Dominique Coulon & Associés tarafından tasarlanan proje, medya kütüphaneleri için yeni bir model olmayı amaçlıyor.
Yapının programı, kamuyu oluşturan bireylerin içinde bulundukları durumun aktörleri oldukları, sadece karşılamanın değil üretiminde yapıldığı bir “üçüncü mekan” içeriği yüklenerek medya kütüphanesinin fonksiyonlarını tartışmaya açıyor. Bina, temel programın yanında, sergileme ve üretim alanları, müzik stüdyoları ve bir kafe-restoran barındırıyor. Programdaki çok çeşitli aktiviteler birbirinin içine geçerek dinamik bir düzen oluşturuyor. Binanın önündeki ağaç dizisi yapıyı sokaktan ayıran ilk cepheyi oluşturuyor.
Binanın cephesi, programın kapsadığı farklı evrenlerin arka fonunda, açılmış bir kurdele gibi çalışıyor. Sokağa en yakın olan noktada kurdele alçalıyor ve cephe daha kapalı bir hal alıyor, uzaklaştığında ise yükselerek ışığı içeri alıyor. Oyukların olduğu yerlerde iç mekanla kamusal alan arasındaki sınır daha az görünür oluyor ve içeriyi görmek için binaya yaklaşmaya izin veriyor. Mekanlar belirsizleşiyor, belirgin sınırlar ortadan kalkıyor ve pratik anlamda kendini sorguluyor.
Işık kurdele boyunca yayılıyor ve kurdele ışığı binanın merkezine kadar dağıtıyor. Bahçe rampası dışarıya , mimari promenadın varış noktasındaki, yazın kullanılan bara giden bir başka kaçış rotası sunuyor. Bahçe iç mekan yürüyüş yollarını genişletip ufuk çizgisine yaklaştırıyor ; şehir, gökyüzüyle diyalog halindeki ağaçları görünür kılarak kayboluyor. Yeni kullanım şekilleri mümkün oluyor ; insanlar küçük bir şekerleme ve piknik yapıyorlar, dışarıda kitap okuyor veya bir grubun etrafında toplanıyorlar.
Balonlar hikaye anlatıcılığı, dil laboratuvarı, video oyun odaları, plastik sanatlar odaları gibi belirli fonksiyonlarını barındırıyor. Bu alanlar insanların kolektif mekandan uzaklaşabildikleri kozalar olarak tanımlanıyor. Balonlar son kaçış alanları ve binanın en mahrem bölgeleri oldukları gibi kartezyen mantığında dışında çalışıyorlar ; aralarındaki uzaklık ölçeklerine ve etki alanlarına göre değişiyor. Ana mekandaki renk ve ışık varyasyonları balonların malzemeleriyle karşıtlık ilişkisi içine giriyor.
Akışkan mekan ve birden fazla rota, daima yenilenen bakış açıları sağlıyor. Promenad, pek çok evreni görünür hale getiren bir sürece dönüşüyor. Dış kabuğun açılması, sonsuz mekan izlenimini vurguluyor. Bu tanımlanamaz mekanda yer çekimi kavramı, duvarlar ve tavan yok olmuş gözüküyor. Bu yeni alan beden ve akışkanlık arasındaki ilişkiyi yeniden sorguluyor.
1 Yorum
bi kere kulturun zihinlerde canlandirdigi asalet ve sukun ozelliklerini dairevi ve circyle tasarimla cok guzel sunmustur.hem gozuken ve hem mahrem ozelliklerini tasiyan bir tasarimi goruyorum ben.