Satın Alma (Emre Özdemir, Tuba Özkan), Sivas Kızılırmak Köprüsü Yarışması

Satın Alma (Emre Özdemir, Tuba Özkan), Sivas Kızılırmak Köprüsü Yarışması

Açıklama Raporu

ÇEVREYLE İLİŞKİ ve BAĞLAM
Köprünün inşa edileceği alan, nehrin her iki kıyısında, çevresinde ağaçlıklı yeşil alanlar ve tarım alanları barındıran; henüz tam anlamıyla kentleşmemiş, doğal açıdan bakir bir coğrafyada konumlanmaktadır. İmar planlarında, köprüyü de içine alan yol aksının çevresindeki bu alanların tamamının rekreasyon alanları olarak değerlendirileceği öngörülmektedir. Üzerinden altı şeritli bir araç yolunun ve tramvay hattının geçeceği bu ana yol en temelde kent merkezini ve üniversite kampüsünü birbirine bağlamayı hedeflemektedir. Yolun inşası üzerinden, çevresi için olası kentleşme senaryoları üretmek mümkündür. Tasarlanan köprünün fiziksel biçimlenişi temelde, bu olası senaryoları bölgenin doğal karakteriyle bütünleştirmeyi hedefler. Köprü, çevresine baskın bir karakter oluşturmadan, yolun varlığını doğal peyzaja katkı sağlayacak bir fırsata çevirir. Çevresinde var olan; tarla sınırlarının, patikaların, ağaçlık alanların izlerini arar ve bu izlerin bir parçası haline gelmeyi hedefler. Köprü yapısının izleri, mevcut tanımsız durumun potansiyellerini tüketmeden kalıntılar halinde, belli belirsiz bir biçimde doğal peyzaj alanlarına sızar.


Şekil 1: Doğal Peyzaj ve Köprü Peyzajı ilişkisi


FİZİKSEL ANALİZLER ve KARARLAR
Köprünün inşası için sınırlı bir alan tanımlanmıştır. Fiziksel ihtiyaçlar, minimum 44 metre genişliği olan bir yapıyı işaret etmektedir. Tasarım sürecinde, bu ihtiyaçların farklı kotlarda karşılanarak, kesitte incelen ve yükselen bir köprü tasarlanması fikri tartışılmıştır. Neticede, böyle bir tasarım kararının kentin sade mimarisi ve doğal coğrafi imgesiyle çelişen bir şekilde yapılaşan bir mimari yapı ortaya çıkarabileceği düşünülmüştür. Bu sebeple, yapılaşma sınırı, yaya kullanımını destekleyen farklı mekânsal durumlara imkân verecek şekilde, zemin kotundan minimumda yükselen yaya odaklı, bir platform-köprü tasarlanmak üzere kullanılmıştır.

Bu anlamda, tramvay ve taşıt yolları köprünün orta kısmında toplanırken, yaya ve bisiklet yolları su ve yeşil yoğunluklu kent ve kır manzarasını izlemeye imkân verecek şekilde dış çeperlere dağılır. Köprü bitiminde iki yönde tramvay durakları bulunmaktadır. Bu durum toplu taşımayı kullanarak alana ulaşacak olan kentlilerin doğal peyzaj alanlarına iki karşı yönde kolayca ulaşmasını sağlar. Yayalar ise köprüye ve yakın çevresine her yönden; kıyı aksından ve doğal peyzaj alanlarından ulaşabilmektedirler.


Şekil 2: Araç ve yaya aksları


DENEYİM

“İçinde bulunduğumuz mekânlara içgüdüsel olarak uyarlarız kendimizi, bu mekânlara yansıtırız kendimizi, hareketlerimizle en ideal yoldan doldururuz bu mekânları… Sütunlardan oluşan uzun bir perspektifle karşı karşıya kaldığımızda, içgüdüsel davranıp, ilerlemeye başlarız, çünkü bu mekânın karakteri bunu bekler bizden. Kıpırdamadan dursak bile, perspektif duygusu gözümüzü alır ve hayal gücümüz de peşine takılır bu duygunun. Mekan bize bir hareket telkin eder; bu telkini hisseder etmez, bununla uyumlu her şey bize yardımcı olur…” (Bruno Zevi, 1948)

Köprü yapısının izleri çevredeki doğal peyzajın içerisine geometrik süreklilik esasıyla sızar. Çevreden yaklaşan yayayı köprüye kadar taşıyan ve köprüdeki yayayı yakın çevreye dağıtan bu izler; yer yer bir kent mobilyasına (bisiklet parkı, oturma elemanı vs.) dönüşerek peyzajın içerisinde farklı mekânsal olanaklar yaratır. Tersi yönde, var olan yeşil alanlar ve tarım alanları strüktürün izin verdiği ölçüde köprünün üzerine sızar. Köprünün dış çeperlerinin eğrisel biçimlenişi, yayaya köprüye yaklaşma ve köprüyü seyretme imkânı verir.


Şekil 3: Vistalar

Köprünün üzerinde farklı kesit kullanımlarına; oturma, izleme, toplanma, bekleme, bitki yetiştirme gibi farklı eylemlere imkân veren bir peyzaj düzenlemesi yapılmıştır. Köprü altı mekânları, yapının ritmik strüktürel biçimlenişi ile desteklenen, dramatik etkisi yüksek, su ile teması mümkün kılan bir kırsal iç mekân olarak değerlendirilmiştir.

TEKTONİK
Sivas’ın şiirsel doğal coğrafyası, tasarım sürecinde geliştirilen fikirler için ilham veren bir altlık oluşturmuştur. Köprünün görselliği olabildiğince sade tutulmuş, strüktürel sisteminde de bu sadelikle çelişmeyen bir yaklaşım önerilmiştir. Önerilen köprünün tektoniği, arkaik köprü tektoniğinin bir tür yeniden üretimidir. İnşa edildikleri dönemlerde birçok yapısal soruna çözüm olan kemer öğeleri, hem sundukları görsel ve mekânsal deneyim hem de strüktürel avantajları açısından arkaik köprü formlarında ön plana çıkar. Geliştirilen öneride biçimsel olarak yeniden yorumlanan kemer imgesi, üretici bir biçimde, çağdaş malzemeler olan betonarme ve çelik ile bir araya gelir, görsel ve mekânsal deneyimlere imkân verecek şekilde katmanlanır.

Köprüyü meydana getiren malzemeler ve yapım tekniği, bir yandan köprünün strüktürel anlamda işlemesine olanak verirken, diğer yandan çağdaş bir dili benimseyerek inşa edildiği yere ait olmayı hedefleyen ve bağlamla dengeli ilişkiler kuran bir yapı olmasını sağlar.


Şekil 4: Strüktürel sistem şeması


Şekil 5: Strüktürel sistem şematik kesit
Etiketler

1 Yorum

Bir yanıt yazın