Paradiso Palms Kokteyl Bar

Mersin Marina’da bulunan kokteyl bar Slash Architects tarafından tasarlandı.

Tasarımcılar, projeyi anlatıyor:

Her yudumda yeni bir tat ve koku aldıgnız bir kokteyli hayal edin, paradiso palms’ı tasarlarken tıpkı bir kokteylin içinde yer alan uyum gibi farklı elemanların uyum içinde olduğu bir mekan tasarladık.. Ziyaretçilerin hayal gücünü güçlendirecek, davetkar ve samimi bir toplanma mekanı olan bu kokteyl bar Mersin’in en can alıcı sosyalleşme mekanı olan Marina bölgesinde deniz ve kara arasında kendi hayal dünyasını oluşturuyor. Mekanın tasarımında lokal’in zenginliğinden sunulan ürünler ve kullanılan malzemeler ile beslenirken,  global anlamda da zamansız bir mekan oluşturmak hedefimizdi. Doğal mazlemelerden, doğanın bizim için kombinlediği dokulardan ve renklerden aldığımız ilham ile, mekanın dil birliğini ton sür ton bir biçimde sağladık. 

Akdeniz bölgesine “ait” kimlik kodlarını barındırırken farklı ülkelerden ve şehirlerden gelen parçaları ve üretimeri bünyesinde barındıran kokteyl mekanı, tıpkı bir kokteyl gibi global bir “mix” ten oluşuyor. Projede farklı yer ve kültürlerden gelen zanaatkarların ve sanatçıların işleri; farklı yerlerden kod-derlenen objeler ve seçilen ürünlerin kombinleri ile “zamansız bir mekan”ın oluşumuna önayak olmuştur.

Mersin marina içinde dış mekan ile hemhal olma potansiyeli taşıyan kokteyl barı tasarlarken mekanın tüm çeperlerini açarak mekanı bütüncül algılanabilir hale getirdik. Mekanın önünde yer alan teras ve yanında yer alan atıl koridor ile bütünleşerek mekanın genişlemesine ve oturumların çeşitlenmesine odaklandık. Yılın 8-9 ayı boyunca dış mekan kullanımının tercih edildiği Mersin bölgesinde iç-dış ayrımını muğlaklaştırmak ve “iç”erdeymiş hissini yaratan kucaklayıcılık ile “dış”arda olmanın verdiği özgürlük hissini birleştiren bir bar olmasını hedefledik.

Farklı 4 ana zemine oturan ve dolayısı ile farklı tavan yüksekliklerine sahip mekanı aynı dil birliği içinde tasarlarken, biz tasarımcılar için insan ölçeğini ve akışkanlığı kaybetmeden mekan deneyimini çeşitlemek önemliydi. Bu minvalde en önemli müdahalelerimizden biri mekanın ölçeklenmesini sağlayacak, arclar (çeperler) ekleyerek mekanın rijitliğini kırmak oldu. İç çeperde kurgulanan içbükey kabuklar mekanın yanındaki yüksek tavanlı pasajı da ölçeklendirerek tüm mekanları birbirine bağladı. Bu sayede bütünleşen mekan çok daha geniş bir perspektife sahip, özelleşen pasaj oturumlarını çerçeveleyen bir kimliğe büründü.

Mekanın merkezinde merkezden biraz şaşırtmalı şekilde yer alan bar, mekanın kalbinde yer alırken kokteyl kültürünü ve üretimini şeffaf bir şekilde gözler önüne seriyor. Mekanın “çekirdek”ini oluşturan bar, adeta merkezden etrafa saçılarak mekanı aktive ediyor. Barın tam ortasında yer alan metalik “palm” ağacı hem bir çekim merkezi oluşturuyor hem de mekanda görülen doğaya öykünen objelerin ve yaprakların ana “nebula”sı oluyor. Barın merkezde yer alması ile kokteyl bar’ı sürekli aktif kılmak ve kokteyl hazırlama deneyimini ziyaretçilerin gözleri önüne sermek mümkün oldu. Barın üstüneki hareler, ortasında yer alan ağaç ve etrafına saçılmış aydınlatma elemanları bu mekansal vurguyu ve çekim merkezini güçlendiriyor.

Ana buluşma ve aktif kullanım alanı’nın merkezdeki bar olduğu mekanda farklı oturum grupları ve türleri sayesinde çok farklı leisure alanları kullanıcıların farklı oturum ve zaman geçirme alışkanlıklarına hitap ediyor. Deniz kenarındaki oturumların serbestliği ve çeşitliliği marina ziyaretçilerinin rotasında dikkat çekici bir etki oluşturuyor. Barın teraslandığı kısımda yüksek oturumlar, yaygın oturumlar (booth tipi) ve restoran tipi oturumlar sayesinde mekan farklı sosyalleşme ve yeme içme tipleri ile çeşitleniyor. Pasaj bölgesinde oturumlar gittikçe özelleşerek daha da samimi ortamlar yaratıyor. Ziyaretçilerin kendilerini şömine başında bir arkadaş toplantısında ya da uzun masada içten bir yemek davetinde hissedeceği çeşitli ortamlar sunuluyor. 

Bütünü ile ele aldıgımız “bölge(zone)”nin çeperlerine yerleşirken Mersin Marina’nın kimliğine zarar vermeden ortak duvarlarına ve tavanlarına kendi hassasiyetimiz ile yakınaşıp kendi iç çeperimizi oluşturduk. Tavanları ölçeklendiren “arc”lar, duvarların taşıyıcılarına dönüştükçe duvarların önlerinde kurguladığımız çeşitlilik içeren paneller ile mekanın fonunu oluşturduk. Nispeten uzun pasajı teras bölgesine bağlarken, fonda oluşturduğumuz çeşitlilik ile mekanın canlılığını koruduk. Ahşap panolar, seramik dizgiler, mural niteliğinde tablolar, vitray eserleri gibi öğeler mekanın çeperlerini oluşturudu. Mekana kimliğini veren bir diğer öğe ise “bar”ın arkasında servis alanına geçişte yer alan iki kat boyunca uzanan iç cephe. Kokteyl bar’ın kimliğine vurguda bulunan ve iki kat boyunca uzanan şarap kitaplığı ve barın hemen arkasındaki şarap mahseni aydınlatılmış doğası ile bir çekim merkezi. Kitaplığın yanında yer alan farklı mazlemelerin kombinleri ve yaşanmışlığı ile ortaya cıkan duvarlardaki gizli kapılardan servis alanlarına ulaşım sağlanıyor.

Paradiso Palms, tıpkı yemekleri ile, ismi ile, sunuşları ve kokteylleri ile hedeflediği gibi ziyaretçilerine eşi bulunmaz bir deneyim sağlama güdüsünde. Mekanı tasarlarken bu kimliği güçlendirecek; zamansız, katmanlaşarak güzelleşecek ve süprizli bir mekan oluşturmayı ana omurgamız olarak belirledik. Mekanın muzip ve suprizli tavrı, kendini dünyanın ve türkiyenin çeşitli yerlerinden gelen obje seçimlerinde, birlikte çalışılan duvar ressamlarının murallarında, mekanda kullanılan el yapımı seramiklerin geçişli ve her biri birbirinden farklı dokularında kendini gösteriyor. Mekanda yer alan doğal tonların ve dokuların hamonisi zanaatkarların dokunuşları ile çeşitlenerek cennetten bir köşe oluşturuyor.

Etiketler

Bir yanıt yazın