Yenimahalle Belediyesi Nazım Hikmet Kültür Merkezi

Yenimahalle Belediyesi Sosyal Kültürel Yapısı (Nazım Hikmet Kültür Merkezi) 2007 yılında Yenimahalle Belediye Başkanlığı tarafından yapılan davetli bir proje yarışması sonucunda uygulanmak üzere seçilmiş, yine 2007 yılında projelendirilmiş.

2008 yılında da inşaatına başlanmış. Ancak söz konusu yapı 2012 yılında hizmete açılabilmiş.

“Kültür Merkezi” için seçilen arsa, Demetevler mahallesi kıyısındaki mevcut yerleşim alanı ile Sanayi sitelerinin (Gimat – Ostim) bulunduğu bölgenin kesişim noktasında bulunmakta. Bağdat caddesi üzerinde ve bu caddenin Anadolu Bulvarı ile kesiştiği noktada bulunan Gimat Kavşağına yakın bir bölgede bulunan Kültür Merkezi arsası Yüksek blok yapılardan oluşan Urankent yerleşiminin de hemen bitişiğinde yer almakta.

Kentsel dokunun gevşeyip çözüldüğü , kentin bu ara kesitinde tasarlayacağımız yapının öncelikle yaslanıp ilişkileneceği bir dokunun olmayışı onu kendi başına var olup, kendi sözü ve gücüyle Kent’e katılabileceği düşüncesiyle tasarım süreci başlamış. Arsanın sınırlı büyüklüğünün de programın kompakt bir form içinde çözülmesi gerektiği yönünde sıkıştırması sonucunda eliptik bir plan çözümü tercih edilmiş.

Tasarıma özgün formunu veren eliptik çeper ve bunun üzerinde kurgulanan cephe dinamizmi yapının kent ve kentliyle güçlü bir görsel ilişki kurmasını sağlamakta. Bu eliptik formla ortaya çıkan ikonik duruşun, kentin dönüşmesi-dönüştürülmesi sürecinde de önemli bir katkısı olacağı düşüncesiyle hareket edildi. Eliptik çeper çok amaçlı salonu ve tiyatroyu sararak tekil bir fuaye çözümü getirmekte. Yapıya ön ve yan yüzeylerden çok sayıda giriş verilerek sergi alanlarının yoğun kullanımları desteklenmekle birlikte, özellikle üst kat çeperde yer alan fuaye alanına kolay ve etkin bir şekilde ulaşım da gerçekleşmekte. Salonları saran fuaye alanının kentle kurduğu güçlü görsel iletişim ve ilişki, güçlü bir kullanım ilişkisiyle tamamlanmakta. Kültür merkezinin,bitişiğinde bulunan park alanı ile fiziksel ve görsel anlamda sürekliliğinin kurulması ve kullanım sürecinde yapı-park bütünlüğünün sağlanması da önemli bir tasarım kriteri olmuş.

Kültür merkezinin en önemli program parçasını yaklaşık 2.000 m2‘lik bir alana sahip olan Çok Amaçlı Salon oluşturmakta. Bu salonun farklı büyüklüklerde bölünebilmesi sağlanarak çok farklı sayıda etkinliğe aynı anda hizmet edebilme imkanı sağlanmış. Bunun dışında yaklaşık 500 kişilik bir tiyatro salonu ve 300 kişilik Nikah salonu, Sergi salonları ve gerekli destek ve servis alanları bulunmakta.

Bu “merkez”in, Ankara’nın önemli bir Kültür odağı olabilmesi için, salonlarının etkin bir şekilde kullanımı ve işletilmesinin yanı sıra, tüm yapının kültür ve sanat insanlarını da çekebilecek şekilde kullanıma katılması gerekmekte. Bu amaçla, yapı’da çeşitli amatör sanat topluluklarının (tiyatro, müzik, grafik, heykel, resim, fotoğraf vs.) kullanımına yönelik çeşitli atölyeler, çalışma birimleri, karanlık oda ve kayıt stüdyoları, prova salonları ve kurs yerleri için yapı içinde bazı alanlar belirlenmiş.
Toplam yedi kattan oluşan ve yaklaşık 31.000 m2 lik bir alana sahip yapının üç katında yaklaşık 500 otoluk bir kapalı otopark alanı bulunmakta. Kültür merkezi içinde yer alan programlar katlara şu şekilde dağılmakta;

