İzmir Bostanlı’da bulunan Yasemin Kafe, atlattığı bir yangının ardından Mert Uslu Mimarlık tarafından renove edildi ve yeniden tasarlandı.
Tasarımcılar, projeyi anlatıyor:
Karşıyaka Bostanlı’da bir araya gelme, sosyalleşme ve denizi koklama yeri olarak konumlandığı bölgede simgeleşen Yasemin Kafe’nin fiziksel mekanda yeniden inşası, alanının kentsel ve toplumsal belleklerde yeni kayıtlarını oluşturmaya başlayacaktır. Yeniden kentle buluşması sağlanan Yasemin Kafe’de özellikle zemin kotundan kaynaklanan denizle görsel temas kurulamaması, birbirine eklemlenen mekanların bütünsel bir kurguya sahip olamaması ve yapının kullanım sürecindeki yıpranmalar ile birlikte gerçekleşen yangın sonrası fiziksel durum göz önünde bulundurularak kurgulanan tasarım sürecinde görünen en temel sorunlara yanıt aranmıştır. Her ne kadar yangın mekanın servis mekanlarında etkili olmuş olsa da bütünsel bir renovasyon mekanın yeniden kentle buluşması adına kaçınılmaz olmuştur.
Önceki kullanımında yapının – kıyıda yapılan düzenlemeler/doldurmalar sonucu- denizle görsel ilişkisinin kesilmesi konumu itibariyle dezavantaja dönüşmüştür. Buna ek olarak yapıda ana oturma alanı olarak kullanılan alanda mevcut kolonlu yapı ve yetersiz kat yüksekliği, mekanın bütünsel okumasını zedelemektedir. Caddeye bakan cephede sık kullanılan servis mekanları bulunmakla birlikte bu alanlar yapıyla mimari dil ve bağlamsal olarak herhangi bir ilişki kuramamaktadır. Nitekim bu kopukluk, caddeyle yapı arasındaki ilişkide “atıl cephe” vurgusu yarattığından mekânsal ve görsel bir sorun olarak belirmektedir. Bu noktada tespit edilen sorunlara cevap aranırken, aynı zamanda yapının kentlinin hafızasında yer alacak yeni halinin temsili üzerine odaklanılmıştır. Yangın sonrası kalan mekânsal bölümler ve oturma alanında yer alan betonarme prefabrik duvarların büyük bölümü taşıyıcı olması sebebiyle korunmuştur. Denizle görsel temasın sağlanabilmesi adına yapının zemin kotu 70 cm yükseltilmiştir. Bu durum yapının mevcut kat yüksekliğinde azalmayı gerektirdiğinden özellikle basık olan ıslak mekan ve servis alanlarının bulunduğu alanda çatı kotu arttırılmış ve çelik taşıyıcılar ile yeni bir çatı düzlemi oluşturulmuştur. Bu çatı düzlemi oluşturulurken iklimsel veriler dikkate alınmış olup, biyoklimatik konforun sağlanması adına iç ve dış mekan oturma alanının üst örtüsü yarı açık ve tam açık konuma dönüşebilecek hareketli bir sistem kurgusuyla tasarlanmıştır. İç mekanda konumlandırılan ağaçlar, biyoklimatik konforu desteklerken mekanın görsel bütünlüğüne katkı koymaktadır.
Yapıyı özellikle caddeye bakan cephesinde bütünüyle saran multiperfore alüminyum paneller katlamalı yerleşimleri ve dolu-boş etkisindeki yüzeyleri itibariyle gün içerisinde üzerine aldıkları güneş ışınlarını farklı açılarda yansıtır. Servis alanlarını örterek yapının denize bakan cephesine kadar uzanan bu yarı geçirgen kabuk, kendisine sarılan yasemin bitkisinin üzerindeki boşlulardan sızmasına izin verir. Böylece Yasemin Kafe’nin aynı yerde beliren yeni yüzü, denizle görsel teması pekiştirirken aynı zamanda etrafını çevreleyen dolu boş etkisindeki beyaz kabuğa tutunarak mekanı saran yasemin bitkisi ile adıyla bütünleşik bir tasarım nesnesine dönüşür.