DGA Lab'ın kurucusu Dila Gökalp ile son zamanlarda öne çıkan araştırmaları Endüstri Mirası Keşfi üzerine konuştuk.
Mimar Dila Gökalp, mimarlık ve tasarım alanlarında çeşitli araştırmalar yürütmek üzere kurduğu DGA Lab bünyesinde, son yılların en tartışmalı konularından biri olan endüstri mirası hakkında bir araştırma projesi başlattı. Kolektif ve çok displinli bir araştırma süreciyle kurgulanan Endüstri Mirası Keşfi araştırması, “İstanbul’da var olan, dönüştürülen ya da yok olan endüstriyel yapıların haritalanması, belgelenmesi ve konu ile ilgili farkındalık yaratılması”nı amaçlıyor. Araştırma sonuçlarının açık kaynak olarak erişilebilir kılındığı ve bu süreçte hazırlanan pek çok atölye çalışması ile dışarıdan katkıya açık olarak süregiden projeyi Dila Gökalp’ten dinledik.
Dila Gökalp: Biz bu çalışmaya yaklaşık 1 sene önce başladık. Özellikle gerçekleştirdiğimiz iç mekan projelerinin çoğunluğunun endüstri mekanlarının içinde yer almış olması bu mekanları daha yakından tanıma isteği ve merakı uyandırdı bizde.
Ofiste yürüttüğümüz tasarım projelerinin yanı sıra merak konularımızı birer dosya halinde ele almayı seviyoruz. Böylece hem konuyu disiplinli olarak çalışabilmek hem de daha görünür olmalarını sağlamak için araştırma konularımızı DGA Lab projeleri olarak adlandırmaya başladık.
Endüstri Mirası konusunu ele almak da böyle bir refleksle oluştu diyebiliriz. Tasarladığımız projelerle beraber, endüstri yapılarının hem mekânsal ve strüktürel hem de tarihi özelliklerini araştırmaya başladık. Elimize birçok kaynak geçti ve merakımız daha da arttı. Ulaştığımız uzman ve akademisyenlerin verdiği destekle birlikte elimizdeki bilgi külliyatını görselleştirip herkesin ulaşabileceği bir dijital kaynağa dönüştürdük.
Evet, karşımıza ciddi bir bilgi birikimi çıktı doğrusu. Bize yol gösteren ana kaynak Doç.Dr. Gül Köksal’ın doktora tezi oldu ama daha sonra üniversitelerin kütüphanelerini, Ticaret ve Sanayi Odası arşivlerini, çeşitli özel kurumların/kültür merkezlerinin kütüphanelerini de taradık. Yazılmış onca tez, makale, kitap ve yazı var ki… Üzücü olan bu değerli bilgilere gündelik yaşamda erişemiyoruz, dolayısıyla bu çalışmalar sayesinde fiziksel çevreyi daha iyi anlayıp sahip çıkabilecekken gündeme getirilmedikleri için göz ardı ediliyor.
DGA Lab ekibini genişlettik projeyi kapsamlı ele almak için. Geçen senelerde ders verdiğim İTÜ Mimarlık Fakültesi’nden ilişkide olduğum öğrencilerim; Ekin Sıla Şahin, Ece Karabınar, Onur Yalçın, Beyza Nur Taşçı ile araştırma ve ofis ekibimizden Marija Milenkoska ve Ceren Okumuş ile görselleştirme işlerini gerçekleştirdik. Ayırdığımız ofis bütçesi ile dijital harita yazılımını hazırlattık. DGA Lab ekibi, haritada bulunan yapılarla ilgili her yeni bilgiyi harita arayüzünü kullanarak işliyor. Yakında bu özelliği ‘açık kaynak’ olarak herkesin kullanımına açacağız, böylece söz konusu yapılarla ilgili bilgi birikimini paylaşmak isteyenler de giriş yapabilecekler.
“Endüstri Mirası Keşfi” araştırma projesi uzun soluklu bir çalışma, harita sürekli olarak güncelleniyor. Ayrıca İstanbul’u araştırırken Türkiye’nin diğer kentlerindeki endüstri mirasına dair elimize birçok kaynak geçti, sırada farklı kentlerin haritaları var. Fakat öncelikle bu araştırma projesini biraz daha tartışılabilir hale getirip üzerine yaratıcı bakış açısı getirebilmek için “Endüstri Mirası Düş Atölyeleri” adını verdiğimiz tartışma ve üretme platformunu organize ettik. DGA Lab olarak başladığımız bu Endüstri Mirası Keşfi çalışmalarına katılan Y. Mimar Yelta Köm ile bu atölyelerin geniş bir çerçeveye oturtarak çok aktörlü bir think-tank olarak hareket etmesini amaçlıyoruz. Yelta’nın içinde bulunduğu sosyal proje ve ekiplerden gelen tecrübesi ve bizim tasarım birikimimizle birlikte konunun proaktif olarak ele alınma yollarını araştıracağız. Bugünlerde yayınlayacağımız ilanla etkinliklerden haberdar olunabilecek.
