Herkes İçin Mimarlık Derneği ve Poçolana Works'ün tasarladığı "Süper Kerpiç Çocuk Kitaplığı", Kahramanmaraş'ta yer alıyor.
Süper Kerpiç Kütüphane Projesi, 6 Şubat depremlerinin ardından Herkes İçin Mimarlık Derneği’nin yürüttüğü çok ayaklı ‘Afet Sonrası Yeniden İnşa Projesi’* kapsamında Poçolana Works ile birlikte hayata geçirilmiş bir toprak yapı projesidir. Tasarım ve uygulama çalışmalarının yürütücülüğü Poçolana Works ekibi; proje ev sahipliğini ise Türkoğlu Belediyesi yapmıştır. Uygulama sürecine dernek üye ve katılımcılarının dışında Koluba Kolektifi ve All Hands And Hearts ekipleri de dahil olmuştur. Deprem sonrası afetzedelerin yaşamlarını devam ettirdiği çadır ve konteyner kentlerdeki sosyalleşme alanlarının eksikliği ve niteliksizliği projenin asıl çıkış noktasıdır. Süper Kerpiç Kütüphane, bu sosyal probleme mimarlık pratiği üzerinden yanıt vermeyi amaçlamaktadır. Çocuklar, gençler ve kadınlar başta olmak üzere herkesin kullanabileceği bir kitaplık işlevinde olan yapı, ayrıca atölye/eğitim amaçlı kullanılacaktır.
Kahramanmaraş Türkoğlu 23 Nisan Parkı içerisinde var olan peyzajla uyum sağlayacak şekilde tasarlanan yapı, her biri 3,5 metre çapında olan iki kubbenin birleşiminden oluşmaktadır. Bu genişlik, yapının deneyimi olmayan insanlardan oluşan kolektif grubun üretim sürecini riske atmayacak ve mekan içerisindeki kubbesel formunun etkisini yitirmeyecek şekilde optimum mesafe olarak düzenlenmiştir. İki kubbenin kesiştiği alandaki kemerli kapı boşluğu, mekanlar arası geçişi ve görsel bütünlüğü sağlamaktadır. Pencere yükseklikleri ve yuvarlak gözetleme pencereleri çocuk ölçeğinde düzenlenmiştir. Bu sebeple pencerelerin normalden alçak yerleştirilmesi, yetişkin kullanıcıların da oturur pozisyonda dış mekanla bağlarını kuvvetlendirmektedir. Süper Kerpiç yapıda açıklıkların yer ve boyutları, biyoiklimsel mimari kriterlerine ve süper kerpiç kubbe tasarım rehberine uygun olarak belirlenmiştir.
Pencere açıklıklarına ek olarak kubbelerden birinin tepe kısmında vitray sanatıyla dekore edilmiş sabit bir pencere yer almaktadır. Bu tepe vitrayıyla kubbe içerisinde hem ışık oyunları yaratılmış, hem de karanlık kış günleri için daha aydınlık bir iç mekan elde edilmeye çalışılmıştır.
Yapının strüktür ve malzeme seçiminde, yerellik, ulaşılabilirlik, kolay ve hızlı uygulanabilirlik, düşük maliyet, sağlamlık, iç mekan konforu ve sürdürülebilirlik kriterleri göz önünde bulundurulmuştur. Bu kriterler dahilinde akademiden ve pratikten, ulusal ve uluslararası uzman bir ekip ile kararlaştırılan, toprak bazlı Süper Kerpiç (Superadobe) yapım tekniğine karar verilmiştir. Süper Kerpiç yapının ana malzemesini, tanecik boyutu ayarlanmış yerel toprak ile düşük oranda çimento karışımı oluşturmaktadır. Malzemenin kolay ulaşılabilirliği ile düşük teknolojili inşaat yöntemleri, yöre halkının da sürece katılıp öğrenebilmesini ve hatta başka alanlarda da uygulanabilmesinin yolunu açmaktadır.
Proje kapsamında İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) laboratuvarlarında yapılan deneylerle, yöreden elde edilen toprağın fiziksel, mekanik ve suya karşı dayanımı; düşük oranda çimento katkısı ile arttırılmıştır. Bu teknik, genel geçer kerpiç yapım tekniği algısının aksine dünya genelinde pek çok defa uygulanmıştır; performansı ve güvenilirliği CalEarth Enstitüsü tarafından kanıtlanmıştır.
Tüm Süper Kerpiç yapılarda olduğu gibi bu yapıda da hazırlanan harç malzemesi rulo çuvalların içine doldurulmuş, üst üste getirilerek sıkıştırılmış ve kubbe formu verilmiştir. Katmanların kaymasını önlemek için her yatay dizinin arasına dikenli tel yerleştirilmiştir. Tüm yüzeyler ilk katman olarak samanlı kaba toprak sıva ile düzeltilmiş; kubbelerin içi toprak sıva, dış yüzeyleri ise özel formül geliştirilmiş kireç sıva ile bitirilmiştir. Yaklaşık 40 cm duvar kalınlığı olan bu yapım sistemi iç mekanda sıcaklık ve nem anlamında konforlu bir ortam yaratırken, ikiz kubbeler depreme karşı güvenli, stabil bir form oluşturur. Ayrıca, eklemlenebilir bir sisteme sahip bu yapım tekniğiyle organik bir büyüme izlenebilir [1].
Süper Kerpiç yapım tekniği, 1984’te mimar Nader Khalili tarafından İran’ın toprak mimari geleneğinden esinlenerek geliştirilmiş, 2004’te Aga Khan Mimarlık Ödülü kazanmıştır. Bu teknik; İran, Pakistan, Haiti ve Ürdün de dahil olmak üzere çeşitli coğrafyalar ve değişen koşullar altında geçici barınma yapıları üretmek için kullanılmıştır. Acil durum barınağı olarak inşa edildiği durumlarda UNHCR standartlarını karşıladığı kanıtlanmıştır. Toprak çuval tekniğinin doğası imeceye uygun olduğundan, afet sonrası yeniden inşa sürecinde, afetzedelerin barınma ve sosyal alanların üretim, bakım ve onarımına katılmasına imkan vermektedir ve bu alanların sürdürülebilirliğinde önemli rol oynamaktadır [2].
Yarattıkları ısıl kütle etkisi ve enerji etkin tasarım yaklaşımlarıyla minimum enerjiyle iç mekanda maksimum termal konfor sağlamada konvansiyonel malzemelerden daha başarılıdır. Birbirine kenetlenen kalın monolitik duvarlar sayesinde bu teknik, sismik aktiviteye dirençlidir ve bu özelliğiyle afet sonrası alanlarda kullanımı için özel olarak geliştirilmiştir [3].
*Afet Sonrası Yeniden İnşa Planı Projesi’ndeki işleri incelemek için: himafet.org
**Süper Kerpiç Çocuk Kitaplığı Projesi Türkoğlu Belediyesi, commit by MitOst, Sivil Düşün, Gaia Kosovo, Tu Berlin After the Earthquake Student Community ve bireysel destekçilerin katkılarıyla inşa edilmiştir.
***Süper Kerpiç Çocuk Kitaplığı gündüz kubbesi vitray cam uygulaması Mehmet Güçlü Polat ve Ceren Yıldırım tarafından yapılmıştır.