Mimari Proje Raporu:
Eğitim kampüslerinin tasarımında süregelen yaklaşımların sorgulanması, bu mekanlara ait bazı temel niteliklerle beraber, mimari programın çözümlenmesinde esas alınan ve değişmez olduğuna inanılan bazı kabüllerin de yeniden değerlendirilmesini gerektirir. Program elemanları arasında kurulacak yeni organizasyonlar ile, kampüsün var olacağı ‘yer’e ait karakteristik özelliklerin, hem ayrı ayrı hem de birbiriyle çakışık olarak mekanların tasarımında bir etken olarak yer alması, böylesi bir değerlendirme sonucu geliştirilecek özgünlüğü ve farklılaşmayı beraberinde getirebilecektir.
Yer, Erzurum. Yer soğuk, çok soğuk ve karlı. Rüzgarla birlikte buz keser her yeri. Erzurum Türkiye’nin en yüksek ve en soğuk illerinden biridir. Kış memleketidir yani. Kış sporları yapılır. Kış hazırlıkları yapılır. Evler gözden geçirilir ki, içerdeki ısı dışarı kaçmasın; rüzgar kapıdan bacadan içeri girmesin.
Yer, şehir merkezinden bir hayli uzak. Yer’e erişebilmek çok şeritli geniş yollardan ancak araçlarla olanaklı. Çevresinde başka kampüs alanları var; içinde yapıları olan.
Mekansal bir program olarak kampüs birliktelik içerir. Eğitimin mekansal ihtiyaçlarına cevap veren yapılar ile açık etkinlik alanlarının topluca bir arada bulunduğu yerleşkelerdir. Eğitim, hayatın tüm sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif kesitlerini içinde barındırır. Kampüs sunduğu biraradalık ile öğrencilerin tüm bu kesitlere dokunabilmesini, farklı işlevlere, olanaklara kolaylıkla erişebilmesini sağlar.
Süregelen kampüs tasarımlarının tipleşme yaratmaya başladığı yarışmalar süreci, ‘yer’e ve programa dair değerlendirmelerimiz bir noktada çakışarak ve birbirinden beslenerek proje mottomuzu oluşturdu: “Kampüs içinde yapılar yerine, yapı içinde kampüs”. Benimsediğimiz motto, “denenen yaklaşımları” belirli bir çerçevede sınıflandırdığı gibi, Erzurum’da, o soğuk yer’de tasarlayacağımız kampüsün fikirsel derinliğini sağladı, mekansal ipuçlarına ışık tuttu.
Derslik blokları kendi içlerinde düzenli olarak tekrar eden dersliklerden oluşurlar. Güneydoğu ve kuzeybatı cepheli derslikler öğrencilerin dış mekanla doğrudan görsel ilişki kurdukları mekanlardır. Derslik koridorları ise yapı içindeki kampüsün cephelerini oluşturur.
Öğrenci yurtları dışındaki tüm program elemanları bir ana kütle içinde biraraya gelerek yapı içindeki kampüsü oluşturur. Derslik blokları yapı içindeki kampüsün güneydoğu ve kuzeybatıdaki sınırlarını tanımlayan ana kütleler olarak konumlanır. Oluşturdukları ara hacim tekrar eden derslik blokları boyunca yapı içindeki kampüsün platosunu oluştur. Plato kuzeydoğudaki ana girişde yer alan dış meydandan başlar ve derslik bloklarıyla tanımlanmış ara hacim boyunca güneybatıdaki spor merkeziyle sonlanır. Platoyu kapsayan ara hacimde kampüsün derslikler dışındaki diğer fonksiyonları yer alır. Ara hacim ısıtılmayan bir mekan olarak diğer tüm binalar için termal bir tampon bölge oluşturur. Rüzgardan ve yağışlardan korunmuş, dışarıdan daha sıcak, ısıtılan mekanlardan daha soğuk bir ılıman bölge görevini üstlenir. Isı korunumunu ve kampüs içi dolaşımda konfor ve erişebilirlik standartlarını yükseltir. Ara hacimde yer alan kütüphane, yemekhane, bilim merkezi gibi fonksiyonlar ara hacmin sağladığı termal koşullar sayesinde daha şeffaf ve serbest formlarla mimari dillerini geliştirir.
Öte yandan ara hacim ve bu hacimde oluşan kampüs platosu mimari programın bir bütün olarak arakesitini oluşturur. Yapı içindeki kampüs bu arakesitte ortaya çıkar. Sosyal, kültürel sanatsal, sportif ve her türlü eğitsel aktivite bu arakesite dahil olur.