Kivi'nin, Zonguldak Valiliği için yürüttüğü, Zonguldak Turizm Kalkınma Planı ile bütünleşik geliştirilen, Zonguldak Doğa ve Kültür Turizmi (Proje 67) kapsamında üretilen projelerden biridir.
Ömer Selçuk Baz, projeyi anlatıyor:
Zonguldak, keşfedilen mağara sayısı ve bu mağaraların oluşum evrelerinde meydana gelmiş olan mağara içi karakterleriyle geniş bir yelpazeye sahip bir coğrafya. Kentin her alanına yayılmış olan mağaralar ağı, yerli-yabancı turistlerin, araştırmacıların, mağara sporcuları için çeşitlilik içeren bir gezi ağını mümkün kılıyor. Zonguldak Mağaraları Ziyaretçi Merkezi (ZMZM) bu önemli potansiyeli erişilebilir ve görünür hale getirmeyi amaçlıyor.
Gökgöl Mağarası, Zonguldak’ın 5 km güneydoğusunda, Erçek Deresi’nin doğu yamacında bulunur. Gökgöl mağarası içinde yer alan çeşitli renk, doku ve büyüklükte sarkıt, dikit, sütun, bayrak ve perde oluşumları ile Zonguldak ve Türkiye’nin ziyaret edilebilen önemli mağaralarından birisidir. Güneyinden geçen, Zonguldak-Ankara karayolunun yapımıyla daha ulaşılabilir hale gelen Gökgöl Mağarası, karşılaştığı veya ilerleyen zamanlarda karşılaşabileceği yoğun ilgi potansiyeliyle, ziyaretçilerine daha gelişmiş bir deneyim yaşatmayı hedefliyor. İnşa edilmesi planlanan ZMZM yapısıyla birlikte Zonguldak coğrafyasında keşfedilmeyi bekleyen diğer mağaralar için gelişmiş bir anlatı, bilgilendirme ve yönlendirme yapılması amaçlanıyor.
Zonguldak Mağaraları Ziyaretçi Merkezi ile tasarım sürecinin ilk aşamalarından itibaren, konumlanacağı Gökgöl Mağarasının önü ve yakın çevresiyle mümkün olabildiğince doğrudan ve tek defalık yere özgü bir ilişki kurmayı hedefledik. ZMZM’nin mimari yaklaşımı; Milyonlarca yıllık doğal oluşum süreçleri sonunda günümüzdeki halini almış olan doğa parçasının şaşırtıcı varlığı ile yarışmadan var olabilecek tutarlı bir mimarlık dili kurabilmektir.
Bu tasarım fikri bir çeşit kamuflaj gizlenme yapısı kurmak gibi okunabilir. Ancak bu gizlenerek mağaranın ağzında, önüne sığışarak oturan yapı aslında kendi varlığını bütünüyle gizleme yolunu da seçmez. Bu tavrı daha çok varlığını belli ederek dağın ve mağaranın yamaçlarına doğru usulca ilişmek olarak tarif edebiliriz. Kendi üst yüzeyi bir çeşit dağın eteklerinden kopup gelmiş bir peyzaj gibi okunan, iç yönlenmesini dağın kayalıklarına doğru kıstırılmış bir avluya-kesiğe doğru çeviren daha ketum bir tavır bu…
Öte yandan mağaranın içinden devam ederek süren bir yaya hareket hattının dağın eteklerine bağlanarak ZMZM içinden dış mekana aktarıldığı bir süreklilik tasarımı olarak da okunabilir.
Yapı, inşa edildikten sonra içerisinde barındıracağı mekanlarıyla, bu mekanların içeriğini oluşturacak olan anlatılarıyla, ziyaretçilerini 3 milyon yaşında bir mağarayla doğrudan temas edeceği fikrine duygusal olarak hazırlayabilecek mekânsal altyapıyı hazırlamış olmayı umuyoruz.