MİMARİ AÇIKLAMA RAPORU
“Ela gözlü pirim geldi
Duyan gelsin işte meydan
Dört Kapı’yı Kırk Makamı
Bilen gelsin işte meydan
Dört kapıdır kırk makam
Üçyüzaltmış altı menzil var
Onu erene açılır
Velilik derecesi
Şeriatın gemidir, Hakikat deryasıdır Hakikatin kafiri, şeriatın evliyasıdır”
Yunus Emre
Alevilik ve Bektaşilik tarihsel süreç içerisinde temel felsefesi aynı olan, fakat çeşitli adlar altında Anadolu’ya taşınmış ve kurumlaşmasını 1200’lü yıllarda Hünkar Bektaş Veli ile sağlamış, daha sonra da yol önderleri tarafından geliştirilen, kendine özgü sentezi bir inanç.
İnsanın kendi varoluş yolculuğu içerisinde inanç olgusu belki de en eski kavramlardan. Geçmişten günümüze farklı inanış biçimleri farklı izler bırakmış. Tek tanrılı dinlerden çok tanrılı dinlere ibadet mekanları her zaman toplumların belleklerinde yer etmiş.
En temel insan haklarından birisi ise inanç özgürlüğü; inanç özgürlüklerinin yaşanacağı ibadet mekanlarına sahip olmak. Şartnamede belirtildiği gibi herkes neye, nasıl inanırsa inansın, inancın bazıları için yaşamın ve birlikte olmanın temel direklerinden biri olduğu da ortada. “Buna rağmen inançlarından ötürü insanların hem geçmişte, hem de günümüzde hala çok büyük bedeller ödedikleri, inandıkları uğruna yaşamlarını yitirdikleri de bilinen ve üzücü bir gerçek.”
Tüm bunların ışığında yaşadığımız coğrafyada kimiklerini gizlemek zorunda bırakılan, ibadetlerini tasarlanmış çağdaş mekanlarda yapamayan Alevi topluluğu için Beylikdüzü’nde bir Cemevi Kültür Merkezi yapılacak olması “bir arada yaşama” “birlikte olma” adına umut verici.
Ekibimizin tasarımı da bu anlamıyla Alevi toplumunun kendi ritüellerini çağdaş bir ortamda özgürce yaşamasına imkan tanırken toplumun tüm kesimlerini kucaklayan bir buluşma mekanı olarak ele alındı. Kent meydanı ve Cem Meydanı, kuzeyinde yer alan rekreasyon alanları ile tasarımı yapılacak olan “Vadi” ye açılmakta, “vadi”yle buluşmakta.
Tamamen kamusal alanın ortasında yer alan Cem Evi, Muhabbet Meydanı, Aşevi, Seminer salonu gibi ana mekanlar günlük koşuşturma temposundan uzaklaştırılma kaygısıyla “çökertilen” ve kente açılan “Cem Meydanı” olarak adlandırılan meydanla buluşmakta.
Hemen üzerinde yer alan Eskipınar Caddesi yönündeki üstteki “kent meydanı ve önündeki tribün ise CemEvi’nin ve Cem Meydanın algılanması ve gelip geçenlerin soluklanmasına imkan veriyor. Bu kent meydanı “nefes” alınan, CemEvi’ne ve alt katında yer alan Muhabbet Meydanı, Aşevi ve Seminer Salonu mekanlarına ulaşmak için kentliyi hazırlıyor.
Kent Meydanın’dan ulaşılan atölyeler ise ritüell mekanlarından kot farkı ile ayrılarak eğitim, sergi vb amaçlara hizmet etmekte. İdari ofisler de yine bu kotta çözümlenmekte.
Yarışma alanı Beylikdüzü’nün gelişmekte olan güney bölgesinde, Belediyenin rekreasyon hattı olarak kurgulamak istediği bir vadinin kıyısındaki yamaçlarda yer almakta.. Ülkenin birçok yerinde görünen, gelişen, yeni yapılaşan alan karakteri bu bölgede de kendini göstermekte. İnşaai faaliyet ve kentsel gelişme her yönyüyle proje alanının çevresinde gözlenmekte.
Cephede inancın sonsuzluğu ve varlığı sembolize ettiğini ifade eden korten çelik cephe kaplaması ve buna tezat tarihsel referans barındırmayan brüt beton malzemeler tercih edilmiştir.