Zorlu Center projesinde, dairelerde yatay hatlarda RAUPIANO Plus atık su boruları, RAUTITAN flex konvektör hatları ve paslanmaz çelik ısıtma kolektörleri, projenin çeşitli ortak alanlarında ise REHAU döşemeden ısıtma sistemi kullanıldı.
REHAU sessiz atık su sistemi, üstün sönümleme tekniği ile atık su tesisatlarında kullanımdan sonra oluşan sesi duyulamayacak seviyeye indiriyor. RAUPIANO Plus, borularda ve ek parçalarında hava sesini, özel geliştirilmiş ses yalıtıcı dolgu maddeleriyle desteklenmiş bir malzemenin kullanımıyla azaltıyor ve de patentli, üstün sönümleme kabiliyetine sahip sabitleme kelepçesi sistemi ise kütle sesinin tesisat duvarına iletimini minimize ediyor. REHAU sessiz atık su sistemleri 5 sene garantili. REHAU, en katı Alman yönetmeliklerinin tüm şartlarını fazlası ile yerine getiriyor. Fraunhofer Yapı Fiziği Enstitüsü (Stuttgart) tarafından yapılan uygulamalı testler sonucunda sessizlik değerleri onaylanmış bulunuyor. Yapılan testlerde almaya hak kazandığı kristal işareti, sert kış şartlarında bile yüksek çarpma dayanımlarına sahip olduğunu gösteriyor.
REHAU tesisat sistemlerinde kullanılan PE-Xa borular, yüksek sıcaklık ve basınç altında çok yüksek bir çapraz bağ oranı ile üretiliyor. Delinmediği sürece kendi orijinal formuna geri dönebilecek esnekliğe sahipler. Darbelere karşı düşük sıcaklıklarda dayanıklı, hafif, toksik hiçbir madde içermeyen, tortu tutmayan, polimer teknolojisinin tesisat sistemlerinde sunduğu en üst düzeyde malzemelerden oluşuyorlar. PE-Xa malzemenin hafıza özelliğinden yararlanarak yaratılan orijinal REHAU geçme manşon bağlantı tekniği sayesinde, çözülmesi ve sızdırması mümkün olmayan iki parçalı bağlantı ile problemsiz olarak sıva altı tesisat uygulamaları da yapılabiliyor. Tamamen soğuk olarak uygulanan ve şantiye koşullarında 30 sn içerisinde tamamlanabilen bağlantı sistemi sayesinde, kolon hatları da dahil olmak üzere tüm boru çapları için uygulamaya bağlı hatalar sıfıra indiriliyor. Bağlantı, borunun esneme-geri büzülme özelliğinden yararlanılarak, boru ağzını açmak suretiyle yapıldığı için bağlantı yerlerinde bir çap daralması ve dolayısıyla basınç kaybı yaşanmıyor.
Yerden ısıtma sistemleri, bulundukları mahallerin ısı ihtiyacını ışıma yapan geniş bir yüzey üzerinden kütleleri ısıtarak karşılıyor. Bu özellik, yerden ısıtma sistemlerinin geleneksel ısıtma sistemlerinden temel farkı haline geliyor. Geleneksel ısıtma sistemleri havayı ısıtıp mahal içerisinde taşıyarak gerekli ısıtmayı gerçekleştiriyor; bu esnada meydana gelen hava hareketi ise mevcut sıcaklığın içeride bulunan kişiler tarafından daha düşük algılanmasına sebep olarak konfor sıcaklığının yükselmesine sebep oluyor. Yerden ısıtma sistemlerinde 1-2 ºC daha düşük mahal sıcaklıklarında aynı konforu yakalamayı mümkün kılıyor. Bu 1-2 ºC’ lik sıcaklık farkı ise yıllık %6-12 arasında işletme giderlerinde enerji tasarrufu sağlıyor. Yerden ısıtma sistemlerinde geniş ısıtma yüzeyinin etkisiyle ısıtmada ihtiyaç duyulan sıcaklık binanın ısı ihtiyacına da bağlı olmak üzere 40-50 ºC aralığında gerçekleşiyor. Bu sıcaklık seviyesi daha az enerjiyle ısınmayı sağlayarak enerji verimli bir kullanımın temelini oluşturuyor. Diğer yandan talebe göre kat bazında veya oda bazında bir kontrol sistemi ile desteklenerek sağlanan konfor arttırılabiliyor.
Yerden ısıtma sistemleri döşemenin altında kaldıkları için mekanların arzu edildiği gibi dekore edilmesine imkan tanıyor. Herhangi bir alan ya da hacim kaybına sebebiyet vermediği gibi, radyatör panellerini saklamak için harcanacak zaman ve paradan da tasarruf ediliyor. Standartlara göre ve doğru bir şekilde uygulanan yerden ısıtma sistemlerinin insan sağlığına herhangi bir zararı bulunmuyor. Örneğin ilgili Avrupa ve Türk Standartları konutlarda yapılan yerden ısıtma uygulamaları için sık basılan bölgelerin zemin sıcaklığını 29 ºC ile sınırlandırıyor. Planlaması ve uygulaması doğru yapılan uygulamalarda ise bu sıcaklığın daha da altında kalınması söz konusu. İnsanın sahip olduğu ortalama 37 ºC’lik vücut sıcaklığı ve 33 ºC’lik ayak sıcaklığı göz önünde bulundurulduğunda azami 29 ºC’lik bir zemin sıcaklığının bacak damarlarında bir genişlemeye sebep olup varis oluşturması söz konusu olmuyor. Doğru planlanan ve uygulanan yerden ısıtma uygulamaları toz kalkmasına da sebep olmuyor. Ortamdaki sıcaklık farkı ne kadar çok olursa, uçuşan toz miktarı da artıyor. Yerden ısıtma sistemleri düşük sıcaklıkta çalışan sistemler olduğu için mahal içerisindeki sıcaklık farkı daha az oluyor ve geleneksel sistemlere göre aslında daha az toz uçuşmasını sağlıyor.