”Yarışmayla Yap Bir Tavsiye ya da Provokatif Bir Söz”

MTSO Hizmet Binası ve İş Merkezi eşdeğer ödül sahiplerinden Deniz Dokgöz ve Ferhat Hacıalibeyoğlu ile yarışmalar üzerine bir söyleşi yaptık.

Arzu Eralp: Yarışmacı bir ekipsiniz. Sizin için nerede duruyor yarışmalar, bir iş alma yöntemi olarak görüyor musunuz?

Deniz Dokgöz: Yarışmalar ilk girmeye başladığımız zaman iş alma yöntemi olarak görülen bir şeydi. Fakat açılan yarışma sayısına ve uygulanan proje oranına baktığınız zaman iş alma sürecinden çok, bizim için yeni bir söz söyleme alanı olduğunu belirtsek daha doğru olur. Birincilik ödülü aldığımız yarışmalardan yalnızca Kadirli Belediyesi Hizmet Binası ve Kültür Merkezi inşaat süreci devam ediyor, bu durumda yarışmalar pek de iş alma yöntemi olarak görülmüyor. 


Kadirli Belediyesi Hizmet Binası ve Kültür Merkezi Ulusal Mimari Proje Yarışması, 1. Ödül


Kadirli Belediyesi Hizmet Binası ve Kültür Merkezi Ulusal Mimari Proje Yarışması Şantiye Aşaması

AE: Diğer birincilik ödülü aldığınız projelerde kurumlarla anlaşma sürecine geçebildiniz mi?

DD: Diğer projelerimiz uygulanmadı, ODTÜ’yü hala çizemedik davalık problemleri olduğu için beklemede. Birinci olduğumuz diğer yarışmalarda kurumlarla görüştük, uygulama projelerini çizdik, fakat sadece Kadirli uygulama aşamasına geçebildi.

AE: Peki diğerleri neden uygulanmadı?

DD: Yönetim değişikliği, üst yöneticilerin aldığı farklı kararlar nedeniyle.

AE: Üç kişilik bir ekipsiniz, kaç yılından beri birlikte çalışıyorsunuz?

Ferhat Hacıalibeyoğlu: 2004’te kurulduk, 2005’ten itibaren yarışmalara girmeye başladık.


Şişli Belediyesi Halide Edip Adıvar Külliyesi Ulusal Mimari Proje Yarışması 3.lük Ödülü

AE: Şu an gündeminizde hangi projeler var?

FH: Konut projeleri, belediye binaları çiziyoruz, İzmir’de kıyı çalışmalarının bir ayağını yürütüyoruz. Davetli işler de oluyor.

DD: Genelde belediye binaları üzerine ödül sahibi olduğumuz için belediye binaları için talep oluyor. 2 belediyenin binasını çizdik. Yarışmalarda elde ettiğiniz başarılar belirli bir süre sonra iş alma yöntemi olarak size dönebiliyor

AE: Genç bir mimar için yarışmalardan başka bir ses duyurma yöntemi görüyor musunuz? 

FH: Varlıklı olmak ve çevre faktörüne sahip olmak bir anlamda ayrıcalıklı durum olarak işleri kolaylaştırıyor. Bunun dışında elbette ki iyi iş her zaman bir şekilde dikkat çeker fakat beklemek ve fark edilmek için geçen süre uzun olabiliyor. Bu noktada yarışmalar çok demokratik ve doğru bir yöntem olarak belirginleşiyor ve önem kazanıyor.

AE: MTSO Hizmet Binası ve İş Merkezi yarışmasının ödüllendirmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?

DD: En başta uygulanmaya yönelik bir projenin fikir yarışması olarak ortaya çıkması bana çok da doğru gelmiyor. İdareler çoğunlukla seçim öncesi prestij getirmesi amacıyla fikir yarışması açıyorlar. Eğer ödül töreni sonrasında eşdeğer ödüllerden bir tanesini uyguluyorsanız diğer eşdeğer ödüllerin neden seçilmediğini açıklamanız gerekiyor. Böyle bir durumda önce eş değer ödül verip, sonrasında birinin diğerlerinden farklı olduğunu ortaya sürüyorsunuz.


MTSO Hizmet Binası ve İş Merkezi Eşdeğer Ödül

AE: Bir yarışma projesinin uygulanmasında sadece yarışmayı açan kurumun değil, ödül alan mimarın hatta jürinin de bir sorumluluğu olduğunu düşünüyorum. Sizin bu konudaki görüşünüz nedir? 

DD: Bir mimar yapısının kesinlikle yapılmasını ister. Burada bütün yük idareye düşüyor bence. Idare de bu yapının yapılıp yapılmamasına çeşitli nedenlerle karar veriyor. Yapmayı tercih ettiğinde ise mimarın projenin kontrolü konusunda endişeleri oluyor. 

