Reflect Studio'nun aynı adla yola çıkan yeni markası için tasarlanan mağaza "Reflect Studio-New Nature" Salon Alper Derinboğaz tarafından tasarlandı.
Tasarımcılar projeyi anlatıyor:
Reflect Studio’nun aynı adla yola çıkan yeni markası için tasarlanan mağaza “Reflect Studio-New Nature” sürdürülebilir bir gelecek için yeni ve deneysel bir doğa fikrini ortaya koyuyor. Doğa ile kurduğumuz ilişkiyi her zamankinden daha sık sorguladığımız şu günlerde “New Nature” fikriyle mağaza, deneysel ileri dönüşüm metodları, yenilikçi malzeme kullanımı ve yapay zeka ile üretilmiş objeleriyle yeniden iyimser olabileceğimiz sürdürülebilir bir geleceği öngörüyor. Alternatif mekan kurgularını içeren bu tasarım, ziyaretçilerin yaratıcı katılımını teşvik etmeyi amaçlıyor, bir alışveriş mekanı olmanın ötesine geçerek maker kültürünü güçlendiriyor, mekan ve kullanıcının etkileşimde bulunduğu bir habitata dönüşüyor.Reflect Studio – New Nature mağazası her alışveriş merkezinde gördüğümüz mağazaların aksine mekanla ilişki kurabildiğiniz, vakit geçirmek istediğiniz, ürünlerinizi kişiselleştirme alanı bulduğunuz bir habitat sağlıyor.
Yeni bir Yaşam İçin Deney
Maddeden canlı organizmaya kademeli bir geçişin bir tarifini yapan “Hot Spring” hipotezinden ilhamla bitmiş nesneler tasarlamak yerine tasarımı meydana getirecek üretken koşulları yaratma üzerinde yoğunlaşıldı. Bu noktada tasarıma insan olmayan aktörlerin dahil edildiği yeni bir mekan üretme deneyi gerçekleştirildi. Algoritmik metodlar ile üretilmiş mobilyalar için formların kendiliğinden gelişmesine izin verebilecek parametreleri ve koşullar yaratıldı. Mekana dağılan her bir formun, oranları ve renkleriyle ortak bir habitata işaret etmesi amaçlandı.
Nesne Özerkliği
Mağazada mekanı kuran nesnelere kendi özerkliklerini algoritmalar sayesinde iade ederek kullanıcı ve mekan ile girdikleri yeni ilişkileri test edebileceğimiz bir sahne kurmak amaçlandı. Ürünlerin satılmak üzere sergilendiği
mağaza vitrini yerine geleceğin yaşam alanına bir bakış sunan bir pencere hayal edildi. Mekan kişiselleştirme alanı, showroom, ödeme alanı, soyunma kabini ve depo olmak üzere beş ayrı bölümden oluşuyor. Mağazaya girdiğinizde kişiselleştirme alanında bulunan Maker’s Table belirli bir köşesi olmayan formu sayesinde insanların satın aldıkları ürünü kişiselleştirme imkanı bulduğu, bu doğrultuda insanların hem birbirleriyle hem de mobilyayla etkileşime girdiği bir ortam yaratıyor. Kişiselleştirme alanını çevreleyen showroom bize kişiselleştirme masası ve ürünler arasında bir alışveriş deneyimi sağlıyor.
Materyaller ve Üretim Teknikleri
Projede denenmemiş malzemeler kullanmak hedeflenirken bir malzemeyi geri dönüştürmek, üretim tekniklerini çeşitlendirildiği kompozit materyaller oluşturmaya yönelik sürdürülebilir bir yaklaşım izlendi. Bu sayede tasarımın uygulanmasında da aynı deneysel ve yaratıcı yaklaşımın devamlılığı sağlandı. Zeminde kullanılan metal parçalı terrazzo, soyunma kabininde kullanılan metal water ripple levha, duvarlarda kullanılan metal laminat kaplama bizi bir gelecek senaryosuna ışınlıyor. Askılıklarda kullanılan sigma profiller ve paslanmaz çelik borular,sigma profillerin bağlantı elemanlarının kanallı yapısı sayesinde hızlı , mekanik ve çok yönlü tasarım olanaklarına olanak sağlıyor. Fiberglass malzemeden üretilen kişiselleştirme masası, kasa ve satış masası algoritmalar ile birbirinden türeyerek mağazayı yaşayan bir organizma haline getirdi. Paketlemede kullanılan antistatik poşetler geri dönüştürülerek epoksi reçine raflar üretildi. Ve yine markanın ürettiği atık kumaşlar reçine ile sabitlenerek oturma birimlerine dönüştü. Soyunma kabini önünde bulunan yeşil bank içinde bulunan karkasları sayesinde ince kesitli bir aerodinamik obje hissiyatı verir . Sergileme masasında alüminyum kompozit panel kullanılarak minimum ağırlık ve malzeme ile çalışan bir tasarıma ulaşıldı. Alüminyum profillerden üretilen aydınlatma tavanı ve mekanı homojen bir biçimde aydınlatmak üzere yerleştirildi. Tavanı aydınlatan RGB ledler ve mekanı aydınlatan ledler lineer bir şekilde tasarlandı.