Snøhetta tarafından tasarlanan yeni Pekin Şehir Kütüphanesi, Pekin'in doğu kapısı olarak kabul edilen Tongzhou Bölgesi'nde yer alıyor.
Snøhetta’nın tasarladığı Pekin Şehir Kütüphanesi, dünyanın en büyük iklimlendirilmiş okuma alanı olarak açıldı. Bu proje, firmanın Mısır’daki Bibliotheca Alexandrina projesine başlamasının 35 yıl ardından, kütüphane tipolojisi kapsamında geliştirdikleri en yeni inovasyon. Tasarımda, Pekin’in zengin kültürü ve entelektüel yaşantısı için modern ve bir o kadar da kalıcı bir öğrenme, paylaşma ve sosyalleşme alanı yaratıldı.
Yeni kütüphane, genellikle Pekin’in doğu kapısı olarak kabul edilen Tongzhou Bölgesi’nde yer alıyor. Tongzhou’da yer alan üç yeni ve büyük kültür yapısından biri olan Pekin Şehir Kütüphanesi ile hem bölgeye dinamizm katıldı hem de yapı, Pekin’in kentsel dokusunun bir uzantısı haline geldi. Bölgenin iddialı masterplanı için dayanak haline geldi. Aynı zamanda bölgenin dinamik bir sanat ve kültür destinasyonuna dönüşmesini sağlamaya da yardımcı oldu.
Pekin Şehir Kütüphanesi’nin projesi, 2018 yılında açılan bir uluslararası bir yarışma ile elde edildi ve Çin merkezli bir enstitü olan ECADI ile işbirliği içerisinde tamamlandı. Snøhetta şu anda, Amerika Birleşik Devletleri’nde üç farklı kütüphane projesi üzerine daha çalışıyor: Charlotte Mecklenburg Kütüphanesi, Far Rockaway Kütüphanesi ve Westchester Square Kütüphanesi.
Kütüphanenin Dijital Çağdaki Yeniden Anlam Kazanması
Yaklaşık on yıl önce, dijitalleşen dünyada bilgiye istenilen yer ve zamanda ulaşılabilmeye başlanmasıyla kütüphane tipolojisinin tarihe karışacağı düşünülmeye başlandı. 21. yüzyılda ise Snøhetta, kütüphanelerin tekrar eski değerini ve anlamını kazanabilmesi için; kütüphanelerin nasıl gözükeceği, işleyeceği ve topluma hizmet edeceği konusunda yeni bir vizyon ortaya koydu. Pekin Şehir Kütüphanesi, kitabın bir nesne olarak fiziksel niteliğine ve kelimeleri algılamanın temel deneyimi olarak sayfaları çevirme bilincine odaklanırken, pitoresk tepeler, ağaçlar ve Tonghui Nehri manzarası içerisinde dikkat çekici bir duruş sergileyecek şekilde tasarlandı.
“Kütüphaneleri, bu dijital çağda yok olmaktan kurtaran şey, insanların kitaplara olan düşkünlüğü. Ekrandan uzakta okuma keyfini yeniden canlandırmak için beden, zihin ve çevre arasındaki ilişkiyi yeniden yorumlamak bizim elimizde. Kütüphaneler kalıcılıklarını korumaya devam edecek.” diye anlattı Snøhetta’nın kurucu ortağı Kjetil Trædal Thorsen.
Snøhetta, kütüphanenin toplum ve entelektüel hayat içerisindeki önemli rolünü yeniden canlandırmak ve kütüphaneyi bir kitap deposundan daha fazlası haline getirmek için yapıyı; öğrenme, kültür ve toplum için bir merkez olarak kurguladı. Kendi zamanlarının ve mekanlarının ihtiyaçlarına yenilikçi yanıtlar bulan kütüphanelerin tarihsel kökenlerinden yararlanan Pekin Şehir Kütüphanesi, açık fikir alışverişini ve insan diyaloğunu temel amaç haline getirdi. Kütüphane içerisine sergilere, performanslara, konferanslara ve antik kitapların restorasyonlarına adanmış alanlar yerleştirildi. Ortaya konulan tasarım ile; kitaplar, insanlar ve ötesindeki doğal manzara arasında duygusal bir bağ oluşturuldu. Bu sayede oluşturulan sayısız olasılıkla, kütüphanenin terk edilmiş bir tipoloji haline geldiği iddiası tamamen yıkıldı.
