İçbükey Çizgiler, Yenilikçi Çözümler

Reklam ve tasarım direktörlüğünü yaptığı firmaya adını veren Orhan Irmak'ın Türk tasarımına katkılar yapacağını biliyor; tasarıma olan aşkına, kendine olan inancına ve rahat tavırlarına gururla bakıyor, soru işaretiyle biten cümlelerimi sıralıyorum...

Orhan Irmak Tasarım, Koleksiyon Mobilya – İstanbul serisi cam bardakları için hazırladığı ambalaj ile “red dot award: communication design 2007” ve “red dot: best of the best” ödüllerini kazandı. Bu onun aldığı ilk ödül değil; öyle görünüyor ki son da olmayacak… 

Özgün Tanglay: Bize sizi bugünkü Orhan Irmak yapan eğitim geçmişinizden, firmanızın kuruluş hikayesinden söz eder misiniz?

Orhan Irmak: 2000 yılında ODTÜ Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü’nden birincilikle mezun oldum. Eğitimim sırasında bir dönem Avustralya’da Royal Melbourne Institute of Technology’de değişim öğrencisi olarak bulundum. Ardından Bilkent’te yüksek lisansımı tamamladım ve “Değişen Tasarım Anlayışları ve Tasarımda Geleceğe Yönelmeler” başlıklı tezimi yazdım. Halen İstanbul Teknik Üniversitesi, Endüstri Ürünleri Tasarım Bölümü’nde doktora çalışmalarım devam etmekte ve Türkiye’de Ambalaj Tasarımı üzerine doktora tezimi yazmaktayım. Bir yandan da çeşitli tasarım yarışmalarında jüri üyesi olarak görev alıyorum ve tasarım üzerine akademik konferanslara konuşmacı olarak katılıyorum.

Orhan Irmak Tasarım’ı bundan üç sene önce ağabeyim, aynı zamanda da ortağım Gökhan Irmak ile beraber kurduk. Ben tasarım yönetiminden, Gökhan Irmak ise şirketin işletme yönetiminden sorumlu. Orhan Irmak Tasarım’ı kurduğumuz ilk günden beri hedefimiz kaliteli bir “tasarım hizmeti” vermekti, özellikle de ambalaj tasarımı alanında. Ambalaj tasarımı çok boyutlu ele alınması gereken bir konu. İki boyutlu ambalaj grafiği değil sadece kastettiğim. Ambalajın üç boyutlu olarak tasarımından üretilecek malzemenin seçimine kadar çok geniş bir yelpazede hizmet veriyoruz. Ambalaj tasarımına bu şekilde yaklaştığımız için bugün Duru’dan Arko’ya, Mudurnu Piliç’ten Burgaz Rakı’ya kadar oldukça önemli markalara tasarım hizmeti veriyoruz.

ÖT: Tasarıma nasıl yaklaşırsınız, bir tasarım problemini çözme süreciniz nasıldır? Bu üründe tasarım ekibi ve Koleksiyon Mobilya ile birlikte nasıl yol aldınız?

OI: Tasarım sürecimiz genelde projenin detaylandırılmasıyla başlar. Müşterinin beklentilerinden çıkacak ürünün üretim maliyetine, rakiplerin incelenmesinden trend analizine kadar bir çok önemli noktanın belirlenmesi bizim için sürecin başlangıcıdır. Hatta projeye göre bazen farklı ülkelerdeki tüketici davranışları veya özel bir malzemenin üretim teknolojisi gibi çok farklı konular da tasarım sürecimize dahil olabiliyor.

