Şanlıurfa Müze Kompleksi Arkeoloji Müzesi

Mete Sezer ve Nuran Demirtaş, Şanlıurfa Müze Kompleksi'nde bulunan projeyi anlatıyor:

Şanlıurfa’nın dönüşüm yaşanan merkezi bir bölgesinde, güneyinde kentin önemli değerlerinden Balıklıgöl’e, kuzeyinde kentin sıklıkla kullandığı AVM ve otellere komşu, yeni Şanlıurfa Edessa arkeoloji müzesi, mozaik müzesi, kültür merkezi, otopark ve arkeopark proje süreci 2011 yılında başladı.

Urfa gibi sıcak bir iklimde gerçekleştirilecek müze projeleri nasıl olmalıydı?

Ana karar olarak istenmeyen hava koşullarından korunmak adına mümkün olduğunca kompakt, avlu, revak gibi yerel mimari değerlerden de faydalanan, gerek kentsel bağlamda, gerek iklimsel bağlamda arazisine referans veren bir projenin üretilmesi düşünüldü. Oluşturulacak yapıların bir yandan sade, minimal, kompakt, ikonik, özgün yapılar olması diğer yandan cephelerdeki hareketlerle de kent dokusuna öykünmesi planlandı.

Masterplan

Masterplan ölçeğinde fikir Balıklıgöl’ü AVM-otellerin yer aldığı bölgeye bağlayacak ana bir alle yaratmak ve iki müze, otopark, kültür merkezi ve arkeoparktan oluşan programı bu alleye eklemlemekti. Allenin batısında yer alan, içerisinde in-situ mozaiklerin bulunacağı mozaik müzesinin konumu belli olduğundan arkeoloji müzesi de devamında konumlandırılarak allenin batı kısmı müze blokları ve arkeopark doğu kısmı ise kültür merkeziyle sonlanan yeşil peyzaj olarak zonlandı.

Arkeoloji müzesi

Masterplanda planlanan alleye revağıyla entegre olan arkeoloji müzesi avlulu bir plan şemasına sahiptir. Müze harici, restoran, atölyeler ve çok amaçlı salon gibi birimleri barındıran yapıda tüm mekanlara iç avludan ulaşılır. Kütle avlulu soyut bir kare prizmanın cepheleri ve çatısında urfa kent dokusuna öykünmesiyle oluşmuştur. Diğer bir deyişle kütlede urfa kent dokusu yerel urfa taşıyla kaplı bina kabuğuna işlenerek özgün bir yapı kimliği yaratmak hedeflenmiştir. Kabuk boşluklarından dökülen parçalar ise zemin peyzajında arkeoparkı oluşturacaktır.

İç mekan tasarımında gözetilen öncü faktörse mekânsal zenginliktir. Teşhir salonları, birer metre kot farklarından oluşan, birbirleriyle sürekli sürprizli fiziksel ve görsel ilişkiler kuran onlarca platform olarak projelendirildi. Bu kadar kot farkına rağmen hiç merdiven adımlamadan sürekli rampalarla bütün sergiyi gezebilmek projenin en heyecanlı noktalarından biri olarak özümsendi. Koleksiyonunda Urfaman gibi çok önemli heykellerin, Göbeklitepe gibi çok önemli 1/1 ölçekli canlandırmaların bulunduğu müzenin kronolojik teşhir tanzimine de son derece önem verildi. Çağlar arasında tasarlanan tarih tünelleri vasıtasıyla ziyaretçilerin çağları daha iyi hissedip kavramaları hedeflendi. Yapının mekânsal büyüklükleri teşhir tanzim 1/1 sergi alanlarının büyüklüklerine göre belirlendi.

Etiketler

Bir yanıt yazın