Derya Yazman
- 2 Şubat 2012
- 18898 defa okundu.
Kendi Mezarını Tasarla
Yarışmada teslim tarihi bir hafta uzatılarak 16 Mart 2012 olarak belirlendi.
Bu yarışmadaki temel amacımız somut dünyadaki tasarımlardan kopup biraz iç dünyaya inmek ve soyut dünyanın bizdeki etkilerini tasarımımızda görmektir.
Ölüm teması kimilerine korkutucu gelse de asıl amaç tasarımın hiçbir şeyden korkmadığını göstermektir. Tasarımın sınırlarını zorlarken öğrencileri tasarımda özgür bırakmak istedik.
Yarışma lisans ve yüksek lisans öğrencilerine açıktır.
Soru ve görüşler için msgsumimku@gmail.com
Etiketler
SONA ERDİ
Yarışmalar
-
Mutfak 360° Tasarım Yarışması
-
SİNPAŞ 50. Yıl Mimari Fikir Projesi Yarışması “Geleceğin için Tasarla”
-
"Döngüyü Tasarla" Döngüsel Ekonomi için Tasarım Disiplinlerarası Tasarım Yarışması
-
Avrupa Kültürel Miras / Europa Nostra Ödülleri 2025
-
Bodrum Sağlık Vakfı Fizyoterapi ve Hidroterapi Merkezi Ulusal Mimari Proje Yarışması
16 yorum
ödülü ne bu yarışmanın
ölüleri ayakta gömebiliyomuz, dinen bir sakınca var mı? bilen varsa yazabilir mi? daha az mezar alanına ihtiyaç olur.
Hakan Bey, ölüleri gömerken ayakta durmalarını sağlamak biraz zor olabilir bence. 🙂
Blogtaki bilgilerimiz yenilenmiştir. kendimezarinitasarla.blogspot.com
Bloga bakarak sorularınıza cevap bulabilirsiniz.
hakan bey sizi yönlendirmek gibi olmasın ama yarışma zaten sizi tamamen özgür bırakıyor. yani gecinden olsun öldüğünüzde dik mi gömülmek istersiniz, yakılmak mı, tabutla mı bunu sizin yorumlamanız isteniyor. böyle bir şeyin hayalini kurmak insanın kendisine kalmış elbette ama ölünce seçme şansımız olmayacağına göre fırsat varken düşünmek güzel olabilir.
Bu aralar herşeyin yarışması açılır oldu. Yarışmalar hakkında da bir yazı yazmak farz oldu.
Ben bu yarışmada en çok iki şeyden irite oldum.
Bu yarışmanın amacını anlamadık da ödülünü hiç anlamadık. Nedir yarışmanın ödülü sevabına mı yapacağız. Beğenilen mezar taşlarını kim kullanacak falan filan.
İkincisi de “Beyaz mermere mahkum muyuz?” Mahkum???? Bir yarışma afişinde olmayacak şey. Sözde provakasyon yapılmış.
Hani Mimarlar Odası işine gelmeyen yarışmayı protesto eder hatta katılan üyelerine “cıs” der yar. Devamlı der.
Ben bu yarışma için bunu demiyorum ama kendi adıma zaman kaybı görüyorum. Başkasını bilemem.
Her eleştiri göz önüne alınacaktır.Kulüp olarak yaptığımız ilk çalışma tabi ki eksiklerimiz var.Şimdiden eksik bilgiler için kusura bakmayın.
Sayıp Sarp,
Anlıyorum heyecanlısınız. Yeniliklere değil yarışmalara kapalıyoz. Şİmdi burada kendimi ve yarışmaya karşı olan tutumu çok anlatmak istemiyorum ama kısaca diyebilirim ki artık projesi verilmiş, iş bitmiş fiş gitmiş 10 milyon dolar üstü bir projeyi, tahmin edemeyeceğiniz kadar yüksek kişileri razı ederek yarışmaya çevirmede faydası olmuş bir kişiyim. Yanlış anlamayın, yok be önemli bir siyasi şahsiyet de değilim. Kendi başına bir öğretim görevlisiyim. Ancak inancım, ve doğruyu gösterme niyetim beni taa oralara kadar sürükledi.
Şimdi o proje yarışmayla elde edildi. Yapılanda da birinci olanın projesi.
Hah şimdi devam edebiliriz. Ödül illa verilecek havuç değildir. Katılımcıları icabında bir adet sandviç ve bir ufak meyve suyuna da razı edebilirsiniz. Ben bunu da yaptım. Öğrencileri tüm gün doldurdum sınıflara ve öğlen ancak imkanımız doğrultusunda bunları verdik. Şahane işler çıktı.
Sonuçta kazanan onlar oldu. Ben de tüm gün deli gibi çalıştım.
Hah herkes herşeyde serbest. Ben bu yarışmaya girmezdim. Girmek isteyen öğrencilere de olumsuz fikrimi beyan ederim. Ama hürdürler girebilirler.
Neden?
Daha bir şartname yok. Anlattık, her dün için ayrı rutieller var. Adam budist. Yakıldı. Küllerini koyacağı bir form istiyor. Aynı şekilde ölen kişi müslüman. Kıbleye yönelecek ve daracık bir yeri var. Bugün İstanbul’da kimi öyle yayla gibi bir yere gömebilirsiniz.