FH: Yarışmacıya en başında bir rol düşüyor. Yarışma sonucunda idareyle karşılaştığı noktada yarışmacının tavrı çok önemli.Müellifin yarışma sonucu birinci olmanın verdiği özgüvene mesnetle, uzlaşmacı bir tutum sergilememesi, ne yazık ki süreci çözümsüzlüğe sürükleyebiliyor. İkincisi fiyat üzerinde tartışma sürecinde, elbette bir indirim oluyor ama mantıklı marjlarda bir anlaşma sağlamak gerekiyor. Bu noktada marjların doğru belirlenmesi gerektiğini düşünüyorum.

Müellif, yarışmayı açan kurum tarafından yapılan değerlendirmelerin projeyi çok yıpratmamasına özen göstermeli ve inandığı durumlarda direnç gösterebilmelidir. Bunu yaparken sergilenen tavır önemlidir. Üstten bakan bir tavırla değil de projeyi dinleyen, anlayan, yorumlayan bir tutum sergilemek çok önemli. Ayrıca bu gibi durumlarda jürinin önemli bir sorumluluğu varıdr. Her ne kadar jüri yarışma sonrası çok fazla ortalarda görünmese de aslında jürinin kurum ve müellif arasında bir sergilemesi gereken bir tutum olmalıdır. Bizim şansımız Kadirli yarışmasında jürinin projeyi önemseyen ve destekleyen tavrını sürdürmesi oldu. Jüri, kurumun anlamsız istekleri karşısında açıklayan, izah eden, bilgilendiren tutum sergiledi ve sürecin bu aşamaya gelmesinde önemli bir aktör oldu. Bu konuda özellikle Semra Uygur’a çok şey borçluyuz.

AE: ”Yarışmayla Yap” Projesi sizce nasıl bir etki yaratır?

FH: Mimarlar Odasının düzenlediği Yarışmalar Sempozyumunun bıraktığı yerden bayrağı alıp götüren bir kurgu gibi düşünüyorum. Oluşumun nasıl bir etki yaratacağı öncelikli olarak size bağlı,. Şu anda ki programınıza bakınca, eyleme yönelik olarak çok aktif ve heyecanlı bir giriş yapıyorsunuz. Kentlerde biraraya gelmek, yarışma kültürüne katkı sağlayan kişiler ile biraraya gelmek ve görüşlerini almak doğru bir yaklaşım. İçerik de önemli tabi ki.

DD: Yarışmayla Yap’ı ben önemsiyorum, bugün kolokyumda bir avukat söz almıştı, adliye binasının yarışmayla yapıldığından bahsetmişti, aslında yarışma kavramının ne olduğunun doğru anlatılması ve doğru tanımlanması gerekiyor. Davetli yarışma denilen şeyin yarışma olmadığı çok aşikar. Mesela sekiz tane büroyu çağırıp proje ürettirmenin yarışma olarak algılanmaması gerekiyor, bu oluşuma en azından başka bir isim verilebilir. Yarışmayla Yap kapsamında ulusal anlamda yarışmayla üretilen binaların nitelikli binalar olduğu anlatılması gerekiyor. Bunu siz başarabilirsiniz, gerçekten yarışmayla üretilmiş yapıları deşifre edilebilir ve insanlara mimari yarışmaların ne olduğunu sorgulatabilirsiniz. 

FH: Aslında iki ayağı var bu projenin, yarışmayla yap bir tavsiye ya da bir provokatif bir söz olarak yarışma ile proje elde etmeyi ifade ederken diğer taraftan inşaa etme fikrine vurgu yapan bir durumu da temsil ediyor.. Ayrıca bu noktada yarışma ile elde edilen projlerin envanterini çıkarmak inşaa etmeye yönelik vurguyu daha da güölendirecektir.. Yarışmayla yapılan kamu binalarının envanterinin çıkması lazım.

DD: Davetli yarışmayla üretilen binaların bence bunun içerisine girmemesi gerekiyor. 

AE: Yarışmayla Yap projesi için bize ne gibi önerileriniz var? 

FH: Öğrencilerin yarışmalar konusunda biraz daha bilgilendirmesi gerektiğine inanıyorum, bu doğrultuda çalışmalar yapabilirseniz, eğitim kurumlarında varlık gösterebiilir tanıtımlar yapabilirseniz çok faydalı olacağını söyleyebilirim.

DD: Bence Ferhat’ın da başta bahsettiği gibi yarışmayla üretilmiş nitelikli yapılar ve yarışmayla üretilmemiş niteliksiz yapılarla ilgili ciddi bir araştırma yapılarak bir broşür hazırlayıp kamu kuruluşlarına gönderilmesi iyi bir fikir olabilir.

AE: Evet bu konuda çalışmalara başladık. Kamuoyundan da internet sitemizde eksik bulunan yarışmayla uygulanmış projeler ile ilgili geri dönüşler bekliyoruz. Söyleşi için çok teşekkürler, yeniden tebrik ederim.

DD, FH: Biz teşekkür ederiz.

Etiketler

Bir yanıt yazın