Çin'de eski bir ilaç fabrikasını dönüştüren proje, yarı transparan dolaşım mekanıyla iç mekanlar ve dış mekan arasındaki ilişkinin sürekliliğini sağlıyor.
Mimarları projeyi anlatıyor:
Şehir merkezinin arkasındaki yıkık fabrika binası 1943 yılında ilaç üretimi yapmak için kurulmuş. Kentleşmenin hızlanmasıyla beraber şehir dışına taşınan fabrikadan geriye boş bir bina kalmış. Geniş açıklıkları ve kendine özgü dokusu olan bina bir süre sonra sanatçıların uğrak yeri haline gelmiş, sonrasında ise çağdaş sanat müzesine dönüştürülmesine karar verilmiş. Proje işte bu yıllarca boş kalan fabrika binasının dönüştürülerek tekrar kullanıma açılmasını kapsıyor.
İnşaat alanı 3800 m²’lik bir dikdörtgen, bu alanın içinde 3 tane fabrika binası ve depoları bulunuyor. Alanda yeşillik görmek zor, çünkü beton zeminin altına sığınaklar yerleştirilmiş.
Cam koridor, sergileme fonksiyonunun yanı sıra; kitapçıyı, çay odasını, stüdyoyu ve toplantı salonunu kapsayan çok amaçlı bir elemana dönüştürüldü. Zeminde kullanılan malzemelerin iç ve dış mekândaki devamlılığı yatay düzlemde uyum yakalanmasını sağladı.
Koridorda yürüyen ziyaretçilerin, içinde bulundukları senaryonun zamanla değiştiğini sezebilmeleri amaçlandı. Yapının eski işlevine özgü karakteri mümkün olduğunca korunurken modern ışıklandırma elemanları ve sergi duvarları mekâna adapte edildi.
Çin’de yaşanan ekonomik gelişmeler ve kentleşmenin hızlanması sonucu oluşan yeni binalar ve çevreler gün be gün yeni bir tarihi binanın daha yıkılmasına neden oluyor. Bu binaların şehre olan katkılarını ve değerlerini göstermeleri için pek çok farklı yöntem bulunabilir ve sanat da bunlardan bir tanesi. Çağdaş sanatın sergilendiği bina sadece bir müze olmanın ötesinde birçok fonksiyonu içine alacak ve daha fazla insana hizmet verecek bir mekân olarak düşünüldü.