Alataş Architecture tarafından tasarlanan Yönetim Binası, ARKİV Seçkileri 2011'de yer aldı.
19. yüzyılda Tarabya’da yol yalısı olarak inşa edilen ve 80’li senelerde orijinalinden oldukça uzaklaşarak ve tarihi değeri gözetilmeden gerçekleştirilen restorasyon çalışmaları sırasında betonarme olarak tekrardan konut maksatlı olarak inşa edilen ve yapısal bir çok problemi de içerisinde barındıran yapı Alataş Mimari Proje ve Danışmanlık tarafından alındıktan sonra ofis maksatlı kullanılmak üzere yeniden tasarlanmış.
Bu çalışma sırasında yapının orijinaline ait olmayan seksenli senelerde gerçekleşen restorasyon çalışmaları sırasında binanın çephelerine “yapıştırılmış” olan süslemeler cephelerden uzaklaştırılıyor, ön cephe aslına uygun şekilde sadeleştirilirken aslından tamamı ile uzaklaşılmış olan arka cephe açılarak yapı içerisindeki ofis katlarının batı kısımda yer alan bahçe ile bütünleşmeleri sağlanmış.
Katların tamamında beş metreyi geçmeyen bina genişliğinin yarattığı olumsuz etkilere çözüm olarak duvar kaplamaları ve bina içerisindeki akustik çözüm olarak kullanılan beyaz renkli asma tavanlar arasına yerleştirilen aynalar çalışma ve toplantı mekanlarında hacimleri sınırlayan yapı elemanları birbirlerinden kopartarak kullanıcılar tarafından yapının iç mekanlarında sınırsızlık hissinin algılanmasını sağlıyor.
Deprem güçlendirmesi yapabilmek ve bina içi iletişimi arttırabilmek için için yapının merkezindeki düşey sirkülasyonu sağlayan çekirdek içerisindeki asansör ve mevcut merdiven sökülmüş mevcut çekirdeğin içerisine yapılan çelik deprem güçlendirmesi üzerine yapı içerisindeki yedi katı aynı zamanda görsel olarak ta birbirine bağlayan cam bir merdiven ve asansör asılarak taşıttırılmış.
Yer altındaki bodrum katlarda yer alan çalışma, toplantı ve data merkezinin ışık ve temiz hava alabilmesi için gerekli önlemler alınırken üç katmanlı olarak tasarlanan bu kısmın tamamı ile cam olan üst kabuğu üzerinde yürünebilinir şekilde bahçeye katılmış.
Girişin üzerinde bulunan asma katta yer alan kafeterya ve büyük toplantı odası binaya gelen misafirleri ağırlamak vazifesini üstleniyor. Yapının batı cephesindeki bahçe ile kafeteryayı birbirine bağlayan cam merdiven toplantı odasını delen cam bir tüpün içerisinden geçerek açık havaya çıkışı sağlamak için kullanılıyor.
Yöneticiler de dahil olmak üzere çalışma mekanlarının tamamı açık ofis olarak tasarlanmış. Ses izolasyonuna ihtiyaç duyulan hacimlerde bölme duvarlar tamamı ile şeffaf cam duvarlar ile oluşturulurken mekanların bütünlüğünün bozulmamasına dikkat edilmiş.
Çatı katı doğu ve batı cephesinden bir miktar geri çekilerek iki cephesinde yaratılan teraslar vasıtası ile içerisine daha fazla gün ışığı alması sağlanmış. Çatı içerisinde kalan sınırlı mevcut hacim en iyi şekilde kullanılarak kullanım açısından yüksekliğin kurtarmadığı kısımlarda özel tasarlanan arşiv dolapları ve aydınlatma elemanları ile mekanın farklı bir şekilde algılanması sağlanmış.