Projenin detaylandırılmasının ardından yaratıcı süreç başlıyor. Projenin detaylandırılmasıyla ortaya çıkan verilerin en doğru ve en yaratıcı şekilde ürüne / ambalaja dönüşmesi gerekiyor. Yaratıcı fikirler, çözüm alternatifleri, maketler… Yaratıcı süreç hem en zor hem de en keyifli bölüm diyebilirim. Ancak bu noktada sanat ile tasarımın net bir şekilde ayrıldığının altını çizmek istiyorum. Çünkü bu süreçte yaratılan her şeyin en başta belirlenen proje detayları çerçevesinde olması zorunludur. Yaratıcı süreçte oluşturulan alternatifleri önce kendi içimizde değerlendiririz. Sanki sürecin içinde hiç olmamışız gibi alternatiflerimize dışarıdan bir gözle bakmaya çalışırız. Bu adımı geçen alternatifler müşterimize sunum için hazır demektir.

Müşterimizle yaptığımız değerlendirmelerle hangi çözüm önerisinin projeye en uygun öneri olduğuna karar verir ve üretime yönelik olarak projemizi tamamlarız. Bu noktada her zaman üreticilerle sıkı bir işbirliği içinde oluruz çünkü tasarım süreci gibi üretimin de bizim hassasiyetimizle ele alınması gerekir. Bunun kontrolünün yapılması da bizim için bir projenin doğal süreçleri arasındadır. Ne zamanki tasarladığımız bir ambalajı raflarda görürüz, işte o zaman projemiz bizim için tamamlanmış demektir.

Ambalajını yaptığımız bardakların tasarımı Koleksiyon Mobilya’nın kurucusu sayın Faruk Malhan’a ait ve her bardağın altında da kendisinin imzası bulunuyor. Yani bu ürünler gerçek anlamda birer tasarım objesi. Koleksiyon Mobilya bu özel ürünlerinin ambalajlarının da ürün kadar özel ve tasarım objesi olmasını istedi. Öyle ki yer yer bardaklarını özel tasarlayacağımız kutuları ile sergilemek istiyorlardı. Bu nedenle bizimle irtibata geçtiler ve çok özel bir tasarım sipariş ettiler. Ancak Koleksiyon ile projelerimiz sadece ambalaj tasarımı ile sınırlı değil. Kendilerine yine özel olmasını istedikleri katalog, konut kiti gibi projelerde de tasarım hizmeti sunuyoruz.

ÖT: Bir ürün için ambalajın önemi nedir?

OI: Ambalaj tasarımının önemini anlatabilmek için içindeki ürünün ne olduğuna bakmak lazım. Mesela şu sıralar Arko Nem için krem ve losyon ambalaj tasarımları üzerinde çalışıyoruz. Bu örnekte ürün kendi başına formu olmayan, sıvı bir ürün. Dolayısıyla ambalaj sadece ürünün ne olduğunu anlatmıyor aynı zamanda ürünün bütün kullanım süreci boyunca tüketiciyle iletişim içinde oluyor. Konu sadece bununla da sınırlı değil. Yine Arko Nem raflarda, onlarca rakibi ile yan yana satılan bir ürün. Dolayısıyla ambalajı fonksiyonun yanında çok ciddi bir rekabet unsuru ürün için. Ürünün bütün özelliklerini ve bunun ötesinde tüketicisine sunduğu vaatleri dile getiren, bir yerde ürünün dili ambalaj tasarımı. Bu nedenle ambalaj tasarımını sadece grafik öğelere veya sadece forma indirgemek yanlış ve eksik olur. Ambalaj tasarımı denince pazarlamadan marka kimliğine, rakiplerden tüketici davranışlarına, malzeme bilgisinden üretim yöntemlerine kadar çok geniş bir alandan bahsetmek gerekir.

ÖT: Yarışmaya katılma sürecini anlatır mısınız?

