Emine Akbulut ve Sevgi Erkli tarafından tasarlanan proje mansiyon ödülüne layık görüldü.
Kayseri özellikle ticaret ve sanayi hayatı ile öne çıkan bir kent görünümündedir.
Kentin vizyonu gelişen ve değişen kentleşme anlayışı paralelinde bu değişimi yansıtacak mekansal örneklere ihtiyaç duymaktadır.
Salt bir yapısal hizmet binası olarak değil, Kayseri’nin kentsel çeşitliliği ve farklılıklarının mekansal olarak temsil edildiği kamusal bir etkinlik merceği olarak düşünülmüştür.
Proje arazisinin, Ankara ve Malatya karayolunu birbirine bağlayan Kocasinan Bulvarı’nın paralelinde yer alması, alanın potansiyelini artırmaktadır. Kayseri ile birlikte anılacak özgün mimarisi, fikri ve altyapısı olan, işlevsel ve estetik olma niteliklerini bir arada barındırması gerektiren tasarım kararlarına bağlı olarak önerilen Kayseri Ticaret Odası Hizmet Binası projesi, kamu ve çevre ilişkileri üzerine düşünülerek şekillendirilmiştir.
Kamusal alan ile yapı birbiri ile bütünleştirilerek, arazi sınırları içerisinde oluşturulan rekreasyon alanı ile kent dokusu arasında yeni bir bağlantı oluşturuldu. Bağlantının rekreasyon tarafında bina, araç trafiğinin yoğun olduğu taraftan geriye çekilerek, insan ölçeği önemsenerek arkaya doğru yükselen kütleler oluşturulmuştur. bina önünde oluşturulan açık-yarı açık mekanlar ile sosyalleşmeleri daha doğru bulunmuştur.
Bina formu ile diğer kamu yapılarında alışılageldik şekilde kamuyu kontrollü şekilde bina dışında tutan yaklaşımın yerine, kentli ile etkileşim halinde olan, kentliye hizmet amacını pekiştiren ve kente başta bina silueti ile saygılı ve gerek önünde yarattığı kamusal alan ile gerek bu kamusal alana açılan çok amaçlı salonları ve giriş kotundaki restoranı ile kentliye hizmet eden bir yaklaşım ortaya konulmaya çalışılarak yenibir sosyal yaşam alanı tanımlamak amaçlanmıştır.
Kütledeki kırılma ile tek uzun bir parça cephe algısını çözmüştür. Kütledeki bu parçalanma ile bina içinde ve dışında zengin perspektifler oluşturarak yaşam kalitesi yüksek mekanlar elde edilmesi amaçlanmıştır.
Su kullanımı yerel bir tasarım öğesi olarak soyutlanmış, mikro-klima etkisinin yanında çizgisel bir yönlendirici olarak kullanılmıştır.Bir tür kamusal platform olarak değerlendirilen girişler, su ve yeşilin birlikteliğinin getirdiği güçlü etki ile yaya akslarını kuvvetlendirir.