LAN (Local Architecture Network) tarafından tasarlanan ve uygulanan düşük güvenlikli hapishane Fransa’nın Nanterre kentinde yer alıyor.
LAN (Local Architecture Network) mimarlık ofisi, projeyi anlatıyor:
Özgürlük fikrinin en güçlü olduğu yer hapishanelerdir ve başkalarını içeriye kapatanlar belki de en çok kendilerini dışarıya hapsetmektedir. – Jean Cocteau, L’Impromptu du Palais-Royal, 1962.
18’inci yüzyıl, Fransız neo-klasik akımının önemli mimarlarından Claude-Nicolas Ledoux ideal kenti tasarladığında, bu kente bir hapishane koymamış, hapishaneyi merkezin ve hatta kent duvarlarının bile dışına yerleştirmişti.
Hapishanenin uzak yerlere inşa edilmesi fikri tarih boyunca daimi bir fikir olarak kaldı ve zamanla hapishaneler -kent merkezinde bile olsalar- kent dışı, kentsel olmayan nesnelere dönüştü. Genelde bir duvar ile çevrelenen tekil bir yapı olan ceza infaz kurumları, dışarısı ile sınır oluşturma ve içeriyi kontrol altında tutuma gibi basit işlevlere indirgendi.
Hapishane, toplumsal ve politik bir sorundur ancak Nanterre Düşük Güvenlikli Cezaevi [(Quartier de semi-liberté (QSL)] bu sorunlara mimari açıdan cevaplar aramayı fırsat bilmiş; kent, hapishane, içerisi, dışarısı gibi kavramlar/mekanlar arasındaki sınırlarını sorgulayan bir projedir.
Büyük çoğunluğu 60’lardan kalma tek aile evleri ve endüstriyel yapılar ile çevrelenmiş Nanaterre’de yer alan proje, kentin ile arasındaki ilişkiyi aşağıdaki ilkelere göre düzenlemekte:
Nanterre hapishanesi projesi iki ayrı kullanıcı için iki ayrı mimari program içeriyor. Birincisi, Hauts-de Seine Bölgesi Entegrasyon ve Şartlı Tahliye Kurumu’nun [Services Pénitentiaires d’Insertion et de Probation des Hauts-de-Seine (SPIP)] şartlı tahliye programındaki insanları denetlediği ofisler; diğeri ise yarı açık bir ceza infaz kurumu olan QSL.
L biçimli binanın ön tarafında SPIP programı ve merkez blokta ise QSL’e ait hacimler var. Dışarıdan, köşe parsele yerleşmiş yekpare bir küp olarak gözüken binadaki düzeni bozan tek şey, güney cephede yer alan QSL bölgesinin girişinin oluşturduğu büyük açıklık. Bu girişin üstüne konuşlanmış geniş konsol hem daha akışkan hem de daha güvenlikli bir geçiş alanı oluşturuyor.
Général Leclerc ve Acacias Caddesi’nin köşesine yerleşmiş olan SPIP ofisleri sokağa bakıyor. İlk katında teknik odaların bulunduğu yapının iki ve üçüncü katında yönetim ofisleri var. QSL’in farklı alanları, yapının giriş avlusuna bakan ve yapının lojistik, yönetimsel ve gözaltı mahallere stratejik erişimi olan PEP (güvenli giriş alanı) ile kontrol altında tutuluyor.
QSL’de yer alan 89 hücrede toplam 92 hükümlü kalabiliyor. Hücrelere, avluya bakan geniş yaya köprülerinden erişilebiliyor. QSL’in zemin katında kantin, spor odası, bilgisayar/TV odası, kütüphane, çamaşırhane ve açık avlu bulunmakta.
QSL’in hükümlüler bölümünün içinde kalan ve güvenlikli erişim ile ulaşılan avlusunda basketbol ve hentbol sahaları mevcut. Avludaki farklı işlevler seviye değil renk farkı (pastel mor, güvercin mavisi, açık yeşil, fildişi ve açık gri) ile kodlandı.
Avluda geçirilen zamanda hücreler ile görsel teması azaltmak ve hükümlüler için yeşil alan sağlama görevi göre parterler avlunun etrafını sarıyor. Bu alanlarda çim ve sucul bitkiler kullanıldı. Hükümlüler tarafından ekip biçilen bir bostan bile düşünülmüş ancak uygulanmadı.
Programdaki farklı ihtiyaçlara uygun olarak projede üç ana malzeme kullanıldı: korten, ısı cilalı alüminyum ve ince taneli sıva. Korten kaplı sokak cephesindeki korten kaplama, gölgelik, içerisi ve dışarısı arasında bir görsel süzgeç görevi görürken aynı zamanda cepheye yekpare bir karakter kazandırıyor. Hükümler ile direk ilişki içinde olan avludaki ise dayanıklı, suya dayanımlı, kendi kendini temizleyen ısı cilalı alüminyum ve sıva kullanıldı aynı zamanda ışığın avludaki etkisi arttıracak aydınlık ve ferah bir ortam sunuyor.