Gazi Üniversitesi Mimarlık Bölümü tasarım atölyelerinden Atölye DüşleDüşün öğrencisi Melek Çam, The Chef’s Palette yarışmasında People’s Choice Award ödülünü kazandı. Gazi Üniversitesi mimari tasarım atölyesi Atölye DüşleDüşün’ün “Seç&Yarış-9” teması kapsamında yapılan projede Prof. Dr. Pınar Dinç Kalaycı (koordinatör), Doç. Dr. Can Güngör, Öğr. Gör. Dr. Göksu Günay Öğüt, Öğr. Gör. Hamiyet Gökmen Balcı, Öğr. Gör. İnci Shoainia ve Arş. Gör. Dr. Özge Zenter ile birlikte çalışıldı.
Flavorfair, New York Edgemere’de, okyanus kıyısında konumlanan bir sahil kasabasında bulunan proje alanı için tasarlanmıştır. Yarışmanın amacı, 50 farklı restoranı içeren, şef ile kullanıcı arasındaki etkileşimi güçlendiren, sürekli değişen ve yenilikçi deneyim olanakları sunabilen bir gastronomi merkezi oluşturmaktır.
Farklı 50 restorandan oluşan bu yemek merkezi, dinamik bir avlu etrafında kurgulanmıştır. Bu avlu, sadece bir geçiş alanı değil; aynı zamanda küçük işletmelerin tanıtımlarının yapıldığı, gıda fuarlarının düzenlendiği, tadımların ve şovların gerçekleştiği çok amaçlı bir sosyal platform olarak işlemektedir. Ziyaretçiler ön planda fastfood lezzetleri ve sokak lezzetleri sunan rengarenk, eğlenceli ve canlı kütleler tarafından karşılanmakta; bu sayede sokağı iç mekana bağlayan davetkar ve enerjik bir giriş noktası ile yapıya adım atmaktadır. Ziyaretçileri okyanus esintilerinden korumak ve sosyal etkileşimi teşvik etmek için avlu yaşamı, bu avluya bakan her katta geri çekmelerin bulunduğu teraslarla üst katlara aktarılmıştır. İç-dış mekan sürekliliği, sokaktan avluya, avludan restoranlara kesintisiz bir geçişle sağlanmaktadır.
Tasarım süreci, arazide öncelikle bir bütün kütle kurgulanarak başlamıştır. Ardından sosyal etkileşim ve coğrafi koşullar göz önüne alınarak merkezde bir avlu oluşturulmuştur. Sokaktan avluya doğru geçişi artırmak için ön cephedeki kütleler daha küçük hacimlere bölünerek, hızlı yemek deneyimi sunan mekanlara dönüştürülmüştür. Daha uzun süreli oturumlar için tasarlanan restoranlar ise avluyu çevreleyen ana kütlede yer almaktadır.
Okyanusa bakan cephede, geri çekilmelerle oluşturulan teraslar kütleye hareket kazandırırken, üst kotlara çıkıldıkça daralan avlu cephesi teraslarıyla mimari süreklilik sağlanmıştır. Böylece hem manzara hem de sosyal alan kullanımı maksimize edilmiştir.
Bu esnek ve dönüştürülebilir alan, gıda fuarlarına ev sahipliği yapmak, modüler stantlar aracılığıyla gelişmekte olan mutfak yeteneklerini sergilemek ve tadım etkinlikleri düzenlenmek üzere tasarlanmıştır. Avlu, ziyaretçilere keşfedilmemiş restoranları keşfetme ve farklı mutfak kültürlerini deneyimleme fırsatı sunmaktadır. Farklı modüller bir araya getirilerek modüler yapısı sayesinde esnek bir fuar alanına dönüşmektedir. Avluya girişte rengarenk cephelere sahip girişleri canlandıran fastfood restoranları ise mekan gereksinimine göre bir yapboz gibi yüzeyleri açılıp kapanarak daha akıcı ve esnek kullanım sağlayan bütüncül mekanlar oluşturmaktadır.
Zemin katta kısa süreli deneyim sunan fastfood restoranlarının ardında, farklı imkanlar sunan bir fuar alanına ve daha uzun süreli deneyim sunabilecek olan ana kütleye giriş yapılmaktadır.
Ziyaretçiler bu avludan geçerek, sağlıklı yaşam restoranları, kahvaltı ve brunch yapabilecekleri restoranlar ve daha rahat oturma imkanı sunan kafe/bistro mekanları gibi alanlara ulaşabilmektedir.
Avluya bakan +4.00 kotunda teraslar oluşturularak, avlunun dinamiğinin üst katlara akıcı ve sürekli olarak aktarılması hedeflenmiştir. En geniş teraslar bu katta yer almakta ve yükseldikçe boyutları giderek küçülmektedir. Okyanusa bakan cephede de teras oluşturulmuştur. Bu katta, ziyaretçilere çeşitli mutfak deneyimleri sunan bir et lokantası, etnik restoranlar ve catering / topluluk odaklı restoranlar dahil olmak üzere çeşitli mekan seçenekleri yer almaktadır.
Okyanusa bakan terasların +8.00 kotunda devamlılığını sağlamak için kütle geri çekilerek yanlarda teraslar oluşturulmuş ve bu sayede hem eğitim faaliyetleri hem de kaliteli yemek alanlarında tadım deneyimleri için alanlar sağlanmıştır. Avluya bakan terasların kademeli olarak geri çekilmesiyle, farklı tasarımlara sahip düzenlerle dinamik bir cephe elde edilmiştir. Bu katta, fine dining restoranları, deniz ürünleri restoranları ve aile tarzı restoranlar bulunmaktadır.
+12.00 kotunda çatı terasları ile eğlence ve etkinlik mekanları için etkileşimli alanlar oluşturularak okyanus manzarası sunulmuştur.
Sonuç olarak Flavorfair, yemek kültürü üzerinden kullanıcıyı pasif bir tüketiciden, deneyimin aktif bir parçasına dönüştüren bir gastronomi merkezidir. Şeflerle ziyaretçiler arasında etkileşim kuran bu yapı, çok katmanlı mekansal düzeni, dinamik avlu kurgusu ve dönüşebilir modülleriyle her ziyaretçiye farklı bir tat, her terasa farklı bir manzara ve her köşeye farklı bir etkileşim sunarak; mekan, kullanıcı ve mutfak arasında çok duyulu bir bağ kurmayı amaçlamaktadır