OI: Red Dot Ödülleri’ne genelde müşteriler başvuruyor ama tasarımcıların da başvurması mümkün. Bizde ikincisi geçerliydi. Yani ambalaj tasarımı alanında Red Dot ödülü kazanabileceğimize inandık ve bütün masraflarını kendimiz karşılayarak yarışmaya Orhan Irmak Tasarım olarak başvurduk. Orhan Irmak Tasarım yaratıcı ambalaj tasarımı konusuna odaklanmış bir tasarım ajansı. Dolayısıyla ekibimiz de ambalajın her boyutuyla ilgilenebilecek şekilde endüstriyel tasarım ve grafik tasarımcılardan oluşuyor. Projeler benim yaratıcı yönetmenliğimde ve bütün ekibin katılımıyla gerçekleştiriliyor. Bu ödülü de doğal olarak Orhan Irmak Tasarım kazandı. Zaten bu ödülde sadece tasarım ekibimizin değil, bütün şirketin (yönetimden mutfağımıza kadar) emeği olduğuna inanıyorum.

Bu sene ambalaj tasarımı kategorisi, Red Dot Ödülleri’nde ayrı bir öneme sahip. Ambalaj tasarımı ileriki yıllarda bağımsız bir başlık olarak lanse edilirse hiç şaşırmayacağım. Normalde ana başlıklar için tek bir jüri toplanır ve alt başlıklardaki kategorilerde ödül alacak projeleri seçer. Bu sene ilk kez İletişim Tasarımı başlığı altındaki ambalaj tasarımı kategorisi için tamamen ambalaj tasarımı konusunda özelleşmiş, dünyaca tanınan uluslararası bir jüri oluşturuldu. Bu da bizim kazandığımız ödülün anlamını arttırıyor.

ÖT: Sizce bu tasarım neden ödüle layık görüldü? Bu tasarımı iyi yapan özellikler nelerdir?

OI: Bana göre bu projenin bu denli önemli bir ödül kazanmasının arkasında birçok neden var. Öncelikle getirdiği çözüm: bardakları klasik kutulama mantığındaki gibi optimum alana sığdırmak üzere 2’li veya 3’lü sıralar halinde dizmek yerine bütün bardakları yan yana sıraladık. Ardından tutarlı ve bütünsel bir strüktür çözümü: özellikle ambalajımızın içindeki bardağın tasarım diline saygı gösterdik. Ambalajımızın formunu, daha ambalajı açmadan içindeki ürünü anlatacak, yansıtacak şekilde oluşturduk. Yine ambalajın yapısını oluşturan bütün çizgiler bu dil birliği içerisinde oluşturuldu. Tasarım ile endüstriyel kaygıların anlamlı buluşması: tasarımımız görsel zenginliğinin yanında fonksiyonel ve üretim maliyeti anlamında bazı artı değerler taşıyor. Mesela her bir bardak çeşidi için oluşturduğumuz kılıflar bütün seriyi standart bir boya getiriyor. Bu sayede bardakların içine konulduğu ana gövde ve kılıf standartlaşıyor. Yani dört tane çay bardağı da alsanız, dört tane su bardağı da alsanız özel bardak kılıfları sayesinde hepsi tek tip bir kutunun içine oturabiliyor. Malzeme ve üretim kalitesi: tasarımımızı oluşturan parçaların her birinin malzemesi özel olarak dikkatlice seçildi ve üretildi. Mesela bardak kılıflarında kullandığımız ondüle kartonlar yatay çizgileri ile hem mukavemet sağladı hem de köşelerindeki içbükey çizgileri –bu içbükey çizgiler tasarımımızın tamamına hakim- tam istediğimiz şekilde vurguladı. Üretim sürecinin de her bir aşamasını dikkatlice takip ettik ve sonucun tam istediğimiz noktaya geldiğinden emin olduğumuzda üretim başlatıldı.

Özetle bu ödül tasarımın dili kadar içinde barındırdığı yenilikçi çözümlere, yüksek tasarım ve üretim kalitesine verildi.

ÖT: “Red dot: best of the best” ödülü hakkında biraz bilgi alabilir miyiz?

