Satın Alma (NONAME STUDIO+NUN | Architecture & Design), Ulus Modern Kültür ve Sanat Merkezi Ulusal Mimarlık Yarışması

MİMARİ RAPOR

ANALİZ VE TESPİTLER

Farklı tarihsel süreçlerde varlıklarını korumuş olan, tarihi yapıların (Suluhan, İbadullah Camisi, Hallaç Mahmut Mescit ve Türbesi vs.); büyük hacimli kamusal yapı ve anıtların (Ulus Hali, Anafartalar Çarşısı, Ulus İşhanı, Etibank binası, balık hali vs.) ve günümüzde neredeyse örneği kalmamış olan organik sivil mimari örneklerinin plansız bir trafikle kaotik yan yana gelişleri, alanda çeşitli ölçeklerde problemler oluşturmaktadır;

  • Taşıt trafiğinin baskısı bölgenin çoğu yerine ulaşımı güçleştirmektedir.
  • Yol donanımının plansızlığı, yayalar için büyük problem oluşturmuş, kentsel yaşam kalitesi yok sayılmıştır. (kaldırım, bank, ağaç, vs. gibi kentsel donanılar neredeyse yoktur.)
  • Binalardaki fonksiyon farklılıkları (farklı taşıt problemleri – ulaşım, nakliyat, alışveriş) yoğun yapılaşmadan kaynakla, problemleri daha da güç seviyelere taşımaktadır.
  • Bina yoğunluğunun trafik altyapısına oranındaki bu dengesizlik yapıların fiziksel görünürlüğünü de engellemekte, kimliksiz ve tanımsız alanlara fırsat vermektedir.
  • Yapıların ölçek farklılığı gözetilmeksizin konumlanışları, mekânsal karmaşaya sebep olmakta; fiziksel ve mekânsal plansızlıklar, kamusal açık alanların eksikliği, kentli ile kent yaşamı arasına mesafe koyarak kentsel belleğe de ciddi oranda zarar vermektedir.
  • Bölgenin morfolojik dokusunda bakıldığında ise erken dönem cumhuriyet kamusal yapılarındaki rasyonel yapı bloklarını ile sivil mimarinin örneklerinin yer aldığı daha küçük ölçek ve organik dokudaki alçak katlı yapı grupları ikiliği göze çarpmaktadır.

Bu iki doku arasındaki iletişimsizlik ise bölgenin en temel sorunlarından biridir.

İlkesel karar, tasarım kriterleri;

  • Proje alanının kamusal alan olarak meydanlaştırılması; Ulus Modern’in yer altına alınarak Eski Tahtakale Meydanı’nın (sokak kotunun) kamuya teslim edilmesi.
  • Kuzey-Güney aksında oluşturulan iki aksla, bölgedeki yapı adalarının zaman içinde farklılaşması sonucu ulaşımın kısıtlanmasının önüne geçilmesi; daha geçirimli yapıların planlanmasıyla yaya akışının kesintisiz hale gelmesi
  • Kuzey-Güney aksında oluşturulan iki ipliksi (filament) öneri yarı açık yapı gruplarıyla; alanın batısındaki (büyük ve sert kütleli) binalar ile doğusunda yer alan (küçük ve organik) yapıların oluşturduğu uyumsuz dokunun tampon bir yapıyla yumuşatılarak birbirine eklemlenmesi
  • Lineer tampon yapıyla bölgenin ihtiyaçlarını karşılayan, çok fonksiyonlu yarı açık bir kurgu oluşturularak bu kent saçağı ile alanın kuzeyinden (Hükümet Caddesi ile Anafartalar Caddesi’nin kesişiminde) gelenlerin karşılanması ve cazip bir yönlendirilmeye olanak sağlanması
  • Bu 4m’lik ince uzun kent saçağının yer yer boşaltılarak tampon bölgedeki çeşitli problemlerin çözümüne olanak sağlayacak; bir seyir kulesi, Hallaç Mahmut Camisi önü son döşeme izi devamlılığı, Türk Telekom binası arasında tampon işlevi gören çok amaçlı duvar son cemaat yeri, zemin kotuna inerek oluşturulacak iki katlı ulus modern sergi salonu ve devamında (proje alanı dışında önerilen) paylaşımlı ofislerin yer aldığı mezuniyet sonrası gençler ile endüstrinin buluştuğu açık toplantı alanları, yarı açık ofisler tasarlanması
  • Batı tarafındaki yapı yoğunluğunun azaltılması; doğu tarafındaki yapıların 4m-4mlik grid sistemle doku tamiri
  • Fiziksel yoğunluğun dengelendiği yeni yapılarla (sanat atölyeleri, sergi salonları, kafeler, kitapçılar, yeşil alanlar, vb.) farklı ve parçalı yapının harmanlanarak, mevcut sosyal yapının ve dolayısıyla sosyo ekonomik ve sosyo kültürel yapının canlandırılması
  • Şehit Teğmen Kalmaz Caddesi, Kızılbey Sokak ve Hal Sokağın taşıt trafiğinin kısıtlandırılması, yavaşlatılmış döşeme boyunca yayaya ağırlık tanınması
  • Oluşturulacak meydan sayesinde tarihi yapıların görünürlüğünün sağlanması; tarihi yapıların estetik değerleriyle meydana pastoral katkılarının yanı sıra farklılıkların bir arada konumlanışıyla kentsel hafızaya anlamlı etkileri
  • Yeşil alanlarla donatılmış kamusal alanlarla, kentlilerin günlük hayatta bir araya gelişlerine fırsat sağlamak; yaşadığı çevreyi ve farklılıklarını sahiplenme bilincinin geliştirilmesine olanak tanımak
  • Farklı fonksiyon çözümleriyle hem mevcut çoklu yapının sürdürülmesi, hem de farklı toplum katmanlarının bir araya geldiği ve günlük yaşam pratiklerinde katılımcılığı deneyimlediği kentsel bir zemin oluşturulması
  • Tescilli eski Etibank Binası (halk eğitim merkezi) ikincil öğretimin teşviğiyle özellikle gecegündüz ve genç- yaşlı nüfus farkının dengelenmesi
  • Meydanın farklı alanlarında zaman içinde ekleme – çıkarma yapılabilecek fiziksel ve fonksiyonel esneklikle atölyeler, rekreasyon alanları ve çarşı, gölge- yarı gölge dolaşım alanlarıyla daha nitelikli, sıradanlıktan uzak bir gezinti imkanının sağlanması

