PROJE RAPORU
*: re-: geri ve -specere: bakmak; ‘bakmak, geriye bakmak’
*: respect: saygı
Küresel salgının bütün yükünü üstlenen, pandemi süreci boyunca, acillerde, yoğun bakımlarda, halkın sağlığı için yaşamlarını riske atarak çalışan sağlık çalışanları, meslek hayatları boyunca gösterdikleri özverinin çok daha fazlasını bu süreçte göstermiştir. Halkı derinden etkileyen pandemi mücadelesinde, en kutsal görevi üstlenerek, halkın sağlığı için yeri doldurulamaz bir fedakârlık göstermişlerdir. Bu benzersiz mücadelede hayatını kaybeden insanların anısını geleceğe taşımak amacıyla tasarlanan yapıt, geçmişe ve kaybettiklerimizi andığımız zaman dilimini odağına alırken, bu anda olmanın farkındalığını canlı tutmayı amaçlamıştır.
Zaman noktasal, sonsuz ve ölçülen bir süreklilik olmasıyla beraber, geçmiş ve geleceği birleştiren ve bölen zihinsel bir sınırdır. Bu sonsuz süreklilik içerisinde, “zamanın bölünemeyecek kadar kısa bir parçası” diye tanımladığımız “an” ise aniden kaybolan ve yakalanamayan bir süre diliminden ibarettir. “Şu an” ya da şimdi daima başkadır. İnsan aklı zaman deneyimine sahip olmasına rağmen onun temsiline sahip olmadığından, zaman sürekli olarak uzamsal imgeler aracılığıyla temsil edilir. Sağlık çalışanlarına adanmış sanat yapıtı, ancak zaman kavramının farkındalığı ile simgeleşecek ve anlam kazanacaktır.
M. Pistoletto ya göre “[…] yansımayı, sanrıyı çoğaltmak, insanın kendisini, evreni anlamaya çalışma tarzıdır”. Aynanın yansıtmasında sınır yoktur. Aynada var olma, bir anlık belirip yok olma ihtimaline sahibiz. Bu yüzden varlığımızın çok sınırlı bir zaman dilimine denk düştüğünü görüyoruz.
Lacan’ın imge/simge/gerçeklik üçlemesinde, ‘ayna evresi’, imgesel olarak tanımlanan arkaik dönemin kurucu öğesidir ve ‘ben’in kendi başlangıç örgütlenmesini gerçekleştirdiği kişisel tarihe karşılık gelir. Buna göre, ayna imgesinde yansıyan sureti tarafından ele geçirilen bir ilksel ‘ben’ söz konusudur ve bedensel varlığını bütünleme çabasıyla, aynadaki yansıya-surete sarılır.
Aynanın esasen ‘mekân’ı çoğaltan bir figür olması özelliği, bir eşzamanlılık hissi ile de izleyiciye çeşitli deneyimler yaşatmaktadır. Sağlık çalışanlarını anma mekânı, öncelikle izleyiciyi geçmişe götürerek, pandemi sürecini, sağlık çalışanlarının fedakarlıklarını ve onlara olan minnettarlığımızı hatırlatır. Aynalar sayesinde bazı anlık yansımaları, farklı görüntü ve durumları yakalayan izleyici bugün’e ve o an’a döner. “Ayna figürü’, mekânı ‘kendi içine’ döndürürken, izleyen-izlenen arasındaki ilişkinin ve bu bağlamda ortaya çıkan geriye bakma ve anma kavramlarının da ortaya çıkmasını sağlar.
“Kulak verdiğimiz sesler içerisinde artık susmuş olanların da yankısı yok mudur?”
Walter Benjamin
Şehrin gürültüsünün ve monotonluğunun arasında, aynalardan gelen yankıyı ne kadar duyabiliyoruz?
Günlük hayatın sıradanlığından bir an fırsat bulup baktığımız bu aynalardan yankıya dönüşen sesler, bizlerin sağlığı için fedakarca mücadele eden sağlık emekçilerinin gökyüzüne ve doğaya karışan sesidir. Bu sesler, aynalarda oluşturulan boşluklardan hakim rüzgar yönünün etkisiyle duyulmaktadır.
Sonsuzluğa uğurladığımız sağlık emekçilerini asla unutmayacağımızı ve sağlığımız için verdikleri mücadeleyi daima hatırlayacağımızı “sonsuzluk” kavramı ile ifade ederken; onları andığımız “bu an” ve “bugün” ise aynaların anlık yansımaları ile anlam kazanacaktır. Bu sonsuzluk yapıtı, değerlerimizin yankısını/yansımasını unutmamak ve geçmişi canlı tutmak adına yapılmıştır. Farklı boyut ve yüksekliklerde konumlandırılan aynalar, geçmişe farkındalık yaratan “Sağlık Emekçilerini Anma” mekânında, bizi kendimizle ve bugünle yüzleştirmektedir.
Farklı boyut ve yüksekliklerde konumlanan aynalar, anma mekanını “bir gün” ziyaret eden kullanıcının kendini ve o an’ı fark etmesini sağlayacak, zaman, mekan ve hafıza algısını güçlendirecektir. Andığımız olay, kişi geçmişin bir parçası iken; aynalar bize kendimizi bugün göstermektedir. Anma mekanında geçmişe yapılan yolculukta aynalar aynı zamanda bugün’de kalmamızı ve zaman kavramının bilincinde olmamızı sağlayacaktır. Sadece kendi yansımamız değil, çevrede var olan binalar, ağaç, su ve doğanın yansıması ile yer algısındaki sonsuzluk hissi de anlam kazanacaktır. Gridal düzende alana yayılan sanat yapıtı, sonsuzluk hissini kuvvetlendirmek amacıyla belirli akslar üzerinde tasarlanmıştır. Çeperde yer alan dikdörtgen birimlerinin ise sadece oturma amaçlı kullanılarak peyzajla bütünleşmek adına alana yayıldığı öngörülmüştür.
Sağlık Çalışanlarına Adanmış Bir Sanat Yapıtı Yarışması Sonuçlandı