PROJE RAPORU
Acıpayam Kent Merkezi ile Acıpayam Kanyonu’nu birbirine bağlayacak olan toplu taşıma hattının iki ucunda yer alacak iki durak tasarımı için öneri projede strüktürel olarak ve malzemede birbirinden türeyen, vadettiği mekansal deneyim ve çevre ile ilişkide ise birbirine zıt imkanlar veren bir tasarım benimsenir.
Kanyon durağı çevresine uyum sağlayıp kaybolurken, Kent Merkezi durağı, kanyondaki mekansal deneyime gönderme yapar.
İki durakta da ahşap strüktür ve kıl çadır dokuması kullanılır. Kanyon durağında ayrıca bir de sıkıştırılmış toprak elemanlar yer alır. ‘Yörük çadırı’, ‘Kıl çadır’ denilen malzeme, bölgede yaygınlıkla üretilen, keçi kılından imal edilen, iki farklı rengi olan bir dokuma çeşididir. Yapısalolarak sıkça kullanılır. Tekstil olmasına karşın, yağmur ve karda şişerek suyu ve soğuğu keser. Yazın gözenekli yapısıyla gölge yaparken aynı zamanda hava geçişine izin verir. Hem duvar yüzeyi hem de çatı örtüsü olarak, dört mevsim kullanım imkanı vardır.
Projede sürdürülebilirlik yaklaşımı, malzemenin doğallığı kadar, yerel ekonomiye ait oluşunda da aranır. Denizli bölgesinde ağırlıklı olan tekstil üretimi ve bu coğrafyada çeşitli yerlerde yer alan yörük kültürü, duraklar için seçilen bu malzemenin çıkış noktasıdır. Önerilen projenin bölgede uygulama imkanı bulması ile, bu malzemenin potansiyelinin araştırılması ve deneysel kullanımlarının teşvik edilmesinde itici unsur olması mümkündür.
Yörük kültürüne ait, hafif strüktür üzerine giydirilerek yapı yapma pratiğinde kullanılan kıl çadır dokuması kadar, Denizli Tavas bölgesindeki tekstil üreticileri ile geliştirilebilecek bir dokuma kullanılması da mümkündür. Yerel ekonomi ile, yerine özgü bir üretim gerçekleştirme fırsatı oluşacaktır.
5×5, 5x10cm kesitli 300cm uzunluğunda, Denizli çevresinde hazır bulunan çam keresteden ahşap yapı elemanlarının çeşitli kombinasyonları ile taşıyıcı elemanlar oluşur ve bir araya gelir. Strüktürün çatkısını oluşturan ve her iki yönde bağlayan elemanlar, aynı zamanda oturma-yaslanma yüzeylerinin, bilgi panolarının, tekstil elemanların taşıyıcıları olur. Kısa açıklıklar geçen hafif strüktür ve örtü yüzeylerinde dokuma kullanılması, tasarımı hafif, ekonomik, yere özgü ve sürdürülebilir kılar.
Kent Merkezi durağı, toplu taşıma hattını beklemek için konforlu bir mekan sunmanın ötesinde, yaya geçidinin bitiminde ve parkın girişini tutan bir konumda olması ile, gelip geçen yayalara bir dinlenme imkanı sunar. Kaldırım geçişini içine alarak, sadece taşıma hattı bekleyenlere ait olmadığını, dileyenin durup dinlenebileceği bir alan olduğu hissini davetkarca hissettirir – kentlinin gündelik yaşantısına dahil olmakta ısrarcıdır. Kaynaştırıcı mekan, toplu taşıma hattından haberdar olan, güzergahı, hedefi belli olan Kanyon yolcusu ile habersiz kentli arasında etkileşim imkanı sunar.
Kanyon durağı, içinde bulunduğu bağlamda bir ara mekan olarak davranır. Taşıt bekleme işlevi olduğu kadar, toplanma, buluşma, bilgi alma için fırsat sunmasıyla, bir nevi kanyona ön giriş yapısı gibi davranır. Kanyon bölgesine araçla yaklaşırken yoldan algısı ile işaretçi olur.
Kanyon’daki mevcut düzenlemeler sonucu yaratılmış olan yapılı çevre-doğal çevre uyumunda tamamlayıcı bir halka olarak yerini alır. Hassasiyetle gerçekleştirilmiş olan, doğal çevre ile uyumlu yapısal müdahaleler zincirine yeni bir giriş halkası olarak eklenir.
Projede ‘Doğaya Durak’ fikri sadece doğal yapı malzemesi kullanımı ile değil, aynı zamanda verdiği çeşitli gökyüzü ve park/kanyon vistaları ile görsel olarak, ve sunduğu farklı postür durumları ve oyunlu fırsatlar ile bedensel anlamda da yorumlanmıştır.
