Tokyo Plaza Omotesando, Hiroshi Nakamura tarafından tasarlandı.
Uluslararası moda markalarının sıra sıra dizildiği bir cadde olan Omotesando, Japonya’nın önde gelen moda merkezlerinden biri. Meiji Shrine Caddesi’nin her iki tarafı zelkova ağaçları ile kaplı. Ağaçların dalları cadde üzerinde bir gölgelik oluşturuyor ve güneş altında alışverişi kolaylaştırıyor. Böylece mekan altında mekanlar oluşuyor ve çevre mimariyi harmanlıyor. Bu durum zaten Omotesando’nun özel karakteri ve mimarlar bu nedenle çevreye özel bu karaktere önem veren bir stili önerdi.
Gökyüzünde zelkova ağaçları ile birleştiren bir hacim yüzen bir yapının oluşmasına neden oldu ve binanın üst kısmı aşamalı bir bağlantı ile ağaçların altındaki caddeyle kaynaştı. Bu sadece kuşları ve kelebekleri kolayca çatıdaki orman çıkması için izin vermekla kalmıyor, aynı zamanda bu çatı bahçesi insanların binayı ziyaret etmesi için bir teşvik veriyor. Ticari açıdan müşterilerin üst katlardan aşağıdaki katlara bir duş etkisiyle inişi yaratıldı.
Mimarlar ilk olarak çatı teraslarını tasarlamış ve ardından teraslara ağaçları yerleştirmişler. Binadaki periferik alanlar maksimum güneş ışığı alıyor ve kesişimi izleme keyfini sınırsızlaştırıyor. NAP Architects 3 kattan yüksek bir yapı yapmaya karar vermiş. Sonuç olarak, ağaçların yayılan dalları binanın iç mekanlarının oranlarını etkiledi ve teras ağaçların bittiği hizaya dek yükseldi. Tasarımda bu kısıtlayıcı koşullar olumlu yönde kullanılarak ağaçlar ve ziyaretçiler arasında bir yakınlık duygusu kurulmaya çalışılmış. Ağaçların dibinde büyüyen mantarlardan esinlenilerek terasta çokgen basamaklar kullanıldı. Bu basamaklar, aynı zamanda masa ve oturak olarak kullanılıyor. Bu sayesde, kullanıcılar bina ile fiziksel bir diyaloğa giriyor.
Özellikle harç şeklindeki teras ziyaretçileri çok etkiliyor. Doğal bir merkez arayan herkesi terasın alt seviyelerine doğru çekiyor. Burada, ziyaretçiler teras etrafındaki sayısız koltukta o anı ve ondan önceki sahneleri paylaşıyor.