Naz Gündüz, Yaren Tunay, İlayda Günaydın tarafından Mimarlık Vakfı'nın düzenlemiş olduğu "2025 Ajandası Kapak Tasarımı Yarışması" için tasarlanan kapak, teşvik ödülü kazandı.
Bu ajanda kapağı, şehir ve doğa arasındaki gerilimli ilişkiyi etkileyici bir görsel anlatımla ele alarak, kentleşmenin doğayla olan etkileşimini inceler. Tasarım, kentleşmenin sürekli genişleyen yapısını sorgularken, aynı zamanda doğayla olan zorunlu bağımızı ortaya koyar. Kapakta, merkeze konumlandırılmış Mimarlar Odası logosu etrafında dönen bir kent silüeti yer alır. Bu döngüsel kent silüeti, şehirlileşmenin sınır tanımaksızın genişlemesini ve doğayı kuşatma eğilimini simgeler.
Kentleşmenin iki yöne doğru sınırsızca yayılan bu görsel ifadesi, doğaya yönelme gerekliliğini ve kentleşmenin bitmek bilmeyen genişleme sürecini yansıtır. Silüetin sola doğru çizgisel bir geçişle akış göstermesi, mode kentleşmenin çevre üzerindeki etkilerini ve doğayla olan bağı anlatır. Bu tasarım, mimarlık dilinde kent ve doğa arasındaki gerilimi ifade ederken, mimarlığın yalnızca yapı üretmekle sınırlı olmadığını, doğayla yeniden bir bağ kurma sorumluluğunu da taşıdığını hatırlatır.
Kapağın görsel anlatımı, mode kentleşmenin kaçınılmaz döngüsünü yansıtırken, doğayla kurulan dengenin ne kadar hassas olduğunu gözler önüne serer.
Bu ajanda kapağı, şehir ve doğa arasındaki gerilimli ilişkiyi etkileyici bir görsel anlatımla ele alarak, kentleşmenin doğayla olan etkileşimini inceler. Tasarım, kentleşmenin sürekli genişleyen yapısını sorgularken, aynı zamanda doğayla olan zorunlu bağımızı ortaya koyar. Kapakta, merkeze konumlandırılmış Mimarlar Odası logosu etrafında dönen bir kent silüeti yer alır. Bu döngüsel kent silüeti, şehirlileşmenin sınır tanımaksızın genişlemesini ve doğayı kuşatma eğilimini simgeler.
Kentleşmenin iki yöne doğru sınırsızca yayılan bu görsel ifadesi, doğaya yönelme gerekliliğini ve kentleşmenin bitmek bilmeyen genişleme sürecini yansıtır. Silüetin sola doğru çizgisel bir geçişle akış göstermesi, mode kentleşmenin çevre üzerindeki etkilerini ve doğayla olan bağı anlatır. Bu tasarım, mimarlık dilinde kent ve doğa arasındaki gerilimi ifade ederken, mimarlığın yalnızca yapı üretmekle sınırlı olmadığını, doğayla yeniden bir bağ kurma sorumluluğunu da taşıdığını hatırlatır.
Kapağın görsel anlatımı, mode kentleşmenin kaçınılmaz döngüsünü yansıtırken, doğayla kurulan dengenin ne kadar hassas olduğunu gözler önüne serer.