Mies van der Rohe'nin Amerikaya göçünün ardından, Avrupa'da tasarladığı yegane yapı olan Berlin’deki Neue Nationalgalerie David Chipperfield Architects tarafından yenilendi.
1963-68 yılları arasında inşa edilen çelik strüktür, betonarme kabuk ve geniş cam yüzeylerden oluşan müze, 20’nci yüzyıl mimarisinin önemli projelerinden biri.
Neredeyse 50 yıllık yoğun kullanımın ardından ciddi bir yenilemeye ihtiyaç duyan yapının teknik hacimleri, ortak alanları, dolaşım altyapısı ve güvenlik sistemleri yapının özgün suretine en az müdahalede bulunularak yeniden tasarlanmış. Betonarme kabuğun kapsamlı onarımı için taş kaplama yüzeyler ve iç hacimlerdeki zemin döşemesi gibi 35.000 yapı ögesi sökülmüş, beton kabukta onarım yapılmış ve en nihayetinde tüm bu ögeler tekrar yerlerine döşenmiş.
Projenin karmaşık planlama sürecinin en zorlu ancak önemli aşaması bir anıtın korunması ve modern müzenin ihtiyaçları arasındaki dengenin kurulması olmuş. Süreçte, yapının özgün haline kaçınılmaz müdahalelerde bile, yapının azami düzeyde korunmasına öncelik verilmesine dikkat edilmiş. Bu gibi dönüşümlerde, her ne kadar yeni ekler veya dönüşümler yapının özgün haline bağlı ve bağımlı uygulanmış olsa da, müdahalenin net bir biçimde okunabilir olmasına da özen gösterilmiş. David Chipperfield Architects Berlin ofisi, Uluslararası Stil’in anıtsal bir örneği olan Neue Nationalgalerie’ye yaptıkları tüm bu müdahaleleri bir yeniden yorumlama değil, saygılı bir onarım olarak tanımlıyor.