Orhan Pamuk’un uzun zamandır merakla beklenen "Masumiyet Müzesi" adlı eseri Ağustos 2008 tarihinde piyasaya çıktı. Romana adını veren müzenin dönüşüm projesi, Pamuk’un kitabına başlamadan önce görüştüğü Prof.Dr. İhsan Bilgin tarafından tasarlandı.
Mekansal Okuma
İstanbul, Beyoğlu-Firuzağa, Çukurcuma Caddesi – Dalgıç Çıkmazı Sokak köşesindeki Brukner Apartmanı, içinde yer aldığı çevrenin tipik küçük parsel apartmanlarından biridir. Bitişik nizam apartman tipi, 19. yy. modernleşmesinin evrensel bina formatlarından biridir ve İstanbul’un modernleşmesinin öncüsü olan Beyoğlu bölgesinin imar örüntüsü bu tipin ağırlığı ile oluşmuştur.
Bina, içinde bulunduğu yapı adasının köşe parseli üzerinde yer aldığı için iki komşu cepheden birden ışık alma avantajına sahiptir. Ayrıca parselin Dalgıç Çıkmazı Sokak tarafındaki 15,90 m’lik kenarının 3,55 metresi de bahçe olarak bırakılarak bir cephe daha elde edilmiştir. Böylelikle üç cephesinden ışık ve hava alan bina, içinde yer aldığı bitişik nizam yapılaşma örüntüsünün ön ve arkadaki iki dar kenarından ışık ve hava alan apartman tipleri arasında istisnai bir karakter ve avantaj kazanmış olmaktadır. Binanın orijinal planimetrisinin de bu istisnai konumun önceliklerinden hareketle kurgulandığı anlaşılmaktadır.
Binanın iki ayrı girişi bulunmaktadır: Arka bahçeyle birlikte bodrum katın bahçe tarafını da kullanan zemin kata Dalgıç Çıkmazı Sokağı üzerindeki daire kapısından, 1. ve 2. normal katlar ile çatı katına Çukurcuma Caddesi üzerindeki apartman kapısından girilmektedir. Zemin ve normal katların planimetrisi, binanın 12,35 m uzunluğundaki uzun kenarını üç aks aralığına bölen yalın bir kurgu ile düzenlenmiştir. İki kenar aks, her ikisi de ikişer cephesinden ışık ve hava alan birer odadır. Ortadaki geniş aks ise giriş, mutfak, wc, merdiven, aydınlık ve sofa gibi servis hacimlerini bünyesinde toplamaktadır. Ortadaki geniş aksın tamamı zemin katın üzerinden itibaren Dalgıç Çıkmazı Sokağı’na çıkma yapmakta ve 2. normal kat tavan hizasında bağımsız bir çatı konstrüksyonuyla sınırlanmaktadır. Çukurcuma Caddesi’ne bakan oda da zemin kat üzerinden itibaren caddeye doğru çıkma yapmakta, bu çıkmanın da 2. normal kat tavan hizasında bağımsız çatısı bulunmaktadır. Arka odaların bahçeye doğru çıkmaları ise balkon şeklindedir. Bu yalın plan kurgusu odaların birer kenarı ile merdiven; wc ve aydınlığı binanın sağır cephesine yaslayarak binanın üç kenarından gelen ışığı okunaklı ve homojen bir biçimde esas kullanım mekânlarının içine dağıtmış, dolayısıyla da ışığın binanın asli unsurlarından biri haline gelmesine aracılık etmiştir. Böylelikle 50 m2 büyüklüğündeki katların nicel sınırlılıkları, günışığını maksimize eden mekân kullanım düzeni ile telâfi edilmiş olmaktadır; üstelik de kronik problemi günışığı kıtlığı olan tipik bir erken bitişik nizam yapılaşma örüntüsü içinde.
Apartmandan Özel Müzeye: Restorasyon ve Mimari Tasarım Konsepti
Yazar Orhan Pamuk’un kısmen romanlarının kurgusunda da kullandığı bir nesne ve eşya kolleksiyonu bulunmaktadır ve zaman içinde zenginleşen koleksiyonunu sürekli bir sergiye dönüştürmek amacıyla bu binayı satın almıştır.** Yazar, binanın bulunduğu yerin ve taşıdığı imgesel değerlerin sergileyeceği kolleksiyon ile kültürel bir alışveriş içinde olduğu kanısındadır ve o nedenle bu bölgeyi ve bu bina tipini tercih etmiştir. Dolayısıyla binanın temsil ettiği kültürel ve fiziki değerler müze kurgusunun bir parçası olarak değerlendirilmiştir. Ancak öte yandan da binanın küçük mekân birimlerinin biraraya gelmesiyle oluşan ikâmete yönelik kurgusu müzenin “sergileme” işleviyle örtüşmemektedir. Müze işlevi binanın yekpare bir bütün olarak kurgulanmasını, yatayda ve düşeyde birbirleriyle bütünleşen sergileme alanlarını içermesini gerekli kılmaktadır. Ayrıca binanın 50 m2 ile kısıtlı kat alanları da, belirli boşluklar ve mesafeler üzerine kurulu çağdaş sergileme anlayışının önünde engel teşkil etmektedir.
Bu değerlendirmelerden hareketle restorasyon projesinde şu prensipler benimsenmiştir:
Bu verilerden ve prensiplerden hareketle restorasyon projesinde yeniden yorumlanan plan örüntüsünün şu ana unsurlardan oluştuğu saptanmıştır:
Restorasyon projesinde plan örüntüsünün ana unsurları şu biçimde yorumlanarak yeni kurguyu oluşturmuşlardır:
Bu kabullerden ve prensiplerden hareketle hazırlanan projenin,
* Ekim 2001’de Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kuruluna verilmek üzere hazırlanan rapor. Raporun orijinalinde proje “Orhan Pamuk Obje Koleksiyonu Müzesi” olarak adlandırılmıştır.
** Roman henüz yayınlanmadığı için Kurula verilen raporda koleksiyonun niteliği gizli tutulmuştur.