Türkiye'deki mimarlık okullarının durumunu araştırdığımız Arkitera Kampüste projesi kapsamında Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi İç Mimarlık Bölümü'nde sorularımıza yanıt aradık.
Arkitera: İç mimarlık eğitiminizin bulunduğunuz kentle ilişkisini nasıl kurarsınız? Kentin eğitiminize katkılarıyla da eğitiminizin kente katkıları var mı, olacak mı?
İç mimarlık eğitiminin bulunduğu çevre ile etkileşim içinde bulunması kaçınılmaz bir durumdur. Çevre dediğimizde küçük ölçekten büyük ölçeğe doğru bireylerin ilişki içinde bulunduğu tüm yapay çevre yani; özel çevre/genel çevre/yaşadığımız kent/ülke/dünya/ve yakın bir gelecekte uzay olarak tanımlanabilir.
Yapay çevrenin tasarlanmasında önemli bir sorumluluğa sahip olan iç mimar, bireylerin çevresi ile duygusal, fiziksel ve zihinsel etkileşim içinde olduğu ilkesi ile yaşam biçimi önermelerinde bulunur.
Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi İç Mimarlık Bölümü Lisans ve Yüksek Lisans eğitimi programlarında kente ait/kenti oluşturan verilere ilişkin araştırma, değerlendirme, projelendirme ve tez çalışmaları teorik ve uygulamalı olarak yer almaktadır. Aynı zamanda ulusal ve uluslararası workshop çalışmaları ile kentsel ve mekana dair sorunların ortaya konması, çözüm önerileri, teorik çalışmalar ve proje önermeleri ile öğrencilerimizi bu konularda çalışmaya ve duyarlılıklarını artırmaya yönlendirmekteyiz. Bu çalışmalardan bazılarını örneklemek isterim;
Lisans eğitiminde;
Yüksek Lisans eğitiminde;
Mekan ve eğitim ilişkisi nasıl olmalıdır? Türkiye’de günümüz mimarlık eğitimine karşılık gelen stüdyolar ve derslikler yeterli midirŞu anda sahip olduğunuz eğitim mekanlarınızı dönüştürebilir misiniz?
Bireylerin mekan ile fiziksel, zihinsel ve psikolojik etkileşimde olduğunu düşünürsek eğitim mekanının sağladığı olanakların önemi ortaya çıkacaktır. Çağın teknolojik gelişmelerine paralel interaktif eğitim imkanlarının dersliklere taşınması eğitimi zenginleştirecektir. Araştırmanın desteklendiği, bilgiye ulaşmada sağlanacak imkanların artırılması /çağdaş malzeme deneyimleme imkanları/ kampüslerde proje uygulama alanları, üç boyuta aktarımda teknolojik gelişmelerle paralel atölyeler, 3D prototip imkanlarının artırılması gibi çağdaş uygulamalar öğrenci ve akademik kadronun günümüze ve geleceğe yönelik iç mekan, mobilya önermelerini destekleyecektir. Bu eğitimin sonuçları günümüz kentlerinin iç mekan projelerine pozitif yansıyarak, yaratıcı olmayı tetikleyeceği görüşündeyiz. Bu tür çağdaş imkanlarla donatılan eğitim mekanları akademisyen ve öğrenciler tarafından daha çok kullanılarak, iletişimin artmasına olanak sağlayacaktır.
Şu anda sahip olduğumuz eğitim mekanlarının kaynak sağlanması halinde dönüştürülmesinde sorun yaşanmayacaktır. Ancak bu imkanların kullanılmasında ara eleman desteği de önemlidir.