Kırsalda otobüs durakları bir sığınma yeridir de aynı zamanda. Alabildiğine geniş doğanın ortasında, kısacık sürse bile bir hava olayı ile insan kendini küçücük hisseder, sığınacak bir yer arar. Aniden bastıran bir yağmur, karlı bir kış gününde hava kararmaya doğru alan rüzgar, insanın aczini hissetirir. Bu noktada karşımıza çıkan, kendi beden ölçeğimizde bizi yeniden rahat ettiren, bir durak, kurtarıcımız olur.
Önerilen tasarım, hem buradaki doğal çevreye, hem de kanyonda yapılmış mimari uygulamalara, malzemeleri ve tasarımı ile uyum sağlayarak kanyon alanının bütünselliğine katkı yapar. Proje alanı, verilen sınırların sağladığı dairesel planı benimser. Merkezde konumlanan sıkıştırılmış toprak dairesel kolon etrafında kurulan ahşap strüktür, siyah renkli kıl çadır dokuması olan üst örtüyü ve çeşitli mekansal birimleri taşır. Ortada oluşan alanda yer alan sıkıştırılmış toprak bank, farklı yaya akışları için yönlendirici olur – kalabalık sezonda giren grup ile çıkanın ayrışması, giren grup mini amfide toplanırken, çıkanların toplu taşıma için sıra oluşturabilmesi için yönlendirici işlev görür ve iki yönde de oturma yüzeylerini artırır. Sıkıştırılmış toprak ve kıl çadır malzemelerinin dokunsallığı, merkezde yer alan kolonun üzerinde, ve çadır örtüsünün delikliliği ile zeminde oluşan ışık-gölge oyunları, kolon üzerinde gün boyu değişen, uzayıp kısalan gölgeler, mekana şiirsellik kazandırır.
Ortaya çıkan mekan çok boyutludur:
Gruplar için toplanma, anlatım gibi işlevlere mekan sağlar.
Bireysel olarak zihin boşaltma, düşünceye dalma, algısal ve bedensel farkındalık imkanları verir.
Toplumsal olarak ise sıra olma, sosyalleşme, farklı oturma/yaslanma pozisyon varyasyonları ile çeşitlilik imkanlarını sunar.
Öneri, ‘içerlek’ adlı durağı, kanyonda bir nevi ön karşılama yapısı olarak işlev görecek şekilde yorumlar.
“Saat tam 16’da içerlekte buluşuyoruz çocuklar.”
“Arkadaşlar oraya vardığımızda içerlek tabir ettiğimiz durağımızda kısa bir anlatımımız olacak, daha sonra kanyonda serbest zaman…”
“İsterseniz de atıştırmayı içerlekte yapalım, hem dönüş servisi için sıraya girmiş oluruz.”
‘Dışarlak’ strüktürüyle çevre verilerine uyum gösterirken, sunduğu mekansal deneyim kanyona gönderme yapar. Meydana yakın konumlanmasının avantajını kullanarak, öne çıkan bir etkide ele alınır. Kanyonun varlığına dikkat çekmesiyle, doğaya, gündelik hayat koşturmacası içinde ‘dışarlak olmaya’, ‘outdoor’a bir çağrı niteliğindedir. İşleviyle kanyona gitmeye davet eder, mekansal olarak da orayı çağrıştırır.
Bekleme bölümünde araçlara doğrudan durak mekanı içinden biniş sağlanır. Yolcu iniş-binişlerinden etkilenmeyecek orta akstaki akış ise, kaldırım üzerindeki kesintisiz yaya akışını sağlarken deneyimsellik sunar.
Durak yapısı sosyalleşme, alışveriş torbaları ile soluklanma, yaslanma, dinlenme, parka ve gökyüzüne bakma, park tarafında çay bahçesiyle bütünleşme gibi imkanlar sunar. Kanyon güzergahından başka hatlara da ev sahipliği yapabilecek, park sınırında ve meydana yakın konumda olması ile, gece-gündüz farklılaşan kullanım senaryoları ortaya çıkar.
Gündüz parkla, kaldırımdaki akışla ve toplu taşımayla ilişkili kullanımı, gece yerini fener gibi ışıyan bir yapıya bırakarak kentsel canlılığa ve güvenliğe katkı yapar. Çeşitli mekan dilimleri oyuna, yaslanmaya, tırmanmaya, sohbet başlatmak için ‘laf atmaya’ davet eder. Harekete davet ettiği kadar dinlenmeye de fırsat sunar. Hat süreleri dışında da kendi anlamını yarattığından, kent mekanı üzerinde işgal ettiği alanı meşrulaştırır. Acıpayam Meydanı yönünden bakıldığında işaretçi gibi işlev görür. Ahşap strüktür, Salih Tanyeri Parkı’nın anıtsal ağaçlarının gövdeleri ile uyum sağlar. Üzerindeki tekstil paneller, aralarından park yönünde ilginç, sürpriz bakışlar sunar.
“Beni 7’de dışarlağın oradan alırsın.”
“Dışarlakta buluşalım, oradan beraber yürürüz.”
“Gel sana dışarlağın orada bir gazoz ısmarlayayım!”