Jean Verville architecte tarafından onarılarak yeniden tasarlanan MB Evi, heykelimsi bir deneyimi mimari boyutta ifade ediyor.
Tasarımcılar, bir çift genç profesyonelin gündelik hayatını mekana yansıtmak üzere, birbiri içine geçen geometriler ve görsel fikirlerle çoğalan hem basit hem de karmaşık bir sistem kurmuş.
Mekanın düzeni kadar kısıtlı boyutlarına da odaklanan bir mimari sistem geliştirmek üzere, kullanıcıların alışkanlıklarının incelenmesi ve gündelik yaşamlarının etraflıca sorgulanması gerekmiş. Bu analizin merkezindeki ortaklaşa yaratımın bir parçası olan işverenler Mathieu ve Benjamin, projenin kimliğini belirlemek üzere, Jean Verville architecte’nin oyuncu yaklaşıma neşe, heves ve hassasiyet ile uyum sağlamış.
Pozitif ve negatif hacimlerle oynayan mekan, hacimsel varlığın fiziki ve görsel geçirgenliğinin parçalara ayıran, ölçek algısını dönüştüren bir yaklaşıma sahip. Mekansal niteliğe katkı sağlamak adına, inşaat alanından kaybetmek pahasına, hacimleri parçalamayı tercih eden mimarlar, boşluklar ve aralıklardan oluşan diziler arasında yerel ekosistemler oluşturuyor. Sürekli değişkenler, renkler ve gölgelerle canlılık kazanan, mevsimlerle ve yaşam alanına ekli bahçeye gelen ışıkla aydınlanan MB projesi, tüm bu dış değişkenlerin, bütünleşik ve tek-malzemeci bir tavırla dışa vurumu. Kentsel bağlamla ve kendi iç koşulları tarafından üretilen dinamik etkileşimlerin akışıyla ilişkili olarak, kullanıcının ve yaşam tarzlarının hareketlerini kapsayan kalabalığın zorlu geometrisinin aksine ritmik bir değişkenlik sunuyor.
Domestik ihtiyaçlarla kurgulanan bir yığın olmaktan ziyade, MB projesi, kendi mekânsal çok anlamlılığını ortaya çıkaran bir parkur vasıtasıyla etkinleşen ve çoğalan bir müdahale öneriyor.