“Kütüphanelerin toplumdaki rolü ve insanların kütüphaneyi kullanım biçimleri büyük ölçüde değişti. Artık kütüphaneler, sosyal etkileşim ve bilgi paylaşımına yönelik sosyal alanlar olarak kullanılıyor.” diye anlatıyor Snøhetta’nın ortağı ve Asya Pasifik Direktörü olan Robert Greenwood.
Vadiler ve Tepeleri Kütüphane ile Şekillendirmek
Cam cephe sayesinde manzara ile okuma alanı entegre hale getirildi ve iç mekana şeffaflık kazandırıldı. Kütüphanenin kalbine; pürüzsüz, ritmik kıvrımlar boyunca basamaklı terasların yükseldiği, yaklaşık 16 metre yüksekliğinde geniş bir karşılama alanı yerleştirildi. Merkezde, “vadi” adı verilen ve ana sirkülasyon alanı olarak kullanılan kıvrımlı bir yol kurgulandı. “Vadi” ile -Tonghui Nehri’nin akışını yansıtmak, manzara deneyimini sürdürmek ve ziyaretçileri içerideki diğer alanlara yönlendirmek için- kuzey ve güney girişleri birbirine bağlandı.
“Vadi”den yükselen taraçalı tepeler ile zemin, oturma ve raf olarak hizmet verecek bir iç mekan formu yaratıldı. Bu alan dinlenme, sohbet ya da sessiz okuma aktiviteleri için ayrıldı, aynı zamanda daha büyük alanlarla etkileşim halinde olması sağlandı. Kısmen mahremiyet sağlayan okuma alanları ve toplantı odaları tepelere gömüldü. Kitap rafları ve oturma alanları ise üstteki uzun ve düz alanlara yerleştirildi. Bu merkezi açık alan, dünyadaki en büyük Otomatik Depolama ve Erişim Sistemleri (ASRS) kitaplarından birini içermesinin yanı sıra tamamen erişilebilir şekilde tasarlandı.
Vadinin ölçeği ile kitaplar arasındaki geçişi belirlemek için -mantar benzeri düz paneller şeklinde, Çin’e özgü 290 milyon yıllık bir ağaç türü olan gingko yapraklarını andıran- uzun, ince kolonlar tasarlandı. Üst üste binen paneller ve aralarına yerleştirilen cam eklemeler ile gün ışığını iç mekana taşıyan kemerli bir çatı oluşturuldu. Bu gingko gölgeliği altında, insanlara kitap vadisinin ve sonsuz manzaranın tadını çıkarabilecekleri bir ortam sunuldu. Oluşturulan atmosfer ile okuyucunun mekanla bağ kurmasına olanak tanındı.
Yapının, gerçek ginko ağaçları dikilen kuzey ve güney uçlarında tepelerde, doğayla bağlantıyı daha da güçlendirmek için bakış açısı dışarı yönlendirildi. Kütüphane sayesinde okuma, performans ve manzara bir araya getirilerek Pekin’in doğal ve kültürel mirası vurgulandı.
Sürdürülebilir Teknolojiye Sahip Kütüphaneler için Standartları Belirlemek
Pekin Şehir Kütüphanesi’nde, kütüphanelerin iklim sorunlarıyla nasıl başa çıkabileceği yeniden gözden geçirildi ve ziyaretçi deneyimini iyileştirmek için son teknoloji çözümler uygulandı. Bina, Çin’de elde edilebilecek en yüksek sürdürülebilirlik standardı olan GBEL Three Star’ı kazandı.
Binada üretim atığını azaltmak amacıyla modüler bileşenler ve rasyonelize edilmiş bir strüktürel ızgara kullanıldı. Gingko ağacı kolonları yapılırken, çeşitlilik izlenimi verirken üretim ve montaj açısından verimlilik sağlayan bir modül türü, binanın etrafında 9 x 9 metrelik bir ızgara üzerinde döndürüldü. Bu kolonlara aynı zamanda iç mekan iklimini, aydınlatmayı ve akustiği kontrol etmek için özellikler entegre edildi. Yağmur suyu toplama sistemi ve yeşil altyapı uygulamaları yapıldı.
Çatı saçakları sayesinde -Çin’deki en büyük taşıyıcı cam sistemi olan- cam cephe üzerinde, güneş kazancı azaltıldı. Çatıda, geleneksel çatı kaplama ve cephe malzemeleri yerine entegre fotovoltaik (BIPV) yapı elemanları kullanıldı; bu şekilde, çatının güneş ışığına maruz kalma potansiyeli, yenilenebilir enerji üretimi için kullanıldı.