Stephanie Davidson ve Georg Rafailidis'ın deneysel projeleri bir yapıyı, fonksiyonlarına odaklanarak en stratejik şekilde yalıtmanın yollarını arıyor.
Mimarları projeyi anlatıyor:
Selective Insulation/ Seçici Yalıtım, İngiltere’de tasarlanmış bir stüdyo. Proje eski okul binasındaki soğuk havaya karşı çözüm olarak geliştirildi. 1849’da inşa edilen yalıtımsız bina sonbahar ve kış aylarında çok soğuk oluyordu. 1970’li yıllarda merkezi ısıtma sistemi eklendiği halde ısıtma masrafı çok fazla oluyor ve nadiren kullanılıyordu.
Böyle bir durumda en çok uygulanan yöntem taş duvarların iç yüzeyini yalıtım malzemesiyle kaplamaktır. Bu yöntem içeride ise sıcaklığın eşit dağıtıldığı bir bölge oluşturuyor; fakat taş duvardaki potansiyel termal kütlenin kaybedilmesine neden oluyordu.
Bu proje: Bir binayı daha stratejik bir şekilde yalıtabilir miyiz? Bu stratejinin formal sonuçları olabilir mi? Mekânı organize edebilir mi? sorularını soruyor. Yanıt olarak geliştirilen seçici yalıtım stratejisi, soğuk aylarda binanın içinde sıcak tutulması gereken mekânları küçük alanlarla sınırlıyor ve sıcak “cep”ler oluşturur.
“Cep”ler taşınmayan mobilyaların çevresinde sıcak bir oda oluşturuyor. Yerleştirilen cebin formu odanın kullanımıyla -programa- ilişkili parametrelere göre belirleniyor. Masa başı iş yapılacak bir programın parametreleri: masa, giriş/çıkış yapılacağı açıklık ve pencereye erişim. Bu üç eleman strüktürel değişmezler olarak kabul ediliyor ve noktalar birleştirerek etraflarında bir çerçeve oluşturuluyor. İki insanın masa etrafında çalışabilmesi için gereken minimum alan olan 4 m2’lik mekân bu çerçeveyle sınırlanıyor. Oda içinde oda yaratan yöntem farklı aktiviteler için spesifik sıcaklıklara sahip hacimler oluşturuyor.