Araştırmanın en önemli sorularından biri de buydu; kültürel miras nedir ve bir yapının endüstri mirası olduğuna nasıl karar verilir? Kendi içimizde de uzun uzun tartıştık, konunun uzmanı akademisyenlere de danıştık. Nitekim kültürel miras kavramı konunun uzmanları tarafından tartışılıyor öyle de devam edecek ve bizim gibi konuyla ilgilenen mimar ve tasarımcılar ise konunun uzmanlarını takip etmeye devam edeceğiz. Bizim buradaki çizgimiz çok net aslında; herhangi bir hüküm peşinde olmayıp sadece yeni bir bakış açısı getirmeyi hedefliyoruz: Tasarım bakışıyla bu konu hakkında ilham verecek yeni fikirler üretmek. Ayrıca şu da bir gerçek ki, mimar ve tasarımcılar olarak bu yapı külliyatının kent içindeki atıl durumlarıyla ve haklarında verilen sessiz sedasız kararların kurbanı olmaları ile ilgili endişe taşıyoruz ve ‘sahip olduğumuz tasarım refleksiyle ne yapabiliriz’ in yollarını araştırıyoruz.Elimizdeki kaynaklardan ulaşabildiğimiz ve kentin bir dönemine tanıklık etmiş kent belleğinin bir parçası olan endüstri yapıları ve bunların tümünü haritamızda görebilirsiniz. Biz kent belleği ve kendi mekânsal özellikleri açısından bu yapıların ayırt etmeksizin kültürel mirasımız olduğunu ve hakkındaki bilgilerin daha görünür olmaları gerektiğini düşünüyoruz.
Endüstri mirasının günümüze ulaşmış örneklerinin birçoğu atıl durumda, çok azı yeniden işlevlendirilerek farklı kullanım amaçlarıyla değerlendiriliyorlar. Biz bu yapıların kent için önemli birer potansiyel olduklarını düşünüyoruz, birçoğu kent merkezinde önemli noktalarda bulunuyor. Elimizde, az sayıda da olsa, böylesine değerli bir yapı stoğu hala varken kente ve gündelik yaşama kazandırmanın yollarını tasarlamamız gerektiğini düşünüyorum. Bu yüzden keşif haritasıyla oluşturduğumuz veritabanının ikinci kısmı; yeniden işlevlendirme (adaptive reuse) konusu diyebiliriz. Basitçe özetlersem, biz endüstri mirası ile ilgili yeni düşler kurmak istedik: Tasarım düşleri. Düzenleyeceğimiz Endüstri Mirası Düş Atölyeleri ile günümüze ulaşabilmiş endüstri yapıları ile ilgili kapsamlı bir etkinlik dizini oluşturduk. Genel hatlarıyla atölyeler şöyle; iki aylık süreçler içerisinde bir yapıya odaklanarak konunun uzmanları, mimar ve tasarımcılar ile öğrencilerin bir araya geldiği think-tank’ler düzenleyeceğiz. Söz konusu yapı için “Burası içinde bulunduğu bölge için nasıl bir potansiyel taşıyor?”, “Mekânsal olarak sağlayacağı imkanlar nelerdir?” ve “Kentlinin gündelik yaşamının nasıl bir parçası olabilir?” gibi sorular sorup ilham veren çıktılar elde etmeyi amaçlıyoruz.
Düş Atölyeleri ile endüstri mirasının tasarımcı kimliğimizin verdiği çok disiplinli düşünebilme alışkanlığından da dolayı; konunun çok aktörlü, çok sesli ve bol yaratıcı fikirle birlikte tartışılmasına aracı olabilirsek bizim için memnuniyet verici olur.
Günümüz iletişim teknolojilerinin yoğun kullanımı nedeniyle kaçınılmaz olarak bilgiye erişimin şeffaf ve kolay olması gerektiğini düşünüyorum. Dolayısıyla çıktılardan biri olarak haritanın mobil bir uygulaması tasarlanıyor, GPRS teknolojisiyle bulunduğunuz yere yakın miras yapılarının bilgisi cep telefonunuza gelecek. Bunun dışında tasarladığımız kitapçık ile Düş Atölyeleri’nin iki aylık dönemlerinin sonunda üretilen işleri ve tartışmaları birer yayın çıktısı olarak erişilebilir/arşivlenir hale getireceğiz.
Ayrıca haritanın İstanbul versiyonundan başka sözgelimi Eskişehir, Zonguldak, Adana gibi farklı altlıkları da hazırlamak istiyoruz. Bu konuyla ilgili çeşitli davetler aldık, yavaş yavaş projelendirmeye başladık.
Endüstri Mirası Keşfi çalışması ve atölyelerinden haberdar olmak için bu adresi ziyaret edebilirsiniz: http://www.endustrimirasi.com/
İletişim için: team@endustrimirasi.com
1 Yorum
teşekkürler ömer… aklındakini samimiyetle yazdığın, mimarlık dünyası içinden, doğrudan bir belgeleme yaptığın için. keşke bunu daha yaygın yapabiliyor olsak ama öyle bir baskı oluyor ki eleştiren mimarların üzerinde… (hele kamuya iş yapıyorlarsa) herkes, en fazla kendi facebook sayfasına içini boşaltmakla rahatlayabiliyor. teşekkürler…