ArkiPARC Belediye Ödülü Finalistleri’nden Altındağ Belediyesi ile Söyleşimiz…

ArkiPARC 2013 Belediye Ödülü Finalistleri'nden Altındağ Belediyesi Başkanı Veysel Tiryaki ile ödüle başvurdukları "Hamamönü Kentsel Tasarım ve Sağlıklaştırma Projesi" hakkında bir söyleşi yaptık.


Altındağ Belediyesi Başkanı Veysel Tiryaki

Derya Yazman: Hamamönü Kentsel Tasarım ve Sağlıklaştırma Projesi ile neler hedeflendi? Hangi kentsel tasarım kriterlerinin ön plana çıkması amaçlandı?

Veysel Tiryaki: Bir kentin kimliğini oluşturan her şey o kentin tarihinde gizlidir. Dolayısıyla tarihi unsurlar o kentin kalbidir, vazgeçilmezidir. Ankara’nın neredeyse tüm tarihi mekanları Altındağ’da bulunuyor. Altındağ, Ankara’nın kalbi, kimliği ve tarihidir, dememiz doğru olur. Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana Ankara’daki her gelişim, Altındağ’dan izlenebilir… Hamamönü Kentsel Tasarım ve Sağlıklaştırma Projesi ile Ankara’nın tarihini, geçmişini ve kültürünü koruma altına almayı ve gelecek nesillere aktarmayı amaçladık.

Cumhuriyet dönemi Ankara’sının en önemli tanığı olan Hamamönü’nde restorasyon çalışmalarına ilk olarak 2007 yılında İnci ve Dutlu sokaklarda başladık. Bu süre zarfında devam eden ve yüzlerce evi kapsayan yenileme ve sokak sağlıklaştırma projesinde, bölgenin çehresi de inanılmaz biçimde değişti. Tescilli evlerin de yoğun olduğu bölgede tüm elektrik ve telefon tesisatı yer altına alındı, sokak ve kaldırım taşları orijinaline uygun olarak yenilendi, evlerin dış cephe yenilemeleri de asıllarına uygun olarak yapıldı. Çalışmalarımız daha sonra diğer sokaklara da yayıldı. Hamamönü’nde 7 sokakta restorasyon çalışmalarımızı tamamladık. Şu anda Hamamarkası dediğimiz bölge de proje kapsamına alındı ve projenin sınırları iyice genişledi. Restorasyon çalışmalarının bitirilmesinden sonra çevre düzenlemeleri de yapılınca bir çöküntü bölgesi, bir turizm cennetine dönüştü.

Buradaki evlerde insanlar oturuyor, sokaklarda canlılık, yaşam var. Ancak bakımsızlık bu güzelliklerin gözden kaçmasına neden olmuş yıllarca. Proje dahilinde yaptığımız sosyal donatı alanları, kafeler, kütüphaneler ve insanların oturabileceği mekanlar da açılınca bölge hem sosyal, hem kültürel hem de ticari olarak büyük bir kalkınma yaşadı. Restorasyon çalışmalarına ilk başladığımızda “Bir iki sene sonra burası cazibe merkezi olacak. Belki de insanların 150 yıl öncesinin sosyal yaşamını teneffüs edebilecek. Turistik bir hareketlilik de başlayacak. Sonuçtan herkesin memnun kalacağına eminim…” demiştim. Aynen böyle oldu. Bundan dolayı çok memnunum.

Talatpaşa Bulvarı, Hacettepe Üniversitesi Hastanesi ve Mehmet Akif Ersoy Evi arasında kalan 15 bin metrekarelik alanda ise, İstiklal Marşı Anıtı, tören alanı, geniş meydanlar, gezinti ve dinlenme alanları ile Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet’in ilk yıllarına ait tüm değerleri koruma altına aldık ve sahip çıktık. Bugün Hamamönü dünyanın her yerinden turistlerin, yabancı gezi kafilelerinin bir numaralı gezi durağı haline geldi.

1920’li yıllarda Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran kadroların yerleştiği Hamamönü aynı zamanda ünlü şair Mehmet Akif Ersoy’un İstiklal Marşı’nı yazdığı evin bulunduğu bölgedir. Kentin en eski yerleşim bölgesi olan ve Cumhuriyet’in kuruluş değerlerini barındıran bir kentsel alanın sorumluluğunu taşıyoruz. Sahip olduğu mirasın önemine yakışır bir ciddiyet ve süreklilikle yapıyoruz gerçekleştirdiğimiz çalışmaları.

Altındağ Belediyesi olarak, ilçenin tarihi dokusunu yeniden ayağa kaldırdık. Bölge sakinlerinin sağlıklı bir kentsel çevrede yaşam kalitesini ve koruma kullanma bilincini geliştirmeye öncelik verdik.

Yapılan çalışmalarda dokuya zarar veren, niteliksiz ve kaçak yapıları özenle yıktık. Özgün dokunun ortaya çıkmasını sağladık. Çalışma bölgesinde, yapıların kullanım fonksiyonlarına hiçbir müdahalede bulunmadık. Mesken ise mesken olarak, ticari ise ticari olarak kullanımı devam etti. Kamuya ait parsellerde yapılan sosyo kültürel fonksiyon kullanımlarıyla desteklenmek suretiyle alanın doğal süreci içerisinde arazi kullanımının yapılanmasını sağlandı.

