Studio Pedro Henrique Arquiteto'nun tasarladığı ev, Portekiz’de geçmiş ile günümüz arasında bir bağ, toplum hafızasındaki barınak kavramı ve mekan kültürü arasında bir bağlantı kuruyor.
Portekizce’de “Palheiro”, “samanlık” anlamına gelir. Bu terimle, kırsal ve denizcilik bağlamlarına özgü, geleneksel olarak rustik taş duvarlar ve saz çatıdan yapılmış; mahsullerin, aletlerin ve hayvanların depolanması için kullanılan tipik bir yapı tanımlanır. Ülkenin en fakir bölgelerinde (genellikle Azor Adaları’nda) ise barınma için kullanılır.
Studio Pedro Henrique Arquiteto’nun Porto’nun yaklaşık yirmi kilometre güneyindeki Esmoriz’de tasarladığı bir evde “Palheiro” yeniden yorumlanıyor. 19. yüzyıldan bu yana sahilde yaygın olarak görülen balıkçı evi tipolojisi tasarımın özünü oluşturuyor.
Üçgen çatılı, iki katlı yapıda: birinci katta, ortak alanları, ana yatak odası ve tuvalet; ikinci katta ise ek yatak odası, banyo ve çalışma ve dinlenme alanı bulunuyor.
Palheiro yapı tipolojisinin ana yapısal öğesi olan taş, masif, açık beton bir kabukla değiştirildi. Az sayıda ama iyi hedeflenmiş ve geniş açıklıklar, dışarıya doğru çıkıntı yapan veya dikey menteşelere sabitlenmiş büyük ahşap panellerle perdelendi.
Büyük sürgülü cam pencereler konut alanının dışarıya doğru genişlemesini sağlıyor; rampalar ve ahşap teraslar, bölgenin tipik sahil yürüyüş yollarını anımsatıyor.
İç mekanlar sade ve minimal, yine de rafine. Havadar metal merdiven, ev içi faaliyetlerin etrafında döndüğü bir pivot görevi görmekte.
Yapısal kaplamada açık beton, yatay levha ve kaplamada ahşap, döşemede beton gibi kaba, doğal karaktere sahip birkaç malzeme tercih edilmiş, eve basit ama sıcak ve davetkar bir hava katıyor. Doğal karaktere sahip birkaç malzeme tercih edilmiş. Yapısal kabukta brüt beton, yatay döşeme ve kaplamada ahşap, döşemede ise beton. Malzeme tercihleri eve basit ama sıcak ve davetkar bir hava veriyor.