Furkan Şanlı, Yunus Emre Görgüç, Ezgi Oğur ve Burak Can Gün'ün İBB Kültür ve Sanat Odağı Mimari Proje Yarışması için hazırladığı proje satın alma ödülüne layık görüldü.
Bir arada yaşamak için en önemli etmen, güçlü ve sürdürülebilir bağlar kurabilmek ve kendimizi yaşadığımız kentin bir parçası gibi hissetmek. İstanbul son yıllarda yoğun bir dış göç dalgası içerisinde. Artık bu büyük kentte bir arada konforlu bir yaşamdan söz edilemez oldu. Bunun en büyük nedenlerinden biri Diyalog eksikliğidir. Diyaloglar sadece sözsel değildir aynı zamanda kültürel aktarımladır. Toplum arasında kültürel aktarım için en büyük etkileşimimiz sanatla olacaktır. Biz farklı dilleri konuşan insanları ancak sanatın yan yana getireceğine, birleştireceğine ve besleyeceğine inanıyoruz…
Yer, yaşanmışlıkların izlerini taşır, üzerinde hayat yaşanır, kullanıcıların anılarından beslenir ve şekillenir. Üsküdar Ünalan’da bulunan arazi eskiden Şampiyon Spor Tesisleri olarak da anılan park çevresinde yaşayan insanların serbestçe dolaştıkları gezdikleri nefes aldıkları ve en önemlisi de içerisinde deprem toplanma alanı bulunan bir arazi idi. Kent içerisinde değeri büyük olan bu alan kötü bir kentsel planlama ile bir kısmı imara açılarak bir kısmı ise molozların alana yığılması ile maalesef kaybedilmiş durumda. D-100 Karayolunun hemen paralelinde bulunan bu alan , toplu taşımanın kesişimde bulunuyor. Çevresinde düzensiz yapılaşmadan ve rantın etkisinde olan bu alan için ilk hedefimiz kapsayıcı bir kent stratejisi oluşturmak oldu. Bir bütünün parçasını oluşturacak olan stratejilerin birleşerek kentle uyumlu bir alan yaratmasını hedefledik.İlk adımımız kullanıcıların kolaylıkla dialog kurup beslenebilecekleri , rahatça dolaşacakları nefes alabilecekleri serbest zaman aktivite alanı oluşturmak oldu. Büyük ve kapsamlı bir programı ve metrekaresi olan bir yapı yukarıda sözü edilen serbest zaman aktivite alanı ile birlikte düşünüldüğünde daha anlamlı ve işlevli bir hale geliyor. Öte yandan, bu ölçekte yapılar kent ölçeğinde bütünsel bir stratejinin parçası olsalar bile, kent hayatına dahil olabilmeleri için daha fazla çaba sarf etmek gerekir.
Diyalog kurmak için karşılıklı konuşan iki kişiye mi ihtiyaç vardır? Ya da bir kentle diyalog kurmak mümkün müdür?
Yapının kentsel hayatın ihtiyaçlarını karşılayacak ve günlük hayata katılabilecek bir tasarım olması hedeflenmiştir. Yeşil omurga fikri D-100 otoyoluna bir sahne gibi kendini var edecek olan tasarımın çıkış noktalarını beslemiştir. Çevresindeki yeşil alanlarla beraber bir Kültür Parkı olarak düşünülen rekreatif işlevlerle kültür-sanat işlevlerinin iç içe kurgulandığı bir yapı önerisinde bulunulmuştur.
Şartnamede tariflenen izleyen-izlenen arasındaki ilişki alanda kurgulanan senaryo ile birbiri içerisinde eriyor. Guy Debord (1931-1994) öncülüğündeki Sitüasyonist Enternasyonal (1957-1972) hareketin sanatı gündelik hayatın bir parçası haline getirme arzusu, toplum-sanat ilişkisi tekrar kurulan İzleyici-katılımcı-yer arasındaki diyalog, şölen selliği ve bazen de teatralliği önemser.21.yy sorunsalını ortadan kaldırmasını hedeflediğimiz tasarımda , oluşturulan büyük sahne ile hem sınır oluşturuluyor hem de insanların performansa eşlik etmesini sağlıyor. Tıpkı gölge oyunları gibi , hareket artık performansın bir parçası haline geliyor. Yeşil omurga; D-100 karayolunun gürültüsüne kirliliğine bir sınırken aynı zamanda kentten alan içerisinde geçişi sağlayan bir alternatif sirkülasyon hattı oluşturuyor .Hem otoyolun gürültü ve zehirli gaz kirliliğine bir tampon oluşturulmuş hem de yeşil sahnenin bir kentsel peyzaj elemanı olarak kullanılma olanağı sağlanmıştır