Destinasyon alanında yapılan çalışmalarla yerli halk için yeni istihdam sahaları ortaya çıkmış olup, yerli halkın da turizme desteği sağlandı. Destinasyon alanı içerisinde yapılan bu çalışmalar başlamadan önce yapıların fiyatları 5.000 TL – 10.000 TL civarında olmasına rağmen alım-satım yok denecek kadar az iken, şu an alan içerisinde yapıların fiyatları 5-6 sene öncesine göre yaklaşık 50 ile100 kat arasında arttı. Gerçekleştirilen çalışmalar neticesinde; alanın cazibesi artırılarak kentin çekim bölgesi haline gelmesi, yerli halkın da koruma kullanma bilinci geliştirilerek yapılan faaliyetlerde aktif rol üstlenmesi sağlandı. Altındağ Belediyesi’ne bağımlı olmadan sürdürülebilirliği oluşturularak, eski bakımsız günlerine tekrar dönmesi neredeyse olanaksız hale getirildi.

Ankara tarihi için önemli bir bölge olan Hamamönü’nde gerçekleştirdiğimiz restorasyon çalışmalarını “Hamamarkası” olarak adlandırılan bölgeye de taşıdık. Çalışmalarımız bu bölgede büyük bir hızla devam ediyor. Tarihi doku Hamamönü’nde olduğu gibi burada da su yüzüne çıkıyor. Hamamarkası, Ankara’nın en önemli tarihi bölgesi olmasına rağmen yıllarca ihmal edilen, kaçak yapılaşmaya kurban edilen, tarihi binaları yıkılmaya yüz tutan bir bölge… Altındağ Belediyesi’nin yürüttüğü restorasyon çalışmaları sayesinde gelecek kuşaklara taşınıyor.

DY: Proje hayata geçtikten sonra nasıl tepkiler aldınız?

VT: Ankara’da restorasyon çalışmalarını ilk başlatan belediyeyiz. Hem Kale’ye çıkan sokaklarda restorasyon gerçekleştirdik, hem Hamamönü’nde. Şimdi de Hamamarkası’nda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bunun yanı sıra 2009 yılında da Ulucanlar Cezaevi’ni restore etmeye başladık. Cezaevinin kapalı bölümü 2011 yılında müze olarak hizmet vermeye başladı. 2012 yılında da yarı açık kısmı kültür sanat ve kongre merkezi olarak hizmete açıldı.

Projeler etap etap bittiğinde, önce Ankaralılar tarafından daha sonra hem Ankara dışından hem de yurt dışından bu bölgeler fark edilmeye başlandı. Ankara’ya her gelen yabancı heyetin veya turistin ilk ziyaret ettiği yer, Hamamönü oluyor.

Emek harcadığınızda, mutlaka bunun karşılığını alırsınız. Yeter ki samimi ve dürüst olun.

DY: ArkiPARC Belediye Ödülü’ne başvurma nedenleriniz nelerdir? Belediyenize ne gibi katkılar sağlayacağını düşünüyorsunuz?

VT: Belediye olarak bu zamana kadar çeşitli kurum ve kuruluşlardan farklı çalışmalarımızla pek çok ödül aldık. Ancak öyle her ödülü de kabul etmiyoruz doğrusunu söylemek gerekirse. Ödülü veren kuruluşun kalitesi, güvenirliliği, imajı bizim için önemli. Bugüne kadar hem yurt içinden hem yurt dışından aldığımız ödüllerin tamamı, ulusal ve uluslararası alanda kabul görmüş önemli kuruluşlar tarafından verildi. ArkiPARC Belediye Ödülü’nü de önemsiyoruz. Çünkü etkinlik yerli ve yabancı çok sayıda gayrimenkul profesyonelini bir araya getiriyor. Türkiye’nin önde gelen gayrimenkul firmalarının katılımı ile gerçekleşen etkinlikte, belediyemizin hayata geçirdiği çalışmaların tanıtılması bizleri mutlu eder.

DY: Altındağ Belediyesi olarak gündemdeki ve ileriki günlerde gerçekleşmesini hedeflediğiniz öncelikli projeleriniz nelerdir?

VT: Altındağ, tarihi öneminin yanı sıra aynı zamanda gecekonduların yoğun olduğu bir ilçe. Gecekonduların yerine modern binalar alsın diye çalışıyoruz. 8 yılda 25 bin gecekondu yıktık. 260 km yeni yol açtık. Bu çalışmalarımız gene devam edecek. 13 farklı noktada toplu konut çalışmaları yürüttük. Toplu konut çalışmalarınız yine devam edecek. Farklı mahallelerde 24 adet Kadın Eğitim ve Kültür Merkezi ve 16 adet Gençlik Merkezi açtık. Yine bu çalışmalarımızı da sürdüreceğiz. Bunun dışında Altındağ’ın farklı mahallelerine 10 adet anaokulu kazandırdık.

Ankara’da asayiş sorunları ile adını duyuran Çinçin bölgesi tarih oldu. Çinçin’de iki etap toplu konut projesi tamamlandı, 3. etabın inşaatı sürüyor. Yine Çinçin’e çok büyük bir kültür merkezi yapıyoruz.

Bugüne kadar 27 adet çok büyük parkı Altındağ’a kazandırdık. Şu anda 2 alanda park inşaatımız devam ediyor. Çocuklarımızın köy hayatını yakından tanıması için Köy Park projesi de sürüyor.

İki adet yüzme havuzu projemizin inşaatları devam ediyor. Ankara’nın en modern kurban kesim alanı da bu yıl bitti. Bunların dışında tarihi koruma projelerimiz de devam ediyor kuşkusuz.

Tüm insanları eşit şartlara ve koşullara sahip, modern evlerde modern yaşamlar süren, çocukların mutlu olduğu, kadınlar için daha rahat ve huzurlu koşulların var olduğu, modern binaları, tesisleri ve sosyal yaşam alanlarıyla modern bir Altındağ için projeler geliştirmeye devam ediyoruz.

Etiketler

Bir yanıt yazın