Yarışma iyidir, fikir yarışması serbesttir. Daha şartnamesi yok. Yalandan olsa bile bir ödülü yok. Onurlandırma yok. Kulüpseniz ve adınızı şanınız ile bir yarışma düzenleyecekseniz gibin hocalarınız, “Hocam şartname yazalım mı” diye yardım isteyiniz. MSGÜ ismini koyuyorsunuz ama kulüp ismi yok. Ben önceleri yok yahu koca üniversiteden şartnamesi ödülü olmayan yarışma çıkmaz diye şüphe ettim. Sonra öğrendim.
Amatörlük, daha eksiklerimizi gidereceğiz, bu fikir yarışması, kalıpları yıkacağız şeklinde eleştirilere cevap vermemelisiniz. Web sitenizden doğru dürüst bilgi veriniz. Şartnameniz eksiksiz olsun. Ödül yoksa sebebini açıklayın bizi ikna edin.
O zaman diyelim ki “Fikir yarışması bu bazı konularda esnek davranamak gerekir”
Bu aralar önüne gelen bana yarışma düzenleyelim diye geldiğinden, sizin bu fikrinize günlerini haftalarını verecek kişileri nasıl motive edeceksiniz diye sorarken…
Son olarak amatör bir hat uğraşısıcı olarak “çakma kufi” nedir. Ya da “kufi” nedir? Bir yazı stili bu. Rahmetli Emin Barın da kufi ve latin harfleri ile yazı yazmıştır. O da mı çakma. Aman ha laflar havada uçuşuyor ve tabii olmaması gereken şekilde sonuçlanıyor. Aman ha bildiklerimizi kullanalım. Bilmediklerimiz yerinde dursun.
Tamam şartnameyi bana özelden yollayın. Bunu mu yazayım. Bir yarışma açıp da bunu her yere duyuracaksanız özelden değil genelde eleştiriye de açık olmanızı beklerim. Herkes oksun katılacak herkese bilgi versin yazdıklarım. Ne var bunda?
Teşekkürler.
Bol tiviti var ama kimse beğenmemiş 😉
Yarışmamızın teslim tarihi gelen istek üzerine bir hafta uzatılmıştır.Teslim yeri MSGSÜ Fındıklı Kampüsü Mİmarlık Tarihi Kürsüsüne olacaktır.İlgilerinizden dolayı teşekkür ederiz.MSGSÜ Mimarlık Kulübü
Yarışmaların teslim tarihi uzatılamaz. Yarışma yarışma olmaktan çıkar.
Sonra bir şey deyince kızıyorlar. Neyse Ömer Bey’in söylemini biraz açayım. Ne demek istiyor diye.
Bu yarışmaya çalışan arkadaşlardan bir tanesiniz. Zaman programlamasını düzgün yapamadınız (Benim de ilk sorunum) ve sabahlaya sabahlaya proejinizi teslim ettiniz. Kaç kişi etmiş diye soruyorsunuz.
Bu cevabı almak yerine “bir hafta uzatıldı” deniyor.
Şİmdi neler düşünürsünüz.
1- Aaa çok iyi demek ki az teslim var ki memnum değiller. Fazla olsun diye uzattılar.
2- Aaa ne kötü. Yarışma dediğin zamanla da yarışmaktır. Ben sabahlamışım, icabında derslerime önem vermemişim buna hazırlanmışım. Derslerine eğilen kişilere benim hakkım veriliyor. Belki de az kişi katıldığı için ben sivrilecektim. Kazancaktım bu haksızlık ama.
3- Haydi yahu uzatmışlar. Biz yetiştiremedik. Bari bir haftada elimzden geleni yapalım da verelim.
Ancak son bir haftada yarışmayı bırakmış boşlamış biri konsantre zor olur.
Yarışmayı açan için de giren için de hüsran. Ayrıca jürinin yarışmayı düzenleyenin itibarını yerle bir eder. Biz de katılımı az yarışmalar düzenledik. Ödül sayısından daha az başvuru oldu. Ödülü de verdik. Yarışmayı da tam zamanında teslim aldık.
hah Akademik bir makale veriyorsunuzdur. O zaman sekreteryadan şu oldu bu oldu diyereken bir kaç gün isterseniz verirler. Orada bir yarışma vardır ama çok çok çok hafiftir. Makaleyi kabul edecek olan kurul azıcık geç kalmanızı da not eder. Dikkate alır.
yarışma teslim süresi (mücbir sebepler dışında -Adana yarışması sırasında İstanbul’da ciddi miktarda kar yağmış uçaklar kalkmamıştı. Biletimizi ve ertelenen seferi kanıtlamış ve 13 saat kadar sonra teslim etmiştik. Yani saat 17.00 yerine Saat 06.00’da. Gece vakti ne çıktı alınırdı ne de pafta değişirdi.) uzatılmaz. Bilginize.
Ömer Bey bunu demek istiyor.
Yarışmamızın teslim tarihi uzatılmıştır.Bilgi almak isteyenler Blog adresimizi ziyaret edebilirler.Bunun yanında Yarışmayı kendine dert edinenler ya da problemi olanlar mail atabilir, arayabilir ya da MSGSÜ Fındıklı Kampüsünde Bizi ziyaret edebilirler.Saygılarımla!
Yarışmaları dert edindiğimiz doğrudur. Ama yarışma nasıl yapılır öğretmek için asıl ben odama(*) bekliyorum.
Daha öğrenecek çok şey varken bir de laf çakmak. İyiymiş. Aynen devam…
(*) Dekanlık ofisi