ALT ÖLÇEK KARARLAR

Eski Tahtakale Meydanı’nın 0 kotundaki kesintisiz kamusallığı gözetilerek Ulus Modern (lineer saçakta yer alan sergi alanları haricinde) tamamıyla yerin altında kurgulanmıştır. Girişler ve meydanda yer alan farklı büyüklükteki avlularla performans salonu fuayesi, kütüphane, galeri gibi sosyal mekânların meydan ile bütünleşmesi, meydandan okunabilirliği ve davetkarlığı kuvvetlendirilmiştir.

Ulus Modern’e ulaşımın farklı kotlardan, farklı mekânsal bağlantılarla çözülerek daha davetkar hale getirilmesi; güneyden -4.50 kotunda kent odasının fuayeye bağlanmasıyla, kuzey tarafından ise yeşil bir avlunun eşlik ettiği ana girişi oluşturan rampayla da bu doğrudan ulaşım sürekliliği devam ettirilmiştir.

0 kotu üzerindeki lineer sergi salonunda, iki kat boyunca devam eden galeri boşluğu ile açık sergileme imkanı yaratmış olmanın yanı sıra mekânın kent ve meydan ile doğrudan görsel teması sağlanmıştır.

Lineer yapının güneş kontrolü, üzerindeki sık düşey cephe elemanlarıyla sağlanarak görsel devamlılık da bozulmamıştır.

Zemin (0 kotu/meydan kotu) gerçekte 877.25 kotunda kurgulanmıştır.

-4.50 kotundaki kent odasının üzerinde yer alan havada asılı etkideki saçakla simgesel bir toplanma alanı sağlanmıştır; burada yer alacak olan kafeterya, meydanın tam ortasında konumlandığından, etkinlik öncesi ve sonrası toplanma mekânı olarak çarşıyla doğrudan bağlantı kurulmasını sağlamıştır.

-8.50 kotunda yer alan kütüphane işliklerle birlikte çözülerek meydandan görsel temasın devam ettiği iç avlunun etrafında şekillendirilmiştir. İç avlunun açılır- kapanır panelleri sayesinde mekânın geçirgenleşmesi ve dolayısıyla mekânın algısal olarak genişlemesine olanak sağlanmıştır.

Performans salonları ise plan kurgusunda düşey aks boyunca konumlandırılmış ve işletme açısından istenildiği takdirde açılır kapanır paneller ile birleştirilebilecek şekilde çizilmiştir.

Bu performans salonlarına girişler yine düşey bir aks boyunca aynı hat üzerinde yer almaktadır. Ana performans salonunun sahne arkası, yapının -8.50 kotunda yer alır. -11.50 kotunda yer alan dekor / yük asansörü ile doğrudan bağlantılıdır. Bütün arka sahne ve yan sahneler ise ana sahneyle birleştirilebilir şekilde çizilmiştir.

“Kent Odası” ise yapının -4.50 kotunda sokak gürültüsünden nispeten yalıtılmış fakat Ulus Modern ’in ilk toplanma noktası olarak yarı-açık korunaklı bir mekan olarak bir adeta ön fuaye işlevinde şeklinde kendine yer bulur. Kullanıcıların / kentlinin sadece etkinlik esnasında değil gün içerisinde de buluşmasına teşvik eden bu kent odası; Performans sahnelerine, kütüphane ve işliklere erişimdeki bir dağılma noktasıdır. Farklı kotlarda doğrudan ve kolayca ulaşılabilen bu mekan içerisindeki yarı-açık mekanlar / avlular ile birlikte gün boyu nefes alır, ve kottaki meydan ile fiziksel ve görsel olarak temas halindedir.

Covid sonrası dönemde açık mekanların önemi yadsınamaz, kurgulanan sürekli iç avlu ve açık- yarı açık mekânlar silsilesi ile kapalı mekânların doğrudan bağlantısı sağlanmıştır. Çağdaş bir şehrin gerekleri göz önüne alındığında Ulus’un günümüzdeki durumunun (hatta giderek kaybettiği kimliğinin ve azalan kentlisinin) yarattığı sorunlar, mimari boyutta, ancak kamusal bir programla çözülebilecektir. Bu program illa ki bir yapıyla değil fakat gündelik hayatın içinde eriyerek varlığını hissettirmeden, farklı kesimlerden insanların farklı nedenlerle karşılaşabilme imkanına fırsat yaratan, herkese ait bir meydanla kuşkusuz çok daha özgürce ve doğal bir şekilde de gerçekleştirilebilir. Geniş bir meydandan etrafı seyredebilmek, tarihi yapıların pastoral etkisiyle şevk dolmak, kendi hayatının dışında da anlamlı ve merakı cezbeden hayatlar olduğunu deneyimlemek, ya da bir oyunu izlemeden önce, kenarda bir ağacın altında, sakince kitabını okumak her kentlinin hakkıdır.

Etiketler

Bir yanıt yazın