PROJE RAPORU
Uzgörülü, yaşam dolu, düşünür bir şairdir TURGUT UYAR… “Şiirin rahatlaması beni rahatsız ediyor,” der. Ondandır belki de mezarının bu oldukça rahatsız konuma yerleştirilmiş olması; ama onun umurunda değildir. ‘Şiir Çıkmazda’ diyecek kadar gerçekçi olduğunda nasıl çıkmazın krizi tanımlamamızı kolaylaştırıcı olduğunu düşündüyse, bu ‘zor konum’un da aşılır, sonuç geliştirici, sonuç zorlayıcı olmasını düşünürdü. Mutlaka! Çünkü belki de şiirimizde ‘ölüm’ kavramı üzerine en fazla düşünen şairlerimizdendir; onun içindir hâlâ bizi coşkuyla karşılaması ve hepimizle konuşmayı sürdürebilmesi: “Birden hatırladık seninle buluşamadığımız günleri.” Buluştuktan sonra da konuşmayı sürdürecektir; sessizce, sakince; ermişce; dirimlice; insanca… İnanç uzağındadır onun, saltık insandır çünkü.
Şöyle diyecektir, başyazısını okuyan ‘Göğe Bakma Durağı’ndaki sesdaşına: “İkimiz birden sevinebiliriz; göğe bakalım.”
Sennur Sezer ‘dibi derin suların sakinliği’ olarak betimler TURGUT UYAR’ı. Öneri tasarım sakin bir mekân arayışında ısrar eder. Bunu da en az müdahaleyle yapmak ister.
Mezar tasarımı problemiyle yüzleşen ölü’nün ardında kalan biz tasarımcılar esasında kendini ifade etme şansı olmayan ölü’yü herkes için temsil etme çabasına girişiriz. Sadelik bu bağlamdaki en hakiki ısrarımız olmuştur. Herhangi bir üslup ya da baskın bir tasarım fikrinin öne çıkması yerine en az müdahale ile mevcuttaki problemlere çözüm önerisi getirmek ve temsilin hak ettiği niteliğe sahicibir dille ulaşabilmek hedeflenmiştir. TURGUT UYAR’ı herkese hitap edebilecek şekilde kişisel olmaktan çok kamusal bir dilde iletişim kurarak temsil etmenin en önemli girdilerinden biri de yerin kendisiydi.
Yaklaşım yönü göze alınarak alt kottan rahatça algılanan mezarın iki yüzeyine yazarın isminin dağıtılması önerildi. Mevcutta bulunan istinat duvarı yerine aynı işlevi görebilen ve aynı zamanda amfileşerek bir araya gelmeyi sağlayan basamakların yerleştirilmesi kurgulandı. Aynı zamanda merdivenlerin genişlemesiyle bir duraksama alanı oluşturulması ve anlık bir mekansal değişimle bir eşik yaratılması. Yatay mezar yüzeyinde ise oldukça sade bir dil benimsendi. DINBek BLACK yazı karakteri tercihi ile taş yüzeye oyularak yazılar işlendi.