3. Bodrum kat: Otopark (162 oto), ısı ve teknik merkez, sığınak
2. Bodrum kat: Otopark (159 oto), mutfak (depolar, hazırlık, pişirme,servis birimleri, personel soyunma,dinlenme ve yemek bölümleri)
1. Bodrum kat: Otopark (157 oto), nikah salonu (Bahçe bağlantılı Kutlama fuayesi, otopark bağlantısı giriş holleri)
Zemin kat: Giriş holü / holleri, belediye sürekli sergi salonu, geçici sergi salonu, vestiyer alanları, WC ve lavabolar ve gerekli servis birimleri, depolar, nikah salonu (300 kişilik, giriş fuayesi, gelin odası, nikah memuru, bürolar ve arşiv, WC ve lavabolar ve gerekli servis birimleri, kafeterya (mutfak ve servis birimleri)
Ara kat: Tiyatro sahne arkası, hazırlık alanları ve depolar (sahne ve yan sahne, sanatçı giriş holü,kulis ve sanatçı hazırlık odaları, kostüm, aksesuar ve dekor depoları ve teknik birimler), tiyatro çıkış fuayesi, belediye personel eğitim salonları ve bürolar, WC ve lavabolar ve gerekli servis birimleri.
Birinci kat: Çok Amaçlı Salon (1.800 kişi konferans, 1.500 kişi yemekli düğün vs.), fuaye, hazırlık ve servis mutfağı ve depolar, depo, WC ve lavabolar ve gerekli servis birimleri, Tiyatro Salonu (534 kişi) ( ışık kontrol odası, simultane çeviri imkanı), Fuaye, Dekor depoları, teknik birimleri, WC ve lavabolar ve gerekli servis birimleri, kafeterya (vitamin bar, Manzara imkanlı/teras kullanım imkanı, mutfak ve depoları)
Asma kat: Başkanlık makam bölümü (başkan çalışma, dinlenme ve yemek birimleri), bürolar (tesis müdürü, başkan sekreter, bekleme, güvenlik birimleri), başkanlık toplantı salonları 50 ve 80 kişilik), teknik birimler ve depolar.

Erdal Sorgucu projeden şöyle bahsediyor:

Yapının gerçekleşme sürecinde, brüt beton uygulamasının becerilemeyişi (!) dışında, özellikle iç mekan kullanımlarını etkileyen veya değiştiren müdahalelere maalesef engel olunamadığını ifade etmeliyim. Yarışma sonrasında uygulama projeleri çok kısa bir süre içerisinde ve çok yoğun bir çalışma sonrasında tamamlanmış. İnşaat başladığında kontrollük görevi tarafımıza verilmemiş, ancak inşaatın ilerleyen safhalarında bir ara çözüm bulunarak, inşaatın süresine kıyasla -resmi olmasa da- kısa bir dönem mesleki kontrollük yapılmış. Ancak Belediye kontrol amirinin görevine hakim olamaması ve sürekli tasarıma müdahale eden tavrı yapının uygulanması sürecinde- bir çok noktasında- sıkıntılar yaratmış. Buna rağmen yapının çatı bölümü hariç, genel olarak kütlesi ve cephe düzenlemesinde tasarım sürecinde ki hedefe ulaşılmıştır diyebilirim. (Yapı cephe panelleri fiber katkılı beton prekast elemanlar ile gerçekleştirilmiştir.)

İnşaat sürerken yapılan Belediye seçimleri sonucunda, yönetimin değişmesi de yapının uygulanması konusunda önemli sıkıntılar yaratmış. Yeni yönetimin yapıyı anlaması ve benimsemesi için oldukça uzun bir zaman gerekmiş ve bu durum inşaatın gecikmesine ve gereksiz kişilerin gereksiz müdahaleleri ile olumsuz sonuçlara ve oyalamalara sebep olmuş. Özellikle Çok Amaçlı Salon konusunda önyargılı bir yaklaşım gösteren yeni yönetim bir türlü proje sürecinin nasıl yürümesi gerektiği konusunu anlamamış ve bu konuda sanki ne kadar bilgi ve görgü yoksunu olduğunu gösterme çabası içinde olmuştur maalesef. Söz konusu projenin/yapının bir müellifi olduğunu ve telif haklarının kanunla korunduğunu ancak resmi bir bildirim sonrasında anlamış veya hatırlamak zorunda kalmış. Bu müdahaleden sonra Çok Amaçlı Salon konusunda yeni bir çalışma yapılmış ve salonun ‘teleskopik tribün’ kullanımıyla birlikte, konferans, kongre, balodan, tiyatro gösterilerine, spor karşılaşmalarından defile gösterilerine, küçük çaplı fuar organizasyonlarından çeşitli turnuvalara imkan verecek yüzlerce farklı kullanım imkanı/ kombinasyonu projelendirilerek idareye teslim edilmiş. Buna rağmen yine de projesinden farklı bir uygulama yapılmış olduğuna dair duyumlar almış bulunmaktayız. Böylesine önemli kamusal bir yapı için; sınırlı bir çerçeve içinde bile olsa, yapıyı yarışmayla elde etmeye çalışan bir idare ile işe başlanıp, mimari telif haklarını hiçe sayan bir yaklaşım gösteren bir yönetim ile sonlanan bir hikaye bu maalesef.

Bu yapının bir yarışma sonucu elde edilmesi ve bunun uygulamaya kadar götürülmesi konusunda mimar Osman Gazi İlhan’ın ve o dönem başkan yardımcısı olan mimar Kenan Yılmaz’ın çok değerli katkılarını burada özellikle anmak gerekir.

Etiketler

Bir yanıt yazın