TOCA Mimarlık'tan Işıl ve Erdinç Çiftçi'ye WAF ile ilgili izlenimlerini sorduk.
Erdinç Çiftçi: Başka mesleklerde bu tarz etkinlikler daha fazla ama mimarlıkta ise bu tarz fikirsel paylaşımların olduğu bir ortam yok. Burada fikirler ortaya atılıyor.
Burada jürinin yaklaşımı da önemli. Onların yaklaşımı dünyanın nasıl bir mimarlığa doğru gittiği, açıkçası nasıl bir beklenti olduğu fikrini veriyor.
Bu sene katılmadık ama izlemek de oldukça keyifli.
EÇ: Cooled Conservations projesini beğendim. Proje kaldığımız otelin hemen karşısında olduğu için belki de beğendik.
Işıl Çiftçi: Ben de aynı görüşteyim. Benim de en çok beğendiğim proje o oldu. Bence mimarlık dışında bilimsel verilerin değerlendirilip, verilerin projede estetik bir şekilde nasıl kullanılabileceğinin çok güzel bir örneği.
EÇ: Biz bir de daha çok projeyi ön plana çıkaran fikri aradık. Bazı sunumlar sonucu gösteriyordu. Benim dikkatimi çeken projeler küçük bir fikirden çıkanlar oldu.
IÇ: Benim izlediğim jürilerin ortak bazı kaygıları vardı. Jürinin ilk sorguladığı konulardan bir tanesi hem fiziksel çevre hem de çevresinde yaşayanlar ile ilişkisiydi. İkincisi sürdürülebilirlik konusunda bir stratejisi olup olmadığı yönündeydi.
EÇ: Neredeyse her jüride projenin çevreye duyarlılığı konusunda sorular geldi. Bazı yapılar gerçekten çok çevreci ve basit bir mantığa dayanıyordu.
IÇ: Bence WAF’ın şöyle güzel bir yanı da var. Henüz 2 senelik bir mimar ile çok tecrübeli bir mimarın projesi aynı kategoride yarışırken aynı saygınlığı kazanabiliyor. Fikrinin temsil edilebilmesi için o kadar da beklemene gerek yok, burada sana o şans veriliyor. Bence genç mimarlar için oldukça motive edici bir ortam var.