Treehugger

"Treehugger" Koblenz'de (Almanya) National Garden Show (BuGA) 2011'de sergilenen bir pavyon.

Konsept

Christoph Krause tarafından başlatılmış bir araştırma projesinin ürünü olan Treehugger, Trier Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Dijital Tasarım Fakültesi tarafından tasarlandı. Tasarım süreci Prof. Holger Hoffmann tarafından Düsseldorf’taki One Fine Day adlı ofisinin işbirliğinde yürütüldü. Frankfurt’taki Office for Structural Design adlı ofis projenin statik kısmından sorumluydu. OCHS Holzbau (Kirchberg) ahşap ve çelik strüktürü kurdu. Projenin bir diğeri mimari özelliği ise yine Trier Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’nin “Intermedia Design” ve Bilgisayar Bilimi fakülteleri iş birliğiyle tasarlanan entegre interaktif aydınlatma elemanları.

Konum

Treehugger, Ortaçağ’dan kalma şatoları ile Alman Romantizm’inin kalıntılarını taşıyan Koblenz’de bulunuyor. Deutsches Eck civarında St. Castor bazilikası yanında, eskiden otopark olarak kullanılmış bir parsel üzerinde yer alıyor. Bulunduğu konum itibarıyla Gardening Show ve çevreleyen kent dokusu arasında mesnet özelliği kazanıyor. Pavyon 2011 yazı boyunca yapılan çeşitli etkinliklere platform oluşturmuş. Ekim 2011’de ise sökülüp Koblenz’de tekrar Kalifiye İşçiler Odası’nın arazisinde kurulmuş.

Program

Treehugger’ın sergi, konferans, atölye çalışmaları ve benzer etkinlikler için kullanılması öngörüldüğünden bir dolaşım mekanı, tek yönde uzanan bir mekan ve bir hücreler dizisinin tek bir mekansal kurgu içinde bütünleştirilmesi gerekmiş. Normalde böyle bir kurgunun tasarımsal ve strüktürel anlamda olabildiğince esnek olması beklenirken tasarımcı ekip 3 mekanı birbirleriyle harmanlama yoluna gitmiş. Yapısal bir elemanı (ağaç şeklindeki kolonlar) pavyonun göbeğindeki bir mesnet noktası etrafında döndürerek farklı hareketlere olanak tanıyabilecek alanlar oluşturmayı başarmışlar. Bu oldukça basit geometrik kurgu sayesinde 3 farklı fonksiyon aynı anda gerçekleştirilebiliyor; dolaşım alanının sergiye ait kısımları ağaç şeklindeki kolonlar tarafından sınırlanıyor. Bu kolonlar aynı zamanda atölye olarak kullanılabilen alan içinde “ara-odacıklar” yaratıyor. Konferanslar merkezi yerleşime sahip bir alanda gerçekleşiyor.

Tip

18. ve 19. yüzyılda pavyonlar, tablomsu peyzajlar içine yerleştirilmiş dekoratif yapılar gibi kuruluyordu. Bu yapılar bulundukları ortamla ilgisiz bir şekilde adeta hayali bir atmosfer yaratmayı sağlamak üzere tasarlanıyordu. Yine de pavyonların belirli başka bir yapıyla – zıt da olsa- bir ilişki kurması gerekliliği düşünülmüyordu. Ancak Treehugger bu ilişkiyi kurabilmiş; şekilsel ve atmosferik zıtlığıyla heyecan yaratabiliyor.

Sürdürülebilirlik

Sürdürülebilirlik sağlayabilmek için Treehugger tekrar sökülüp kurulabilecek şekilde tasarlanmış, zaten Ekim 2011’de yeniden başka bir yere kurulmuş. Bu ilke doğrultusunda ahşap strüktürün ayrıştırılabilir yapıda olması hep çok önemli olmuş. Tasarım ekibi malzemeleri buna göre seçtiklerini ve tektonik bir görünüm elde etmek amacıyla “dijital modernizmin çekici beyaz yüzeylerinden mahrum kaldıklarını” söylüyor.

Biçim

Özel konumu sebebiyle pavyonun Romantizm’in mistik, hayali, hatta doğaüstü olana duyduğu şevke atıfta bulunması gerekiyordu. Bu anlamda Treehugger’ın yapısı, formu, malzemesi ve mekansal kurgusu klasik olmayan bir tarzda belirsiz ve “her telden çalan” bir yaklaşımın ürünü. Aynı yaklaşım çerçevesinde pavyonun şekli kare bir kutu yerine yükseltilmiş bir beşgen olarak seçilmiş – böylece uzaktan bakan bir kişinin durduğu noktaya göre pavyon oldukça farklı görünümler sergileyebiliyor. Kısmi serigrafi baskılı cam perde iç mekan görüntüsünü bulanıklaştırırken çevredeki ağaçların görüntülerini yansıtıyor.

Geometri

St. Castor’un çok kenarlı geometriye ve çoklu simetriye sahip yıldız tonozu projeye büyük bir ilham kaynağı olmuş. Dönel bir simetrik düzen içinde yerleşmiş birbiriyle bağlantılı geometriler sistemi, esnek ancak özel strüktürel ve fonksiyonel ihtiyaçlara cevap verecek kadar da titiz hesaplanmış. Dahası ağaçların yapraklarıyla oluşturdukları saçak “dallanma” ve boşluklu yapısıyla yüzeylerin gözenekli beşgen ve baklava biçimli mozaiklerinin uzantısı gibi algılanıyor.

Işık

Gün içinde yalnızca yapısal süslemelerden oluşmuş dokunsal bir mekanmış gibi görünen Treehugger, geceleri tamamen değişiyor. İnteraktif aydınlatma elemanları ziyaretçilerin hareketlerine göre tepki vererek mekanı ve strüktürüne görsellik katıyor.

Yapım

Ekibin başlangıçta yaptığı araştırma projesini tasarlama ve inşa etme aşamasına geçirmede güncel bilgisayarlı modelleme yazılım ve programları (Rhinoceros 4.0, Grasshopper, Visual Basic/Rhinoscript…vb.) kullanılmış.

Yaygın kullanılan eski ve ileri teknolojili yöntemler arasında verimli bir denge kurulmaya çalışılmış. Bu yüzden ahşap işlerinin büyük kısmı genelde standart ahşap çatılarda kullanılan otomatik kesme aletleriyle yapılmış.

Lazerle kesilmiş çelik eklem yerleri özel yapım ahşap işleriyle birleştirilerek orta boy prefabrike yapı bileşenleri elde edilmiş. Treehugger’ın yapımı Rhineland-Palatinate Çevre, Ormancılık ve Tüketici Koruma Bakanlığı,

Signal Iduna ve Alwita çatı sistemleri tarafından büyük ölçüde desteklenmiş.

Etiketler

Bir yanıt yazın