OI: Uluslararası Red Dot Tasarım Ödülleri, tasarım adına dünya çapında kabul edilen bir kalite onayı. 1955 yılından bu yana endüstriyel tasarım, ambalaj tasarımı, reklam ve interaktif medya gibi tasarımın çeşitli dallarında veriliyor. Bugün gazete ve dergilerde Nokia’dan Apple’a, BMW’den Bosch’a birçok ürünün yanında bu ödülü görebilirsiniz. Tasarımla öne çıkan bu uluslararası markalar için tasarım adına bir kalite standardıdır Red Dot ödülleri. Red Dot ödüllerinin ana kriterleri orijinallik (tasarımın yeni ve özgün oluşu), sağladığı yararlar (tasarımın kolay anlaşılır olması gibi) ve üretim kalitesi (malzeme seçimi ve üretim yönteminin tasarım ile uyumu gibi). Red Dot ödülü kendi deyimleriyle “sofistike ve yaratıcı” tasarımlara veriliyor. 2007 ödüllerine sadece communication design başlığına 34 ülkeden 3880 tasarım katıldı ve 27 tasarım bizim de kazandığımız “best of the best” ödülüne layık görüldü. Red Dot: best of the best ödülü bir kategoride Red Dot Ödülü verilmiş tasarımlar arasından en iyi tasarıma veriliyor. Bir kategoride mesela on tane tasarım Red Dot almaya hak kazanmış olabilir çünkü Red Dot Ödülleri klasik yarışmalar gibi birinci, ikinci, üçüncü seçmez. Belli bir tasarım kalitesine ulaşmış projeler bu ödülü kazanmaya uygun görülür. Best of the best ise adından da anlaşılacağı gibi o kategoride ödül almış tasarımlar arasında en iyi tasarıma veriliyor.

ÖT: Ödüllerin endüstriyel tasarımın tanınması, potansiyelinin tüketiciler ve üreticiler açısından daha iyi kavranması açısından katkısı var mı?

OI: Kesinlikle var. Bundan yaklaşık yirmi sene önce Avrupa’da tasarım denilince ağırlıklı olarak moda tasarımı akla geliyordu. Ben Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu ve tasarım algısını biraz buna benzetiyorum. Ama yavaş yavaş ürün tasarımı, ambalaj tasarımı, mimari tasarım gibi tasarımın önemli alanları anlaşılıyor, öğreniliyor, gündeme geliyor. Tabi esas olan tüketiciler kadar üreticilerin ve politikacıların da tasarımın bütün bu alanlardaki önemini anlamaları. Bu konuda benim de jüri üyeliği yaptığım çeşitli sektörlerde tasarım yarışmalarının düzenleniyor oluşu, Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin konuya olan ilgisi hep doğru yolda olduğumuza dair beni – bir Türk tasarımcı – olarak sevindiren gelişmeler. Ödülleri işte bu kritik noktada, özellikle kamuoyunun dikkatini tasarıma çekmek noktasında çok önemli görüyorum.

ÖT: Bu ödülün Türkiye’ye, firmanıza ve size neler kattığını düşünüyorsunuz? Ödül düşlerinizi, planlarınızı ve sizi nasıl etkiledi?

OI: Orhan Irmak Tasarım’ı üç sene önce kurduğumuzda tasarım anlamında stratejimizi çok net belirlemiştik: kaliteli, dünya standardında bir tasarım hizmeti. Üçüncü senemizde odaklandığımız konu olan ambalaj tasarımı alanında böyle uluslar arası bir başarı bizi tabii ki çok mutlu etti. Biz her projemizde tasarım adına bir yeniliğe imza atmayı, her müşterimizin ürününü sadece Türkiye’de değil, dünyada rekabet edebilir düzeyde tasarlamayı sürdüreceğiz. Hedefimiz ödüllerimize yenilerini eklemek ve uluslar arası yarışmalarda daha fazla ödülün Türkiye’ye gelmesini sağlamak.

Etiketler

Bir yanıt yazın