PROJE RAPORU
AGORAM BAKIRKÖY
‘’Demokrasinin gereği olan katılımı, yetki ve sorumluluk dağılımını yaygınlaştırıp etkinleştiren, hızlı ve sağlıklı gelişme gereksinmelerine uygun bir toplum yapısı, kamu yönetimi oluşturmak…’’ (Devlet Planlama Teşkilatı, 1978)
SENARYO: 1
İstanbul, kıyılarını yapılaşmalara ve sert zeminlere terk ediyor. Kamunun kıyıya erişimi giderek kısıtlanıyor. Kent ile doğa arasına keskin sınırlar koyan bu yaklaşıma rağmen İstanbul kıyıları heterojen potansiyeller barındırıyor; kıyılarda yer alan ‘yapay doğa’.
Marmara’ya dokunan kıyı parklarının kopukluğu bir doğa istilasına uğrayıp kenti işgal eden bir hat oluşturuyor. Kıyı boyu devam eden bu hat eski havalimanında kentsel ormana dönüşüyor. İstila hattından yapılaşma bölgelerine sızıntılar ile kent bu çatışmaya dahil oluyor.
Cumhuriyet Meydanı, Bakırköy’ü marinaya bağlayan güçlü bir aksın üzerinde bulunuyor. Bu aksın meydana ulaştığı noktada Bakırköy İstasyonu yer alıyor. Tren ve metro sefer saatlerinde meydan yolcular tarafından yoğun olarak kullanılıyor. Meydanın doğu çeperinde ileride faaliyete geçecek olan metro hattı çalışmaları sürüyor. Yaya yoğunluğu meydanı ikiye bölen bir sınır oluşturuyor. Mevcut haliyle meydan, deneyime kapalı transit bir geçiş yolu olarak işliyor.
SENARYO: 2
Kent yönetici ve plancıları halkın alışkanlıklarını, gereksinmelerini, eğilimlerini, isteklerini bilmemektedir. Tasarı, proje ve planlar vatandaşla tartışılmadığı için, halk plan ve tasarıları anlayamamaktadır. Belediye hizmetlerinin öncelik sıralarını belirlemek, geniş çapta fiziksel gelişmeleri düzenlemek konusunda, halkın işbirliğini sağlamaya yönelen çalışmalara gerek vardır.
Yerel yönetimlerin kapalı kapılar ardında aldığı kararlara tepki olarak Cumhuriyet Meydanı, tamamen halka açık şeffaf bir yönetime olanak sağlıyor. Belediye binasının cephesini işgal ederek meydana eklemlenen strüktür, halkın oluşturduğu kent konseyinin toplantı yapabileceği mekanı oluşturuyor.
“Agora; toplanılan yer, kent meydanı, çarşı, pazaryeri gibi anlamlara geliyor. Antik Çağ’da agoraların ticarî, siyasî ve dinî fonksiyonlarının yanı sıra sanatın yoğunlaştığı ve birçok sosyal olayların geçtiği veya yapıldığı, kentin odak noktası olduğu biliniyor.” (Akın Ersoy)
Cumhuriyet Meydanı’nda yer alan mevcut kemere eklemlenen ahşap strüktür, üst örtü oluşturarak boşluklar tanımlıyor. Mevcut haliyle market olarak kullanılan kütle, esnek fonksiyonlara olanak sağlayan total mekan olarak kurgulanıyor. Alanda kültürel bağlamda yapılmakta olan geleneksel adetler (aşure dağıtımı, hayır yemekleri, iftar vs.) için gereken servis hacmine dönüşüyor.
Alanın çevresinde yer alan satış birimleri, önerilen strüktürün yarattığı nişlerde kurgulanarak ticari bir aks oluşturuyor. Satıcılara belirli kütleler önermek yerine geçici tezgahların kurulabileceği, esnek, boş bir strüktür önerildi.