67594-MİMARİ AÇIKLAMA RAPORU
“Güneşli bir günde bir iç avlunun huzuru gibi hiçbir huzur yoktur.”
– Yann Martel
“Lumen” kelimesinin hem ışık hem de boşluk anlamına gelmesi projenin ismi olması için geçerli sebeplerdendir. Çünkü söz konusu projenin konseptinin merkezi olan “Avlu” bir tasarımda kullanılabilecek en anlamlı boşluklardan biridir. Bu boşluk gün ışığını yaşam alanın tam merkezine alarak sıcak ve huzurlu bir ortam oluşturur. Aynı zamanda sıcak günlerde de sağladığı hava akışıyla ferahlatır. Ama en önemlisi bu anlamlı boşluk, projenin yaşamasını sağlayan insanların toplanma yeri haline gelir. Bu anlamda binanın en canlı noktası olarak düşünülebilir.
Proje alanına dair yapılan analizler doğrultusunda arazinin yakın çevresinin genel olarak üretim amaçlı kullanıldığı sonucuna varılmıştır. Çevrede konut olarak kullanılan yerlerde yaşayanların da genel olarak bölgedeki üretim yerlerinde çalışan insanlar olduğu tespit edilmiştir. Proje alanının önemli özelliklerinden bir tanesi de arazinin sahip olduğu eğimdir. Söz konusu eğim proje planlaması ve tasarımında büyük bir öneme sahip olmuştur.
“Bir çalışma ortamı çalışanlarını mutlu edecek şekilde nasıl tasarlanır?” sorusunu kendimize sorduğumuzda tasarımı şekillendirecek dört anahtar kelimeyle karşılaştık; sosyalleşme, odaklanma, işbirliği ve öğrenmek. Bu dört eylemin de özünde ihtiyaç duyulan şey paylaşımlı bir “Ortak Alan”dır. Proje tasarım sürecinde temelde tartışılan iki fikir, “Ortak Alan” fikrinin nasıl uygulanacağı ve eş zamanlı olarak projenin nasıl sürdürülebilir bir hale geleceği olmuştur. Bu fikirler doğrultusunda hem binanın havalandırma sistemini olumlu anlamda etkileyecek ve enerji tüketimini azaltmaya yarayacak hem de çalışanlarının sosyalleşme, odaklanma, işbirliği ve öğrenme amacıyla paylaşacağı bir ortak alan olabilecek “Avlu” olmuştur. Yapının formasyonunu etkileyen diğer bir konu da eğim olmuştur. Proje tasarımında söz konusu eğim tasarımı fonksiyonel olarak ayırmada büyük bir avantaja dönüşmüştür. Arazinin en yüksek ve en alçak noktası arasındaki kot farkı sayesinde mavi yakalı girişi arazinin en alçak kotundan verilebilmiş ve iki kat yukarıda, arazinin en yüksek kotundan beyaz yakalı girişi verilebilmiştir.
Konseptin en önemli noktası olan “Avlu” yalnızca çalışanları bir araya getirecek bir ortak alan görevi üstlenmemektedir; aynı zamanda avluyu çevreleyen cam strüktürün çatısı sayesinde hem hava giriş çıkışının kontrol edilebilmesi sağlanarak havalandırma için tüketilecek enerjinin önüne geçilmiştir. Söz konusu cam strüktür mevsimsel olarak değişmektedir. Yazın çatı açılıp daha iyi bir hava sirkülasyonu sağlarken, kışın kapanıp yağmurlu ve soğuk havalarda avlunun kullanımının devam etmesini sağlamaktadır. Bununla birlikte cam strüktür sayesinde alınan ışık ve ısı sayesinde yine binada tüketilmesi beklenen ışık ve havalandırma sistemlerinin daha az çalıştırılarak çok daha az enerji harcaması hedeflenmiştir.
Projenin daha az enerji tüketmesi çabasını destekleyen diğer bir etken de cephede bulunmaktadır. Giydirme cephe için yüksek verimli hava sızdırmaz üçlü cam pencereler önerilmiştir. Buna ek olarak, cephede katlanabilir alüminyumdan yapılmış güneş kırıcı elemanlar kullanılmıştır. Bu panellerin amacı da ışığın daha spesifik bir açıdan girmesini sağlayarak binanın ışık ve ısı enerjisi bağlamında tasarruf etmesini sağlamaktır. Hem taşıyıcı sistemde hem de cephe elemanlarında çelik ve alüminyum kullanılmıştır. Bunun sebebi de yapının dayanıklı ve uzun süreli olmasının amaçlanmasındandır. Aynı zamanda binanın çevre dostu olmasını sağlayacak sistemler de eklenmiştir. Çatıda güneş panelleri kullanılmış, bodrum katta ise atık su deposu oluşturularak gider suyunun binada tekrar kullanılması sağlanmıştır. Gri su arıtma sistemleri ile geri kazanılan sular, tuvalet, genel temizlik işlerinde ve bahçe sulamada kullanılabilir.
İFATEKS Yeşil Ofis ve Üretim Binası Öğrenci Mimari Fikir Projesi Yarışması
“İFATEKS Yeşil Ofis ve Üretim Binası Öğrenci Mimari Fikir Projesi Yarışması” Sonuçlandı