Arsa bitişik nizam ile ayrık nizam yapıların bir arada olduğu, yoğun ve yer yer yükselen yapılarında bulunduğu bir kent dokusu içerisinde yer almaktadır.
Planlama, arsa içinde mevcut ağaçlar dikkate alınarak yapılmıştır. İstanbul Üniversitesi raporu doğrultusunda korunmaya değer olarak saptanan ağaçlardan olan Toros sediri, binanın L şeklinde konumlanmasında en önemli etkenlerden biri olmuştur. Arsanın kuzeyindeki nispeten dar olan kısmı bir karşılama meydanı olarak boş bırakılmış ve toprak üstünde inşaat ön görülmemiştir.
Arsa içindeki mevcut, parçalı taşlardan oluşan, sökülebilir, tarihi havuz da bu meydanda konumlandırılarak görsel ve işlevsel olarak değer bulmuş ve destekleyici peyzaj düzenlemeleriyle projeye değer katmıştır. L şeklindeki binanın güneye bakan bahçesi ise daha korunaklı, güneşe yönlenen bir sosyalleşme alanı olarak tasarlanmıştır.